2025’te 30. yılını dolduracak olan BKM, yirminci yılı için hazırladığı ‘BKM Sahnede 20 Yıl’ ve ‘Hayalciler Birliği’yayınlarının ardından, 30. yılı için yine eşsiz ve tekrarı olmayan bir yayına imza atıyor: Yönetmen Yılmaz Erdoğan, Sinema Benim Çocukluk Arkadaşım…

30 yıldır Türkiye’de kültür, sanat ve eğlence endüstrisine yön vermenin yanı sıra, ülkemizin popüler kültürünün son 30 yılına damga vurmuş çok değerli çıktılar yaratan BKM, bu yeni yayını ile Türk Sineması’nın mihenk taşları arasında hakkıyla yerini almış olan Yılmaz Erdoğan’a ve Yılmaz Erdoğan sinemasına saygı duruşunda bulunuyor.

Hazırlıkları yaklaşık 1 yıl süren proje; şair, yazar, senarist, oyuncu ve yönetmen olarak çoklu yetenek kimliği taşıyan Yılmaz Erdoğan’ın, 2000’li yıllar Türkiye’sinin popüler kültürüne damga vurmuş, sinemamızın anaakımını, eğilimlerini şekillendirmiş, hikâyelerin, karakterlerin öne çıktığı, unutulmaz diyalogları, anları ve sahneleriyle toplumsal hafızada yerini alan 8 özel filmin etrafında şekilleniyor. 

2001 yılında çektiği ilk filmi Vizontele’den bugüne yönetmen koltuğunda oturduğu 8 film üzerinden Erdoğan’ın yönetmen kimliğinin geniş bir perspektiften ele alındığı kitap, sinema eleştirmeni Mehmet Açar ve uzun yıllar Sinema Dergisi genel yayın yönetmenliğini yürütmüş, ardından Sinematek’in oluşumunda yer almış sinema yazarı Senem Erdine tarafından hazırlandı. Bu kitabın proje yaratıcısı BKM’nin CEO’su Zümrüt Arol Bekçe genel yayın yönetmeni olarak projeyi baştan sona yönetirken, kitabın tüm tasarımı Türkiye’nin en değerli grafik sanatçısı Bülent Erkmentarafından yapıldı. 

AMACIM HEM GİŞEYE HEM MÜZEYE FİLM YAPMAK

Nehir söyleşi tarzında hazırlanan kitap 2 ayrı bölümden oluşuyor

İlk bölüm; Mehmet Açar’ın Yılmaz Erdoğan’la sinemaya, yönetmenliğe, filmlerine ve gelecekte çekmek istediği projelere yönelik söyleşiyi kapsıyor. Bu söyleşi için Mehmet Açar: ‘Biz her ne kadar sinemacılığına, yönetmenliğine odaklanmaya çalışsak da Yılmaz Erdoğan için tiyatrodan televizyon dizilerine, şiirden sinemacılığa kadar uzanan alanların hep iç içe var olduğunu gördük. Söyleşilerin benim için en zihin açıcı yerlerinden biri, şiirin süt, diğer sanat dallarının ise süt ürünü olduğunu söylediği yerdi herhalde. Şiirle hakikat arasında kurduğu ilişkinin de Yılmaz Erdoğan sinemasıyla ilgili çok önemli bir ipucu verdiğini düşünüyorum.’ diyor.

Kitabın ikinci kısmı, Ylmaz Erdoğan’ın senaryolarını yazdığı, birçoğunda oyuncu olarak yer aldığı ve tamamını yönettiği; Vizontele (2001), Vizontele Tuuba (2003), Organize İşler (2005), Neşeli Hayat (2009), Kelebeğin Rüyası (2013), Ekşi Elmalar (2016), Tatlım Tatlım (2017) ve Organize İşler Sazan Sarmalı (2019) filmleri için Senem Erdine ile gerçekleştirdiği sohbet ve Mehmet Açar’ın bu filmler üzerine yazdığı Yılmaz Erdoğan sineması analizlerini kapsıyor.

Satışa açık olmayan ve 30 yılda her alandan beraber yürüdüğü sanatçılar, yaratıcılar, gazeteciler, kurum ve kuruluşlarda yer alan çalışan ve yöneticilerle paylaşılacak olan YÖNETMEN YILMAZ ERDOĞAN: SİNEMA BENİM ÇOCUKLUK ARKADAŞIM kitabı: Geniş kitlelerle bağ kuran, sadece sinema salonlarında değil, başka mecralarda hâlâ seyredilen ve gelecekte de ömrünü sürdürecek eserlerden oluşan bir külliyat olarak meraklılarının sahip olmak isteyeceği türden bir çalışma.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın