Toplantıda konuşan Sağlık Bakanı Müsteşarı Prof.Dr. Nihat Tosun, İl Sağlık Müdürlüğünün bundan sonra ilaç depolarını da kontrol edeceğini söyledi. Nihat Tosun ayrıca yakın bir gelecekte genetiğe bağlı ilaçların da üretilebileceğini öngördü.
Sektörün sorunları ve çözüm önerilerinin tartışıldığı toplantıya Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Nihat Tosun, MÜSİAD Sağlık Sektör Kurulu Başkanı M.Salih Beşir, MÜSİAD Trabzon Şube Başkanı M.Hanefi Mahitapoğlu konuşmacı olarak katıldılar.
Sağlık Sektörünün problemlerinin ele alındığı panelde Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr, Nihat Tosun ?Türkiye’de Özel Sağlık Sektörünün Geleceğine Bakış? konulu bir sunum yaptı. Tosun konuşmasını ?Sağlıkta Unutulmayacak Geçmiş (2002 ve öncesi) ve Unutulamayacak Yakın Geçmiş (2001-2011) olarak iki bölüme ayırdı,
Özel sektör ile kamu her zaman barışık olmadığını söyleyen Tosun özellikle 2002 öncesi sağlık sektöründe yaşanan sorun ve sıkıntılara ilişkin bilgi verdi, Tosun, ?Bugün kamuya öncülük yapmaya çalışan bir devlet görevlileri olarak kendilerini işyerlerini ziyaret edip onları teşvik etmeye çalışan bir ilişki içerisindeyiz, Sağlık finansmanı çoklu ve parçalı bir yapıdan herkesin bildiği tek merkezli daha kolay regüle edilebilen hizmetlerin aynı kalite ve standartta verebildiği bir yapıya kavuştu. 2002 öncesi hem hasta sağlık çalışanı mağdurdu. Acil hizmetlerde aksamalar koruyucu hizmetlerde yetersizlikler vardı, Tıbbi cihaz fakirliği de vardı.
2002 sonrasını da, ?ve güneş doğuyor? şeklinde niteleyen Tosun, ?Halkı, iktidarı, çalışanı ile bütünleşip kangren olan sorunun çözümüne yönelik bir anlaşma yapılıyor. Herkesten destek vererek sağlıkla ilgili ciddi bir çalışmaya gidiyoruz. Atalarımızdan bize kalan mirası hatırladık ve bunun uygulanması gerektiğini hatırladık. Bugün ambulansların şehir içinde halka ulaşım oranı 10 dakikada yüzde 90?a ulaştı köylerde ise bu yarım saat. Yani köylerde hastaya yarım saatte ulaşıyoruz.
2002?den bugüne sağlık harcamalarımız kamu harcamaları ile mukayese ettiğimizde kamu harcamalarının ortalamasından daha yüksek değil.
İl Sağlık Müdürleri ilaç depolarını kontrol edecek
İlaç fiyatlarımız hala 2002?deki fiyatlara gelemedi onun gerisindeyiz. İlaç üreten sektörün özverisi var, Üreten ve ithal edenlerin yanında diğer satan paydaşları da kendilerinin beklentileri kadar bir şey olmayabilir. Kamu tarafından az harcamaya çalışıyoruz onlar çok almaya çalışıyor. Bu ticaretin de demokrasinin de gereği olarak devam ediyor.
İlaca erişim kolaylaştı. Artık ilaçların referans sistemini oluşturduk, Hangi gelişmiş ülkeler ilaçları nasıl alıp pazarlık ediyor onları oluşturduk, Bu bize, ilaca çok para vermemeyi getirdi. İlaç takip sistemi kurduk. Niyet ederek çok önemli bir işe daha adım attık. Gelecekte herkes hekime ulaşacak ancak bu imkanları kimse hovardaca kullanmayacak.
İl Sağlık Müdürlükleri eczanelerdeki ilaçları kontrol ediyordu, artık ecza depolarını da kontrol edecekler.
Aile Hekimliği uygulamalarından memnuniyet oranları yüzde 80?lerde. Kamu hizmetleri açısından Türkiye?deki memnuniyet oranı en yüksek sağlıkta yüze 35?ten yüzde 74?e çıkmıştır. Gelecekle birlikte toplumda yapısının değişmesiyle önümüzde başka alanlar açılıyor. Ekmeği de pastayı da bulabiliyoruz o zaman o ekmekle pastanın sorunları karşımıza çıkıyor. Obezite diyabet, şeker hastalığı karşımıza çıkıyor. Sigara içenler de razı değil ama yemek yiyenlerin hepsi razı. Onu anlatmak ve uyandırmak çok zor kiloluğu kabul ediyoruz ama obeziteyi kabul etmiyoruz. Çünkü kişinin kendisine çevresine kamuya bütçeye çok ciddi yükler getiriyor.
Sigara kullanım oranı yüzde 27.2?ye düştü
Tütünle ilgili toplumda sigara içme oranı 15 yaşın üzerinde 2006?da yüzde 33.4?ten bugün 27.2?e düştü.
Gelecekte en önemli mücadelelerimiz obezite şişmanlık gibi hastalıklarla olacak.
Kültürümüzün gereği yapmamız gereken bir işi daha yapmaya başladık. Evde sağlık hizmetleri. Bugün 100 binin üzerine çıktık ön hedeflerimizin 140 bin olacağını düşündük ama hızlı gidince unun da üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Evde bakım hizmetlerini biz veriyoruz yarın muhtemelen bir sistem kurulacak ve özel sektöre de yaygınlaşacak.
En modern sağlık komplekslerini hazırlıyoruz
Sistemsel iyileştirmeler yapıyoruz ve bunun karşılığını da görüyoruz. Finansmanı iki şekilde yaptık, Bir tanesi bakanlığımızın kendi yaptığı hastaneler. Bu konuda inşaat alanında kapasitesi en güçlü TOKİ tarafından yaptırmaya çalışıyoruz ama bizim en büyük ümidimiz kamu özel ortaklığı ve şehir hastaneleri. En üst düzeyde sağlık kompleksleri oluşturmaya çalışıyoruz. Ülke insanına yirmi yıl sonra da hizmet verebilecek israfa kaçmadan en modern şekilde hazırlıyoruz bu kompleksleri.
Türkiye sağlıkta dönüşüm programı sürdürülebilir
Şu anda yedinci senesinden gidiyoruz ve halen devam ediyor. Bu tür uygulamalar geri alınamazlar. Şu anda bunun sürdürülebilir olduğunu söyleyebiliriz. Bu programa ilk
İnsan odağına oturtuyoruz ama paydaşları kamu ve özel sektör. Kamu kaynaklarını da özel sektör kaynaklarını da kontrol etme görevini üstlendiğimiz için aynı gördüğümüz için de özellikle özel hastanelerde planlamalara gidiyoruz Yoksa planlamadığımızda özel sektöre açıldığımızda burada çok değil Gümüşhane?ye de doktor bulamam. Planlamayı yapıp kontrollü gidersem Gümüşhane?ye de doktor bulabilirim.
Türkiye?de 29 sağlık hizmet bölgesi oluşturuldu
Esas olan kaynaklarımız genişledikçe planlamalarımızda bizde genişleyeceğiz, Bu planlamalarımıza bir esas aldık
Ülkemizin coğrafi yapısı,nüfus dağılımı, ulaşım kriterleri, ve mevcut sağlık envanterleri dikkate alınarak Türkiye?de 29 Sağlık Hizmeti Bölgesi oluşturuldu.
Önümüzdeki yirmi yılın sağlık hizmetlerinin her çeşitliliği ile neredene yapacağımızı planladık. Nerede aile hekimliği nerede anjiyo, nerede kalp ameliyatı nerede yanık ameliyatı olacak bütün bunları planladık izinlerimizi de buna göre veriyoruz. Bugün Marmara Bölgesinde sanayi yoğunlaştı Kartal?da bir yanık ünitemiz var, kapasite arttığında o merkezleri artırabiliyoruz. Hastalıkların yaygınlaşmasına göre özel hastanelere de birimler verebiliyoruz.
Genetiğe bağlı özel iİaç yapılacak
Gelecek 20 yılda Dünya Sağlığının geleceği ile ilgili öngörülerde bulunan Prof. Nihat Tosun bu konuda şunları söyledi, ?2020 yılında dünya nüfusunun 750 milyon kişi olacağı hesaplanıyor, şehir nüfuslarının artacağı yönünde görüşler var. İstanbul?da bu şimdiden saptığı görünüyor. Bir numara sağlık olacak Ama ilk üç sırayı saydığımızda Adem Baba?dan beri saydığımızda sağlık hizmeti birinci olmasa da ikinci sırada oluyor. Sağlık sektörünün diğer sektörlerinden bir farkı da sağlık sektöründe bir ucuzlama olmaması Türkiye?de bir anormallik oldu; ama dünyada sağlık sektöründe bir ucuzlama olmuyor.
Gelecekte bir çok hastalığın evden kontrol edilmesinin amaçlandığını da ifade eden Tosun ?Evde sağlık hizmetlerinin yoğunlaşacağı kronik hastalıklarda kişilerin evinde tatilinde tedavisinin verilme lüksünün yaşanacağı bir dönem olacak. Digital ve nano teknoloji ile tanısal işlemlerin tedavi işlemlerinin yapılacağı bir dönem olacak. Gemi hastaneleri planımız var, Bir şey değişmeyecek göz göze yüz yüze gözlem elle dokunma dokunmadan yakından iletişim, (Paramedikal iletişim)
Sektörün paydaşları STÖ?ler diğer sağlık kuruluşları bunlar hizmet veren sağlık kuruluşları tıbbi cihaz ve ilaç sektörü. İlaç sektörü bizim gibi ülkelerle beraber diğer zengin ülkeler de uyanmaya başlıyor. Genetiğe göre özel ilaç yapılma dönemine doğru gidiliyor. Bunlar önümüzdeki yirmi yıl içinde olabilecek gelişmeler olarak nitelendirilebilir.?
Türkiye?de aktif sağlık hizmeti veren 3 bin 717 kuruluş var
Türkiye?de 992 özel tıp ve dal merkezi 485 poliklinik, 3 özel diş hastanesi 18 ağız ve diş sağlığı merkezi 758 ağız ve diş sağlığı polikliniği bulunuyor. 2765 özel kuruluş 952 sağlık bakanlığı ve üniversite hastanesi mevcuttur. Toplam 3 bin 717 sağlık kuruluşu mevcut. Ülkemiz genelindeki muayenehane sayısı 3 bin 316?dır.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Nihat Tosun ayrıca nüfus oranlarının düşüklüğü nedeniyle Türkiye?de 15 ilde özel hastane olmadığının bilgisini verdi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.