Sofra/Compass Group Türkiye, geleneksel Culinary Cup yarışmasının 10’uncu yılında benzersiz bir etkinliğe imza attı. “Sınırlarını Zorla” temasıyla düzenlenen bu yılki yarışma, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yetenekli şeflerin yaratıcılığına ve tutkusuna sahne oldu.

7 Aralık’ta İstanbul Gastronometro’da gerçekleşen büyük finalde, ülke çapından seçilen şefler benzersiz bir mücadeleye tanık oldu. Zorlu bölgesel elemelerin ardından, 5 şef arasından seçilen finalistler, mutfak sanatlarının sınırlarını zorlayan performanslarıyla jüriyi büyüledi. Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen, Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne Ertan Tüysüzoğlu, Atıksız Mutfak Şefi Özge Şahin, İçerik Üreticisi ve Gıda Mühendisi Özgül Coşar ve Gastronometro Eğitmen Yönetici Şefi Murat Özipek’ten oluşan alanında uzman seçkin bir jüri, şeflerin yaratıcılığını, teknik becerilerini ve hikaye anlatım yeteneklerini titizlikle inceledi.

Her Tabak Bir Manifesto: Sofra/Compass Group Türkiye Culinary Cup 2024’te Sınırlar Aşıldı

Bu yılki Culinary Cup, geleneksel yarışma formatının ötesine geçerek şeflere gerçek anlamda kendilerini gösterme fırsatı sundu. Önceden belirlenmiş menüleri kendi yorumlarıyla harmanlayan yarışmacılar, sadece lezzet değil, aynı zamanda derin bir lezzet hikayesi sunma mücadelesi verdi. Aşçıların profesyonel becerileri ve özgün anlatım yetenekleri, Sofra/Compass Group Türkiye’nin kurumsal vizyonuna nasıl bir zenginlik kattığını göstermeyi amaçladı. Şefler her reçeteden 4 porsiyonu titizlikle hazırlandı. Değerlendirme kriterleri arasında, yarışmacıların hazırlık süreci ve malzeme kullanımı, HSE (Sağlık, Güvenlik ve Çevre) kurallarına uyum, tabak tasarımı, lezzet ve hikaye anlatımı gibi detaylar yer aldı.

Zafer, Uğur Beko’nun oldu

Ege Bölge’den Şef Uğur Beko’nun büyük zaferiyle sonuçlanan Culinary Cup 2024, Türkiye’nin mutfak sahnesinde yeni bir çığır açtı. Ödülü kazanan Uğur Şef, “10 yıl sonra ilk kez birinciliği bölgemize getirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bu süreçte şeflerimin ve yöneticilerimin desteği bana büyük güç verdi. Yoğun bir tempoda, bir yandan müşterilerimize hizmet ederken bir yandan mesai sonrası bu yarışmaya hazırlanmak kolay olmadı. Ancak bugün de Ege Bölge’den gelen destek hep arkamdaydı, bu aynı zamanda bana büyük bir sorumluluk yükledi. Ortaya güzel bir sonuç çıkarmak zorunda olduğumu biliyordum. Zorlu, yorucu ama bir o kadar da keyifli bir süreçti ve sonunda mutlulukla taçlandı. 28 yaşında 1,90 boyunda bir adamım; ağlayacağımı düşünmüyordum ama gözyaşlarımı tutamadım. O kadar emeğin karşılık bulması, ailemin, sevdiklerimin ve şirketimin beklentilerini karşılamak, aynı zamanda kendi hayat hedeflerime bir adım daha yaklaşmak beni derinden etkiledi. Bu birincilik, tüm bu çabaların bir ödülüydü ve hayatımın en unutulmaz anlarından biri oldu.” diyerek duygularını dile getirdi.

Şef, “Bu yarışmaya katılmayı herkes mutlaka denemeli. Bu süreçte büyük bir deneyim kazanıyorsunuz. Elbette zorlu bir süreç gibi görünebilir. ‘Bir yandan çalışırken bir yandan nasıl hazırlanırım?’ diye düşünmek doğal, ama biraz zamanınızdan fedakarlık ederek bu deneyimi yaşamak kesinlikle değer. Cesur olun, sınırlarınızı zorlayın, farklılık yaratmaktan korkmayın.” sözleriyle gelecek yılın adaylarına tavsiye verdi.

Sofra/Compass Group Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Nihat Kartal ise, yarışmanın önemini şu sözlerle vurguladı: “10 yıldır sürdürdüğümüz bu proje, gastronomi kültürünün geleceğini şekillendiriyor. ‘Sınırlarını Zorla’ temasıyla, şeflerimizin mutfak sanatlarında yaratıcılığını ve potansiyelini ortaya koymasını hedefledik. Bu yarışma, sadece bir rekabetten ibaret değil. Sofra/Compass Group Türkiye’nin vizyonunu yansıtan bu etkinlik, gastronomi dünyasının geleceğine yapılan dev bir yatırım niteliğinde. Her şef, kendi sınırlarını zorlayarak, mutfak sanatlarının sonsuz potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi.”

Kartal, “Yarışmanın sonucu ne olursa olsun şirketimizin hedeflerine büyüyerek ulaşması ve geleceğini yapılandırmamız için tüm yeteneklerimizle el ele yürüyoruz. Her birinin yeteneği, yaratıcılığı ve çalışma disiplini, bizi daha iyi bir geleceğe taşıyor ve şirketimizin geleceğini şekillendirmede büyük rol oynuyor. Bizler de değerli yeteneklerimizin potansiyellerini tam olarak ortaya çıkarabilecekleri ortamı adil, şeffaf ve gelişime açık bir kültür ve iklim oluşturmak için elimizden geleni yapıyoruz. İnsan odaklı bir şirket olmanın getirdiği sorumluluk, sadece iş sonuçları değil, aynı zamanda çalışanlarımızın mutluluğu ve gelişimidir. Bu yüzden, her birinin fikirlerini, hayallerini ve ihtiyaçlarını önemsiyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın