“Küresel sıcaklık artışının sınırlanması için fırsat kaçıyor”

Uluslararası iklim rejimini düzenleyen en önemli resmi belge olan Kyoto Protokolü?nün birinci yükümlülük dönemi 2012 yılında tamamlanıyor. Bu son dönemeçte yeni iklim rejiminin nasıl şekilleneceği Güney Afrika?nın Durban kentinde başlayan ve iki hafta sürecek İklim Zirvesi’nde (İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 17. Taraflar Konferansı) tartışılıyor.

Dünya liderleri, hükümet temsilcileri, uluslararası örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin hazır bulunduğu Durban?daki İklim Zirvesi?nde, iklim değişikliğinde geri dönüşü olmayan nokta olan 2050 yılında ortalama sıcaklık artışının 2 dereceye ulaşmasının önüne geçilmesi için finansal kaynakların yönetimi ve düşük karbon ekonomisine geçişte en önemli ayaklardan biri olan teknoloji transferi gibi kritik öneme sahip başlıkların ele alınması amaçlanıyor.

Daha da önemlisi, bu konferans Kyoto Protokolü?nün süresinin uzatılması veya  yeni bir yapı ile ilerlenmesi konusunun karara bağlandığı bir zirve olacak. İşte bu önemli zirvede Arçelik CEO?su ve İklim Platformu Türkiye İklim Değişikliği Liderler Grubu Sözcüsü Levent Çakıroğlu, 4 Aralık tarihinde Dünya İklim Zirvesi?nde Güney Afrika Çevre Bakanı Edna Molewa ve AB İklim Komisyoneri Connie Hedegaard gibi isimler ile aynı oturumda özel sektörün liderliği hakkında konuşacak. Zorlu Enerji Grubu CEO?su Murat Sungur Bursa ise 5 Aralık tarihinde İklim Platformu?nun da hazırlık sürecinde yer aldığı 2 Derece Bildirisi?nin BMİDÇS Sekreteryası?na resmi olarak sunulacağı resepsiyonda Nedbank CEO?su Mike Brown ile birlikte konuşmacı olarak yer alacak.

Aralarında Akbank, Arçelik, Bilim İlaç, Borusan Holding, Coca-Cola İçecek, Kale Grubu, Teknosa, Tofaş-Fiat, Toyota Pazarlama, Türk Telekom ve Zorlu Enerji Grubu CEO?larının da yer aldığı 29 ülkeden toplam 342 şirket yöneticisi, ?2?CBildirisi? aracılığıyla tüm dünya hükümetlerine iklim değişikliği ile mücadele için acil eylem çağrısında bulunuyor. Özel sektör, bu çağrıda, iklim değişikliğinin küresel refahı tehdit ettiğini; sosyal, ekonomik ve çevresel maliyetlere yol açtığını vurguluyor.

Bildirinin geliştirilmesinde önemli paya sahip, REC Türkiye ve TUSİAD ortak girişimi ile kurulmuş olan İklim Platformu-Türkiye İklim Değişikliği Liderler Grubu, düşük karbon ekonomisi modeline geçişte, ulusal ve uluslararası politikaların hayata geçirilmesi için hükümetler ile işbirliği içerisinde ilerliyor. Türkiye İklim Değişikliği Liderler Gurubu üyesi ve İklim Platformu Sözcüsü, Arçelik A. Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada: ?İklim değişikliğinin getirdiği riskler, ortak bir tutum belirlenerek yapılacak iş birlikleri ile sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlayacak fırsatlara dönüştürülebilir. Bu kapsamda düşünce yapımızın ve tüketim alışkanlıklarımızın dönüştürülmesine, üretim yöntemlerimizin geliştirilmesine ihtiyaç vardır? dedi.

2?C Bildirisi, İklim Platformu-Türkiye İklim Değişikliği Liderler Grubu?nun da üyesi olduğu; enerji, finans, perakende ve üretim gibi birçok sektörden iş dünyası liderinin yer aldığı Kurumsal Liderler Ağı (CLN) tarafından hazırlandı. CLN; AB, ABD, Brezilya, Güneydoğu Asya, Güney Afrika, Hong Kong, Meksika ve Şili?de çalışmalar yürüten farklı Platformlardan oluşuyor. Cambridge Üniversitesi tarafından oluşturulan ve Galler Prensi İklim Değişikliği Kurumsal Liderler Grubu (UK CLG) koordinasyonunda hazırlanan bu bildiri, Londra, Brüksel, Sao Paulo, İstanbul ve Johannesburg dâhil olmak üzere dünyanın birçok kentinde duyuruluyor.

İş dünyası liderleri bildiride, küresel anlaşmanın sağlanamaması durumunda, iş dünyasının yatırımlarını yapabilmesi için açık ve belirgin piyasa koşullarının oluşamayacağını belirtiyor. İklim değişikliğinin etkilerinin geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmesi anlamı taşıyan küresel sıcaklık artış miktarının 2°C?nin altında tutulması için zaman azalıyor. Hükümetlerin 2012 sonuna kadar anlaşma sağlayamaması, bu konuda tüm güvenilirliklerine kalıcı olarak zarar verme riskini taşıyor. Eğer doğru adımlar atılırsa, küresel şoklara karşı çok daha az kırılgan, daha verimli ve daha dayanıklı bir düşük karbon ekonomisi güvence altına alınabilir.

İklim Platformu-Türkiye İklim Değişikliği Liderler Grubu üyeleri