ERMUKAN ŞENGEZER >> Krizle mücadelede gelişmiş ülkeler rekabet güçlerini arttırmak için KOBİ’leri destekleyerek onları ihracata yöneltmek, hizmetler sektöründe buluşları teşvik ederek yapısal bir değişim geçirmek zorundadırlar.

Karşılaştırmalı üstünlüklerde tek avantaj ucuz insan kaynağı değildir. Emeğin uzmanlaşması da farklı tür bir avantaj kaynağı oluşturıyor. Benzer tür emek kullanan endüstrilerin bir arada bulunması rekabet gücünü arttırdığından ihracat artırıcı düzenlemeler, sektör ve firma düzeyine kadar inen insan kaynakları analizleri yapılmasını ve politikalar belirlenmesini gerektiriyor.

Dünyada yaşanan olumsuz ekonomik koşulların nedeni ABD’deki finans krizi değildir. Tüm bu gelişimlerin altında yatan ana neden küreselleşme uygulamaları sonucu emek arzı artışı ve gelişmiş dünyanın artan arzın yarattığı emek şoku dolayısı ile rekabet güçlerinin azalmasıdır. Mevcut finans ve hukuk sisteminin bu değişimlere cevap verecek kapasite ve yapıda olmaması ise doğan krizin hızla yayılıp daha da derinleşmesine yol açtı.

Dünyanın yönetimini sağlayacak sistemlerin oluşması ve ülkelerde yapısal değişmelerin gerçekleşmesi kısa zamanda sağlanamayacaktır. Bu nedenle dünya ekonomisi ve ülkeler uzun yıllar sürecek sancılı bir dönemden geçmek zorundadırlar.

Bu dönem içinde ekonomilerinde önemli cari açık veren ülkeler -bu arada Türkiye- ilk aşamada inşaat ve konut sektörlerinde balon oluşup, bunun patlaması sonucu finans sektörü ile reel kesimin kriz tehlikesi içine girebileceğini, bu nedenle cari açığın bir alarm göstergesi oluşturduğunu akıldan çıkarmamalıdırlar.

Özetle; geçmiş yıllarda ABD ekonomisinin küresel net tasarruflar üzerinde bir tekel oluşturması ve tasarruf fazlası verenlerin bunu ABD?ye göndermesi şeklindeki yanlış yapılanma, küreselleşmenin yol açtığı yapısal makro değişmeler ortamında dünya ekonomik ve finansal sistemini krize sokarak tehlikeye attı.

Gelecekte dolar devalüe olacak, rakip rezerv paralar çıkacaktır. Günümüzde küresel finansal sistemde, sermaye akımlarının düzene sokulması için acil olarak risk kontrol yönetimi oluşturularak önlemler alınması gerekiyor. Bir çözüm olarak önerilen diğer ülkelerde üretim yaptırmanın -outsourcing- önlenmesi, gelişmiş ülkelere yarardan çok zarar getirecektir. Bu ülkeler için çıkış yolu fiziksel ve entelektüel sermayeye yatırım yapmaktan geçiyor.

Emek arzı artmaya devam edeceğinden buna karşı önlemlerin geliştirilmesine gerek vardır. Çin?in ihracata dayalı stratejisi sürdürülebilir olmadığından Çin?in zamanla iç tüketimini arttırması beklenebilir.

Gelişmiş ülkeler rekabet güçlerini arttıracak ürünler geliştirmeli, ABD tüketime ve konuta giden paraları verimli özel yatırımlara yönlendirmeli ve ihracatını arttırmalıdır. Bu artışın kısa dönemde ve dolar değer kaybetmeden gerçekleşmesi ise mümkün görülmüyor.

Bahse konu koşullar sağlanmadan dünya ekonomisi sorunlardan yumuşak iniş ile kurtulamayacak, ABD ve AB hem kendi ekonomilerini hem de dünya ekonomisini olumsuz etkileyerek tehlikeye atmaya devam edeceklerdir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın