TÜİK’in açıkladığı son işgücü istatistikleri, sosyal ve ekonomik dokuyu yeniden ortaya koydu. Türkiye’deki çalışma koşullarının iyileşmesini, istihdamın artmasını, İK profesyonellerinin gelişimini desteklemek amacıyla kurulan insan kaynakları platformu ise söz konusu verilerden yola çıkarak dengeli seyreden işgücü piyasasının korunması gerektiğini ve işsizliğin daha da azalması için uzun vadeli bir reforma ihtiyaç olduğunu belirtti.
Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yapısının nabzı konumundaki işgücü piyasası, günümüzün hızla değişen koşullarını bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı en güncel verilere göre, mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %49,7 olurken, işgücü piyasasının aylara ve sektörlere göre sürekli olarak yeniden yapılandığı kaydedildi. Türkiye’deki çalışma koşullarını iyileştirmek ve istihdamı artırmak amacıyla kurulan insan kaynakları platformu HRup Türkiye ise TÜİK’in açıkladığı son istihdam oranlarını değerlendirdi.
HRup ve Erce Group Kurucusu Hakan Çil, konuya dair şu açıklamada bulundu: “Haziran ayına baktığımızda, yaz sezonunun başlamasıyla birlikte istihdam oranlarında bir artış gözlemledik. Özellikle hizmet sektörü ve turizmdeki hareketlilik, bu artışın temel nedeniydi. Eylül ayına geldiğimizde ise yaz sezonunun kapanmasıyla birlikte istihdam oranlarında %5’lik bir normalleşme dikkat çekiyor.”
“Türkiye’nin istihdam yapısında hizmet sektörü öne çıkıyor”
İstihdam oranlarındaki değişmenin temel nedenlerinden birinin Türkiye’nin istihdam yapısının büyük ölçüde hizmet sektörüne bağlı olduğunu belirten HRup ve Erce Group Kurucusu Hakan Çil, “Özellikle turizm, restoran ve otelcilik gibi alanlar yaz aylarında mevsimsel işgücü artışı sağlarken, kış aylarına girerken talebin azalmasıyla bu oran, normal seviyelere dönüyor. Öte yandan, son dönemde konut stoklarındaki azalma da istihdamın sürdürülebilirliğini olumsuz etkiliyor. Sanayi bölgelerinde artan işgücü talebi karşısında, personelin konut ihtiyacının karşılanamaması ciddi sorunlar oluşturuyor. Konut yetersizliği nedeniyle bölgelerde çalışan bulamayan şirketler, özellikle ara eleman temininde sıkıntı yaşıyor. Bu durum hem işverenleri hem de iş arayanları zor durumda bırakıyor. İnşaat sektörünün konut stoklarını artıracak şekilde canlanması, bu sorunu çözmekle kalmayıp, aynı zamanda istihdama da doğrudan katkıda bulunabilir” dedi.
“Bir ülkenin gücü üretim kapasitesiyle ölçülür”
Eylülde işsizlik oranının %%8,6 olmasının temel sebeplerinden birinin de şehir ve sektörler arasındaki ilişki olduğunu vurgulayan HRup ve Erce Group Kurucusu Hakan Çil, “İşsizlik oranının yüksek olmasının, işgücünün bazı coğrafi bölgelerde yoğunlaşmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Esasında bazı şehirlerimizde üretim ve hizmet sektöründe personel bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Öyle ki Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden işgücü transferine giden sanayi kuruluşlarının sayısı her geçen gün artıyor. Belirli şehirlerin bazı sektörlerle özdeşleşmesi gerekiyor. Bu modelle işgücü ile iş modelleri buluşurken, işsizlik oranı da doğrudan düşebilir” diyerek sözlerine şunları ekledi:
“Sanayileşmenin yalnızca belli bölgelerde yoğunlaşması, uzun vadede ülke ekonomisi için sürdürülebilir bir durum değil. Çünkü bir ülkenin gücü, üretim kapasitesiyle ölçülür. Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde sanayi yatırımlarının artırılması, hem bölgesel istihdam oranlarını yükseltebilir hem de ülke ekonomisine katkıda bulunabilir.”
“Kadın istihdamını destekleyen programlar oluşturulmalı”
“Her bireyin değer kattığı, her bölgenin kalkındığı bir Türkiye için daha fazla üretmeli, tüm dünya ülkeleri gibi biz de daha adil bir istihdam yapısı oluşturmalıyız” şeklinde konuşan HRup ve Erce Group Kurucusu Hakan Çil, “İşgücü 35 milyon 923 bin kişi iken, işgücüne katılma oranı ise %54,4 olarak ölçülüyor. İşgücüne katılma oranı, işgücü piyasasının canlılığını ve potansiyelini gösteren önemli bir veri. Daha fazla insanı işgücüne dahil edebilmek için eğitim, meslek edindirme programları ve özellikle kadın istihdamını destekleyen politikalar hayata geçirilmeli. Özellikle kadınların işgücüne katılım oranı, dikkat edilmesi gerekilen bir konu. Bu alanlarda ilerleme kaydedilirse, istihdam oranı ve işgücü piyasasının genel sağlığı daha da güçlenebilir” dedi.
“İşsizliğin azalması için uzun vadeli bir reforma ihtiyaç var”
2025’te hizmet sektöründe istihdamın artacağına dikkat çeken Hakan Çil, yeni yıla ilişkin şu öngörüleri paylaştı: “Veriler, Türkiye’deki işgücü piyasasının genel olarak dengeli bir seyir izlediğini gösteriyor. Ancak işgücüne katılım oranının artırılması ve işsizlik oranının alt seviyelere çekilmesi için uzun vadeli yapısal reformlara ihtiyaç var. Bu noktada insan kaynakları profesyonellerine çok iş düşüyor. 2025, dijital dönüşümün ve yapay zekanın daha hızlı yol alacağı bir yıl olacak. İnsan kaynakları yöneticilerinin de bu değişimi yakalamaları gerekiyor. Alışılmışın dışında trendler oluşturmak için İK zirvelerinin ve istihdam fuarlarında daha etkin olmaları şart. İnsan yönetimi alanında faaliyet gösteren tüm profesyonelleri, girişimcileri ve akademisyenleri bir araya getirerek platform olarak, biz de tam olarak bu ihtiyaca hizmet ediyoruz.”
HRup ve Erce Group Kurucusu Hakan Çil, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “Türkiye’nin insan kaynakları platformu olarak, istihdamı artırmayı hedefleyerek buna yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İK profesyonellerinin sosyal açıdan beslenmesini önemseyen ve sürdürülebilir işgücü verimliliğinin sağlanmasında normları belirleyen bir konum, yol haritamızın özünü oluşturuyor. Türkiye’deki çalışma koşullarını iyileştirmeyi ve istihdamı artırmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda eğitim programları, zirveler, istihdam fuarları, sosyal sorumluluk projeleri gibi birçok çalışma yürütüyoruz. Gelecek dönemde de genç mezunların iş hayatına atılmasında önemli roller üstleneceğimize inanıyoruz.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.