Sabancı Üniversitesi, stratejik yönetim alanında dünyanın en büyük organizasyonu olan Stratejik Yönetim Topluluğu’nun (The Strategic Management Society) düzenlediği 44. Uluslararası Stratejik Yönetim Konferansı’nın ön etkinlikleri kapsamında sürdürülebilirlik çalıştayı organize etti. Sakıp Sabancı Müzesi’nde 18 Ekim’de gerçekleşen “Sustainability at the Crossroads: What is Next?” etkinliğine, sürdürülebilirlik ve yönetim bilimleri alanında dünya çapında tanınmış akademisyenler ve lider şirketlerin üst düzey yöneticileri ana konuşmacı ve panelist olarak katıldı. Ayrıca, akademi ve iş dünyasından değerli isimlerden oluşan çalışma grupları ile katılımcılara bağlantı kurma imkânı sunuldu. 

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen çalıştayın ilk bölümünde, sürdürülebilirlik alanındaki en güncel araştırma konuları ve bu konuların sonuçları paylaşıldı. Çalıştayın devamında, sürdürülebilirlik konusunda lider olan şirketlerin üst düzey yöneticileri, pratik gelişmeler hakkında bilgi verdi. Özellikle gelişmekte olan piyasalara ve Türkiye’ye dair özel bir oturumda, sürdürülebilirliğin nasıl rekabet avantajına dönüştürülebileceği ele alındı. Çalıştayın son oturumunda ise sürdürülebilirlik stratejilerinin uygulanmasının zorlukları ve faydaları üzerinde duruldu. Liderler, kurumsal kültür ve stratejilerin nasıl dönüştüğüne dair deneyimlerini paylaştı.

“Önemli bir yol ayrımındayız”

Çalıştayın açılışında söz alan Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi (YBF) Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker şu görüşleri dile getirdi: 

“Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde vizyonumuz, yenilikçi araştırma ve etkili öğretimi bütünleştiren dünya standartlarında bir akademik ortam yaratmak. Ayrıca, toplumsal etki yaratmada iş dünyasının ve toplumun ihtiyaçlarına yanıt vermenin öneminin de farkındayız. Okulumuz bu hedeflere ulaşmak için dijital dönüşüm, iş analitiği, girişimcilik ve sürdürülebilirlik olmak üzere dört temel alana odaklanıyor. Bunlar arasında kritik bir odak noktası olarak öne çıkan sürdürülebilirlik ise giderek artan zorluklar nedeniyle her zamankinden daha da önemli konumda. Bu zorlukların gezegenimiz ve toplumlarımız üzerindeki etkilerine her geçen gün daha fazla tanık oluyoruz. Özetle, sürdürülebilirlik uygulamaları benimsemenin artık sadece bir seçenek değil, yaşanabilir bir gelecek sağlamak için temel bir gereklilik olduğu anlaşılmış durumda.

Öte yandan etkinliğimizin adında da vurgulandığı üzere, sürdürülebilirlik bugün gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler, akademi ve endüstri arasındaki fay hatlarıyla belirginleşen çok önemli bir kavşak noktasında duruyor. Seçkin akademisyenlerle iş dünyasından liderleri bir araya getiren bugünkü çalıştayımız da sürdürülebilirlik alanındaki en son araştırma ve pratik gelişmeleri ilk elden öğrenme fırsatı sunarak bu amaca hizmet ediyor. İklim değişikliği ve kaynakların tükenmesi gibi küresel zorluklar devam ederken, sürdürülebilirlik gelişmekte olan pazarlarda kritik bir rekabet avantajı olarak öne çıkıyor. Bu nedenle işletme yöneticileri ve akademisyenler arasında bir diyalog ortamı yaratmamızın değerli bir fırsat olduğunu düşünüyor, bu iş birliğinin sürdürülebilirlik açısından sırada neler olduğunu tanımlamak ve yaklaşımlarımızı gözden geçirerek önemli adımlar atmaya yönelteceğine inanıyoruz.”

Teknoloji, sürdürülebilirlik ve iş dünyasının kesişiminin son derece kıymetli olduğunu belirten Sabancı Holding Mobilite Çözümleri Grup Başkanı ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Alemdar, özellikle enerji ve kaynak yönetiminde teknolojik gelişmeler yoluyla çevresel ve sosyal zorlukların ele alınmasının aciliyetine dikkat çekti. İş modellerinde ve yatırım stratejilerinde sürdürülebilir uygulamalara geçiş yapılması çağrısında bulunan Alemdar, âtıl kalmanın muhtemel sonuçlarına değinerek “Yeni iş modellerine ve teknolojilerine ilişkin bu anlayışı kavramak gelecek açısından kritik önem taşıyor. Bunu yapamayanlar, yapabilenlerin ya müşterileri ya da düşük maliyetli iş ortakları konumunda olacak” dedi. Alemdar söz konusu hedeflere ulaşmak için endüstri, hükümet ve halk arasında iş birliğine de vurgu yaptı.

“Strateji ve Sürdürülebilirlik: Akademik Bakış” başlıklı oturumun moderatörlüğünü yürüten Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Remzi Gözübüyük, panel öncesinde sürdürülebilirlik stratejilerinin öneminin giderek arttığını belirterek “Sürdürülebilirlik konusu, SMS web sitesinde ele alınan 6 büyük başlıktan biri konumunda. Konferans süresinde gerçekleştirilecek oturumların yüzde 20’den fazlasının bu sürdürülebilirlik ve strateji konusuna ayrılmış olması da bu önemi ortaya koyuyor. Bugün zamanlarını bu alandaki araştırma, eğitim ve aktivitelere vakfetmiş öncülerden oluşan panelistlerimizle bu iki kavram arasındaki etkileşimi ele alıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Strateji ve Sürdürülebilirlik: Sektör Liderlerinden Görüşler” oturumunda ise sürdürülebilirlik konusu iş dünyasının önde gelen kurumlarının temsilcileri tarafından tartışıldı. Moderatörlüğü üstlenen Erasmus University Rotterdam School of Management’tan Prof. Dr. Murat Tarakçı’nın etkinlikte bulunan akademisyenler ve panele katılan iş insanlarına yaptığı “Hep birlikte nasıl daha iyi bir gelecek yaratabileceğimize odaklanalım” çağrısıyla başlayan oturum, sürdürülebilirlik ve etik ekseninde devam etti. Çevre bilincinin önemine dikkat çeken panelistler, daha iyi bir gelecek için sürdürülebilirliğin iş stratejilerine entegre edilmesinin gerekliliğini vurguladı.

Etkinlik kapsamında düzenlenen “Gelişmekte Olan Piyasalarda Sürdürülebilirlik” başlıklı panel ise Northeastern University’den Prof. Alvaro Cuervo-Cazurra tarafından yönetildi. Moderatörün ortaya koyduğu “Gelişmekte olan ülkelerde sosyal etki mi yoksa çevresel etki mi daha önemlidir?” tartışması ekseninde gerçekleşen oturumda, panelistler görüşlerini paylaştı. İzleyicilerin soru-cevap bölümündeki katılımıyla etkileşimli şekilde devam eden panel sonrasında yapılan oylamada her iki görüşün eşit şekilde paylaşıldığı görüldü.

Çalıştay çerçevesinde düzenlenen “Sahadan Hikayeler: Sürdürülebilirlik Yolculukları” başlıklı son oturumu, Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi CGFT – Kurumsal Yönetim Forumu Merkez Direktörü Doç. Dr. Ata Can Bertay yönetti. ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) faktörlerin ve sürdürülebilirliğin çeşitli yönlerinin tartışıldığı oturumda; son dönemde bazı pazarlarda ESG’den uzaklaşmanın nedenlerini ve bunun küresel şirketler ve gelişmekte olan pazarlar açısından olası etkileri, veri toplamanın ve ölçümün önemi ile sürdürülebilirliğin teşvik edilmesinde işletmelerin rolünün yanı sıra yasal düzenlemelerin ve politikaların etkisi ile paydaş katılımının önemi konuları ele alındı.

Etkinliğin kapanış konuşmasını gerçekleştiren, Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Hüsnü Paçacıoğlu Kürsüsü Başkanı Doç. Dr. Nüfer Yasin Ateş şunları söyledi: “Bugünkü buluşmamız, sürdürülebilirlik alanındaki zorlukları aşabilmek için tüm paydaşların aynı kararlılık ve daha da sıklıkla bir araya gelebilmesinin yararını ve önemini net şekilde ortaya koyuyor. Çalıştayımıza katılan tüm izleyicilere, panelistlere ve hiç kuşkusuz bu organizasyonda emeği bulunan herkese Sabancı Üniversitesi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi adına teşekkür ediyorum.” 

80 ülkeden 3000’den fazla akademisyen ve profesyonel üye 

Stratejik Yönetim Topluluğu, 80’in üzerinde ülkeden 3000’den fazla akademisyen ve profesyonel üye ile temsil ediliyor ve stratejik yönetim anlayışının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla çalışmalar yürütüyor.

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi de araştırmaları, programları ve mezunları ile hem Türkiye’de hem de dünyada yönetim uygulamalarına ve bilgisine katkıda bulunmayı sürdürüyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın