?Hedef; ticaretin kolay yapıldığı bir ülke olmak?
Genel kurulda konuşan T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye?nin 2011 yılında dünyada büyümenin en yüksek oranda gerçekleştiği ülke olduğunu ifade etti. Bu büyümenin ne denli gerçekçi olduğunu istihdamda yaşanan 1.8 milyonluk artışla kanıtlandığını söyleyen Bakan Yazıcı, ?Hedefimiz ticaretin en kolay yapıldığı bir ülke haline gelmek. Bu doğrultuda tüm bürokratik prosedürleri ortadan kaldıracağız. Ama aynı zamanda da ticaretin en güvenli yapıldığı bir ülke olacağız. Bu doğrultuda hızlı adımlarla ilerliyoruz. Gümrüklerimiz modernize ediyoruz. 2012 yılında tüm gümrük kapılarımız elektronik ortama taşınacak. Ayrıca gümrüklerde tek pencere uygulamasına geçiyoruz. Bu sayede tüm işlemler tek bir noktada yapılacak? dedi. Cari açık konusuna da değinen Bakan Yazıcı, dünyadaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini belirterek, ?Cari açık Türkiye?nin ekonomik potansiyelini, müteşebbisin gücünü ve büyüme trendini dikkate aldığımızda üstesinden gelinemeyecek bir sorun değil. Ama önemli bir sorun. Bunun farkındayız? dedi.
TTK ve yeni Anayasa çalışmalarına da değinen Bakan Yazıcı, ?TTK ile ilgili tartışmalardan rahatsız değiliz. Hiçbiriniz kaygılanmayın. Bizim bu konularda hedefimiz müteşebbisin rekabet gücünü artırmak? dedi. Yeni Anayasa çalışmasının ise Türkiye için en önemli projelerden biri olduğuna dikkat çeken Bakan Yazıcı, bugüne kadar Türkiye?de 5 anayasa yapıldığına dikkat çekerek, ?Bütün bu anayasalar olağanüstü dönemlerde gerçekleştirilmiş. Ama son iki tanesine baktığımızda darbeciler tarafından yapılmış. Bizlerin, bu anayasaları darbeciler yaptığı için karşı bir duruşumuz yok. Ama bu anayasaları tek tek irdelerseniz, millete karşı bir kuşku olduğunu gözlemlersiniz. Bunlar yanlış yapar, doğruyu biz yaparız anlayışı hakim. Türk millet ilk defa doğrudan doğruya bir anayasa yapma zeminini oluşturmuştur. İnşallah bu parlamento konsensus içerisinde bu anayasayı çıkaracaktır. Yeni anayasanın en önemli yanı, Masaya oturanların şartsız olmasıdır. Bu Türkiye?nin büyük bir kazanımı olacaktır? şeklinde konuştu. Toplu İş Kanunu?nu da değerlendiren Bakan Yazıcı, ?İşletmelerimizin var olması için hepimizin hayat standartlarını gözetmek zorundayız. Bunla ilgili tasarı henüz meclise gelmedi. Bazı maddelerde itirazlar var. Ama bu itirazlar noktasında da orta noktalar bulunacaktır? dedi.
?Kabuğumuza çekilme zamanı değil?
Genel kurul yeniden MARİFED Başkanlığına seçilen Ahmet Ciğer, Türkiye?nin son yıllarda yaşadığı siyasi ve ekonomik istikrarı değerlendirerek, ?İstikrar ülkemizin imajını artırdığı gibi firmalarımızın da itibarını artırmıştır. Bugün birçok ülkede Türk insanı ile iş yapmak, ortak olmak, Bir Türk markasının temsilcisi olmak itibar vesilesi olmuştur? dedi. son zamanlarda Dünya ticaretinde yaşanan daralmaya da değinen Ahmet Ciğer, ?Bir daralma söz konusu, ancak zaman kabuğumuza çekilme zamanı değil. Daha atak, daha hızlı, daha agresif olarak tüm dünyayı harman etme zamanı. Gelişmiş ülkelerin ekonomik sıkıntılarından dolayı bıraktıkları pazarlarda söz sahibi olma zamanı. Bugünün çok küçük ekonomiye sahip ama gelecek vadeden ülkelerinde yarının dev markaları olma zamanı. Bunun için durmak yok. Hep çalışacağız hep daha ileriye bakacağız. Tabii tüm bunları yapabilmek için Türk sanayicisinin rekabet koşullarının da mutlaka iyilileştirilmesi gerekmekte. Bunları yaparken Sivil Toplum kuruluşları olarak bizler eğitim, kurumsallaşma, üyelerimizi dünya pazarlarına açma, ülkemiz üretim potansiyellerini tüm dünyaya tanıtma gibi her konuda destek olmaya çalışıyoruz? şeklinde konuştu.
?Türk Ticaret Kanunu?nu önemsiyoruz?
Bu yıl içerisinde uygulanmaya başlayacak olan yeni Türk Ticaret Kanunu?na (TTK) ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ahmet Ciğer, ?TTK?nın getireceği birçok yeniliği oldukça önemsiyor ve geç kalmış bir uygulama olarak görüyoruz. Ama başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyada tekrar birçok ülkeyi etkisi altına almış olan ekonomik kriz sürecinde çıkarılacak kanunlar şirketlerimizi dünya rekabetinde zor durumda bırakmamalı, şeffaflık şirketler açısından devlete karşı olmalı ama rakiplere karşı şeffaflık özellikle KOBİ’lerimizi zor duruma sokabilir. Karşılıksız çek ile ilgili hapis cezası kaldırılırken, Yeni TTK’da var olan hapis cezaları gözden geçirilmeli, diğer taraftan çek alacaklısının da hakları koruma altına alınmalıdır? dedi. İş dünyasının temsilcileri olarak artık bir Sivil Anayasanın kaçınılmaz olduğunu ifade eden Ahmet Ciğer, ?Dünya, hızla ilerleyen teknoloji ve değişen siyasi yapısıyla bizleri de bir şekilde etkisi altına almaktadır. Bu değişimi iyi okuyamazsak 1990’lı yıllarda siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar içerisinde kaybettiğimiz yılları 2010’larda da yaşayabiliriz. Yeni bir Anayasa en acil ihtiyacımızdır? dedi.
Meral Akşener: ?Salonda vefa duygusunu gördüm?
Genel kurul toplantısına katılan TBMM Başkanvekili Meral Akşener de, konuşmasında kendisinden önce yapılan konuşmalarda salondan çok alkış alan iki konudan birinin yeni anayasa talebi olduğunu kaydederek, ”Madem bu kadar büyük bir talep, o zaman bir sivil toplum örgütü olarak, bir yönüyle demokratik baskı grubu olarak, bir yönüyle üreten, işveren, istihdam yaratan, bu ülkeye döviz getiren ve bir nevi Türkiye için misyonerlik faaliyeti gösteren, Türkiye’yi dünyanın her yerinde başarılı işler yaparak tanıtan ve tanıştıran sizlerin, bu talebinizi daha gür sesle ve daha geniş bir alanda, meclisimizi oluşturan bütün siyasi partilerin yöneticileri, mensupları üzerinde dile getirmenizde fayda olduğunu düşünüyorum? diye konuştu. Merhum Başbakan Bülent Ecevit’in adı anıldığında da salonda büyük alkış duyulduğunu ifade eden Meral Akşener, bunun, vefa duygusunu yansıttığını söyledi.
Erdoğan Toprak: ?Ana muhalefet partisi ve iktidarın en büyük destekçisiyiz?
Genel Kurulu’nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ise, iş adamlarının ne zor şartlarda ülke ekonomisine katkı verdiğini bildiklerini, kendilerine düşen görevin de; iş adamlarının önündeki engelleri kaldırıp kendilerine destek vererek bu ülke ihracatını artırmalarını sağlamak olduğunu söyledi. Toprak, ”Bunun için sermayenin tekelleşmesine karşıyız. Küçük ve orta ölçekli sanayimizin, büyük tekeller tarafından önünün kesilmesine karşıyız. Bu konuda üstümüze ne görev düşüyorsa yapmaya hazırız” dedi. 2001’deki krize de değinen Toprak, ”Sayın Bülent Ecevit’in Başbakanlığı dönemindeki o kriz, sermaye piyasalarındaki o düzenlemeyi yapmamış olsaydı, sanıyorum 2007-2008’deki mali piyasalardaki bozukluk, Türkiye’yi teğet geçmeyecekti. Nur içinde yatsın, partisini feda etti belki, hükümeti feda etti, ama günkü tedbirler, bugünkü iktidar partimiz de takdirde karşılayacaktır herhalde, bu krizin daha zayıf geçmesini, Türkiye’yi teğet geçmesini sağladı sanıyorum” şeklinde konuştu. Türkiye’de oluşan bu güzel sermaye yapısının, bu kervanın yola devam etmesini istediklerini ifade eden Toprak, ana muhalefet partisi ve iktidarın en büyük destekçisi olduklarını söyledi. Toprak, ”Çünkü iktidarın eksik bıraktığı noktaları biz söyleriz ki iktidar, o önlemleri alsın, bu ülkede krizler bir daha yaşanmasın” dedi.
Genel kurulda konuşan TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise, Anayasa çalışmalarının usulüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. STK?lar, meslek örgütleri, üniversiteler ve toplumun tüm kesimlerinin görüş birliği ile yeni Anayasa çalışmasının prensip açısından doğru olduğunu belirten Rızanur Meral, ?Ancak bu kesimlerin hepsinin birer anayasa taslağı çalışması yapmalarını beklemek konunun ötelenmesi ve yapılamaz hale gelmesi sonucunu doğurabilir. Bu nedenle bir yandan meclis komisyonunun çalışmalarını hızla sürdürmesi ve bu esnada da ilgili kurum, STK ve şahısların kendi ilgilendikleri konularda tavsiye ve beklentilerini komisyona iletmelerinde fayda olduğunu kanaatindeyiz? dedi. Önerilerin iletilmesi için son bir tarih de konulabileceğini ifade eden Rızanur Meral, ?Bu tarihe kadar katkılarını sunmayanların yakınma hakları da ortadan kalkmış olur. Taslak ortaya çıktıktan sonra da bir Aslı Süresi belirlenip nihai öneriler alındıktan sonra Anayasa meclise ve halk oyuna sunulacak hale gelir. Kervan biran önce yola çıkmalı. Yolda nasıl olsa düzülecektir. İş dünyası ve kamuoyunun genel beklentisi bu doğrultudadır? dedi.
Toplu İş kanunu çalışmalarına da değinen Rızanur Meral, ?Türkiye?nin son 10 yılındaki üretim, ihracat, sanayileşme ve istihdam alanlarındaki başarılarını ve kazanımlarını geriye götürecek, ekonomik istikrarı bozacak hiçbir değişikliğe fırsat vermemeliyiz? dedi. İş dünyasının tüm içten ve samimi uyarılarına rağmen, halen durumun ehemmiyetinin hatta vehametinin tam olarak algılandığı kanaatinde olmadıklarını açıklayan Rızanur Meral, ?Konuyla ilgili olarak çok önemli çekincelerimiz var. Ülke olarak ekonomik büyüme, siyasi istikrar, toplumsal huzur, istihdam ve iş barışı gibi alanlardaki büyük riskleri ihtiva eden tasarının üzerinde bir kere daha düşünülmesi ve çalışılması gerektiğini düşünüyoruz? dedi. Türkiye?nin milli gelirini artırması ve Dünyanın on büyük ekonomilerinden biri haline gelebilmesi için yüksek katma değerli, yüksek teknolojili ürünler üretmesi gerektiğini vurgulayan Rızanur Meral, ?Bu kaçınılmaz bir zorunluluktur. İçerisinde bulunduğumuz şu dönemde, hükümetimizin bu yönde çok ciddi gayretleri ve destekleri var. Genel olarak KOSGEB?in, Kalkınma Ajansları?nın, TÜBİTAK?ın ve daha birçok kuruluşun verdiği desteklerden şirketlerimizin çok az yararlandığını görüyoruz. Daha fazla üretim, daha fazla ihracat ve daha fazla büyüme için iş dünyasının bu destekleri mutlaka yakından takip etmesi, hem firmalarımız, hem de ülkemiz için önem arz ediyor? şeklinde konuştu.
Genel kurul?da konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise ülke olarak 2011 yılında başarılara imza attıklarını belirterek, ?En hızlı büyüyen ikinci ülke olduk. Kapasite kullanımında, istihdam artışında kendimizi kanıtladık. İhracatımız 134.6 milyar dolarla rekor kırdı? dedi. Tek sıkıntının cari açıkta oluştuğunu vurgulayan Büyükekşi, ?Bu konuda tespitlerimiz var. Başta aramal ve hamadde odaklı ithalatın önlenmesine yönelik tedbirler alınmalı. Ay sonunda çıkacak teşviklerle birlikte Türkiye?nin bundan sonraki hedefi aramalı ve hammaddenin Türkiye?de üretilmesinin önünü açmak olmalı. Düşük ve orta teknolojiden, orta ve yüksek teknolojiye bir an önce geçmeliyiz. Serbest ticaret anlaşmaları ihracatımızın artması için oldukça önemli? dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.