Akıllı telefonlarla birlikte milyarlarca bilgi parmaklarımızın ucundayken, bunca veriye maruz kalmanın hem bireysel hem de sosyal açıdan etkileri giderek büyüyor. İncelediği araştırmalardan hareketle internet başta olmak üzere, gün boyunca bilgiye maruz kalmanın, zamanla psikolojik yük haline geldiğine  işaret eden B2Press, bilgi yükünün etkilerini, bununla mücadele etmenin yollarını açıkladı. 

Dijital platformların ve teknolojinin hayatımızın önemli bir parçası haline gelmesiyle birlikte çağın en dinamik dönemlerinden birine tanık olunuyor. Ancak, akıllı telefonlarla birlikte milyarlarca bilgi parmaklarımızın ucundayken, bunca veriye maruz kalmanın hem bireysel hem de sosyal açıdan etkileri de giderek artıyor. İncelediği bilimsel araştırmalardan hareketle, gün boyunca bilgi edinmenin zamanla psikolojik yük haline geldiğini belirten Online PR Servisi B2Press ise bilgi yükünün etkilerini, bununla mücadele etmenin yollarını açıkladı. 

Aşırı bilgi yükü, duygusal ve bilişsel bozukluğa yol açıyor

İnternet, hem bireylerin hem de ekonomilerin önemli bir parçası haline gelirken, bilgi akışına yön vererek dünyanın dört bir yanındaki insanların paylaşım şeklini dönüştürmeye devam ediyor. B2Press’in aktardığı bilgilere göre, 2023 itibarıyla küresel nüfusun üçte ikisinin internet kullanıcısı olduğu bir çağda, her yaştan kişinin interneti kullanmasının en yaygın nedeninin bilgi edinmek olduğu görülüyor. Ancak, dijital çağın en büyük güçlerinden biri olan bilgi, aşırı yüklenmeye yol açtığı zaman, yalnızca duygusal ve bilişsel olumsuz etkilerin yanı sıra ekonomiyi de sarsıyor. 

Bilgi yükü, Romanya’nın bir yıllık geliri kadar zarara neden oluyor

B2Press’in analiz ettiği araştırmalar kapsamında ekonomistler, kişisel ve toplumsal düzeyde oluşan bilgi yükünün dünya çapında yaklaşık 1 trilyon dolarlık zarar yarattığını öne sürüyor. Bu rakam, Romanya’nın 2023’te 962,83 milyar dolar olan GSYİH’sına eşit. Bunun temelinde bireylerin psikolojisindeki negatif duygulardan farklı alanların dolaylı olarak etkilenmesi bulunuyor. Bilgi yükünden duygusal sağlığı bozulan bireylerin iş performansının düşüşe geçtiği izlenirken, uzmanlar disiplinlerarası bu etkileşimin incelenmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Öyle ki aşırı bilgi yükünün her zamankinden daha fazla ciddiye alınması gerektiği, çünkü dönemin en büyük sorunu olduğu iddia ediliyor. 

Bilgi yükü, üretkenliği ve performansı azaltıyor

“Bireylerin çok fazla bilgi aldıklarını hissettikleri, görevlerini yerine getirme yeteneklerini engelleyen olumsuz bir psikolojik durum” şeklinde tanımlanan aşırı bilgi yüklenmesinin çıktılarını araştıran Online PR Servisi B2Press’in aktardıklarına göre, dijitalleşmenin odağında gelişen böylesi bir durum pek çok başka sonucu da beraberinde getiriyor. İş ve çalışma ortamlarında verimliliğin, üretkenliğin azalması ilk sıralarda yer alırken; öğrencilerde de benzer bulgulara rastlanıyor. Bilgi yükünün öğrencilerde unutkanlık, kararsızlık ve konsantrasyon eksikliği ile doğrudan bağlantılı olduğu kaydediliyor. Üstelik, tüm bu sonuçlarla birlikte bireylerin olay ya da durumlara karşı öfke gibi aşırı tepki içeren davranışlarda bulunma eğilimi sergilediği görülüyor. Bilgi yüküyle başa çıkmak için ise yeni bilgilerle karşılaşıldığında filtrelemek, bilgi kaynakları konusunda seçici olmak, önemli bilgilere öncelik vermek gibi adımların psikolojik ya da bilişsel olumsuz etkilerin engelleyebileceğine işaret ediliyor. Ayrıca, maruz kalınan bilgileri sınıflandırmak, zihin haritaları oluşturmak gibi yöntemlerin de iyileştirici gücü olabileceği belirtiliyor. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın