Yeşil Ekonomi Koalisyonu (Green Economy Coalition) tarafından araştırma şirketi Savanta verileri ile yayımlanan yeni bir anket, Türetim Ekonomisi’nin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Dünya genelinde insanların %71’i, ekonomik büyümenin yavaşlaması pahasına daha güçlü çevre koruma tedbirlerini tercih ediyor. Üstelik, genel kanının aksine, çevreci eylemlere yönelik talep yoksul ülkelerde zengin ülkelere kıyasla çok daha güçlü.
Anket, Avustralya, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, Nijerya, Peru, Güney Afrika ve Türkiye dahil olmak üzere 10 ülkede 10.000’den fazla kişiyle gerçekleştirildi ve tüm ülkelerde çevre koruma konusunda güçlü bir kamuoyu desteği olduğu ortaya çıktı.
Yükselen ekonomiler öncülük ediyor
Anket, iddialı iklim politikalarına verilen kamu desteği hakkında bilinen anlatılara meydan okuyan birkaç çarpıcı bulgu ortaya koydu.
Çevre koruma talebi, gelişmiş batı ülkelerine kıyasla yükselen ekonomilerde çok daha güçlü. Türkiye (%91), Nijerya (%89) ve Güney Afrika (%88), en yüksek kamuoyu desteğine sahip ülkeler olarak öne çıkıyor.
Orta yaş grubu (45-64 yaş), sürdürülebilirlik için yaşam tarzlarını değiştirmeye en istekli grup olarak öne çıkıyor (%62).
Ankete katılanların büyük bir çoğunluğu (%77), mevcut çevre politikalarının gelecek nesiller üzerindeki etkilerinden “çok” veya “son derece” endişe duyduklarını belirtiyor. Bu endişe, gelişmiş ülkelere kıyasla daha az gelişmiş ülkelerde çok daha yüksek. Örneğin, Nijerya’da bu oran %88 iken Avustralya’da %50 seviyesinde.
Hükümet desteğinin eksikliği, ankete katılanların çevre için daha iyi tercihler yapmasını engelleyen en önemli faktör olarak öne çıkıyor. Bu durum, sanayi kirliliği, atık yönetimi ve temiz enerji yatırımları konularında daha sıkı düzenlemelere duyulan ihtiyacı gösteriyor.
Hükümet desteğinin eksikliği, Nijerya (%66) ve Peru (%61) gibi yükselen ekonomilerde, Avustralya (%34) gibi gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha belirgin bir şekilde hissediliyor.
Anket ayrıca, çevre eylemleri için daha yüksek maliyetleri kabul etme konusunda az gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının, daha gelişmiş ülkelere kıyasla daha istekli olduğunu ortaya koydu. Örneğin, ankete katılan en zengin ekonomi olan Avustralya, çevreci talepler ve ekonomik fedakarlık ölçütlerinde en düşük performansı sergiledi.
Yeşil Ekonomi Koalisyonu Uzmanı Jean McLean, “Bu sonuçlar, çevre korumanın yalnızca gelişmiş ülkelerin karşılayabileceği bir lüks olduğu fikrine meydan okuyor. Bunun yerine, yükselen ekonomilerdeki insanların kalkınma için çevresel sürdürülebilirliğin uzun vadeli ekonomik refah için kritik olduğunu kabul eden farklı bir yaklaşım talep ettiğini görüyoruz”
Yeşil Ekonomi Koalisyonu’nun çalışmadaki ortağı Türetim Ekonomisi Derneği Başkanı Dr. Uygar Özesmi, “Bu sonuçlar mevcut ekonomik paradigmanın halkın gözünde iflas ettiğinin göstergesi. Bir alternatifsizlik hissi içindeler, ancak alternatifler var ve güçlü. Türetim Ekonomisi ile büyüme olmadan, doğayı koruyarak daha büyük bir refah mümkün” dedi.
Yeşil Nesil
Ekim ve Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen anket, çevresel liderlikte dinamik bir değişimi ortaya koyuyor. Sonuçlar, çevresel katılımı şekillendiren nesiller arası dinamiklere de ışık tutuyor.
Daha genç nesiller, yeşil iş arayışında en aktif olan, yenilenebilir enerji yatırımlarını en çok destekleyen ve çevre koruma için daha yüksek vergilere en fazla destek veren grup olarak dikkat çekiyor. Öte yandan, 65 yaş üstü bireyler kirliliği azaltma, uygun fiyatlı temiz enerji sağlama ve nesiller arası dengesizlikleri ele alma konusunda en destekleyici grup.
Gelecek için umut söz konusu olduğunda ise, nesil eğilimi tersine dönüyor. 25-34 yaş arasındaki genç yetişkinlerin %51’i, sürdürülebilir bir gelecek için yeterince çaba gösterildiğine inanırken, 55-64 yaş arasındaki bireylerin %37’si buna aktif olarak karşı çıkıyor.
Ebeveyn olmak da çevresel inançlar üzerinde belirgin bir etkiye sahip. Ebeveynlerin %80’i gelecek nesiller konusunda endişe duyarken, bu oran ebeveyn olmayanlarda %72. Ancak, ebeveynler aynı zamanda ebeveyn olmayanlara kıyasla (%49’a %43), sürdürülebilir bir gelecek için yeterince şey yapıldığına inanma konusunda daha olumlular.
Geleceğe Güven
Çevre eylemleri için güçlü kamu desteğine rağmen, siyasi liderlerin sürdürülebilir bir gelecek sağlama yeteneğine olan güvende dikkat çekici bir bölünme var. Çin %83 gibi dikkat çekici bir güven seviyesine sahipken, Peru (%23), Avustralya (%27) ve Güney Afrika (%28) gibi ülkelerde bu oranlar daha düşük.
Bu durum, daha güçlü çevresel liderliğe ve proaktif hükümet politikalarına duyulan ihtiyacın altını çiziyor.
Anket, 2025 ve 2026 yıllarında tekrarlanacak. Bu sayede, vatandaşların küresel ve ulusal gelişmelere tepkileriyle birlikte tutumlarındaki olası değişiklikler izlenebilecek.
Anket sonuçlarına buradan ulaşabilirsiniz: Sonuçlar
*Türetim Ekonomisi nedir?
Doğaya ve topluma minimum negatif veya mümkün olduğunca pozitif etki eden, onarıcı, canlandırıcı, makro ölçekli döngüsel bir ekonomidir.
**Türetim Ekonomisi Derneği
Türetim Ekonomisi Derneği sosyal girişimciler, sivil toplum uzmanları, araştırmacılar, bilim insanları, ekoloji ve insan hakları aktivistleri, finansal teknolojiler ve sürdürülebilirlik yatırımcıları tarafından Aralık 2015’te, ekolojik ve sosyal açıdan adil iş modellerine yönelik araştırmalar yapmak; iyi uygulamaları güçlendirerek yaygınlaştırmak ve toplumu türetim ekonomisinin doğanın korunması ile sürdürülebilir bir toplum inşası üzerindeki olumlu etkileri hakkında bilgilendirmek amacıyla kurulmuştur.
Kurulduğu günden beri Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan, ekolojik ve sosyal açıdan adil üreticiler ile türeticiler arasında doğrudan bir ilişki kurmak ve sürdürülebilir, döngüsel ve adil bir ekonominin tesisi için çeşitli faaliyetler yürütmektedir. Bugün derneğin etki alanı içerisinde 800’ün üzerinde üretici ve 26 binin üzerinde türetici bulunmaktadır.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.