EY’ın Küresel Etik ve Uyum Raporu’na göre, kurumlarda son iki yıl içinde %49 oranda uyum standartları iyileşti. Standartların yükselmesindeki ana etkenler arasında, doğru yönetim (%61) ve yönetmelik zorunlulukları (%48) yer alıyor. Makro-ekonomik koşullar ve jeopolitik tehditler de dahil olmak üzere iç ve dış faktörler nedeniyle oluşan baskı da standartlar üzerindeki etkisini göstermeye devam ediyor. Katılımcıların %50’si şirketlerinin zorlu piyasa koşullarında etik ve uyum standartlarını korumakta zorlandığını söylüyor.
Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young), 2024 Küresel Etik ve Uyum Raporu’nu yayımladı.Dünya genelinde şirketlerin kurumsal uyum standartlarının, doğru yönetim ve daha sıkı düzenlemelere bağlı olarak yükseldiği görülüyor. Rapor kapsamında 53 ülke ve 5.464 çalışan ile gerçekleştirilen ankette; iç ve dış baskıların çalışan davranışları üzerinde etkili olduğu ortaya koyuluyor. Ankette görüş verenlerin %49’u şirketlerindeki dürüstlük standartlarının son iki yılda iyileştiğini, %90’ı meslektaşlarının ilgili yasalara, davranış kurallarına ve sektör düzenlemelerine uyum sağladığını söylüyor.
Olumlu seyreden bu eğilimlerin başlıca etkenleri arasında da yönetimin doğru şekilde yönlendirmesi (%61), düzenleyici kurumlardan daha sıkı düzenleme gelmesi (%48), müşterilerden (%37), genel kamuoyundan (%33) ve hissedarlardan (%26) talep gelmesiyle birlikte çalışanların da (%22) baskısı yer alıyor.
Uyum standartları üzerindeki temel baskılar
EY’ın 2024 Küresel Etik ve Uyum Raporu’nun ortaya koyduğu önemli ve olumlu verilere rağmen katılımcıların %50’si, değişken piyasa koşullarında şirketlerinin dürüstlük standartlarını korumada zorlandığını belirtiyor. Aynı zamanda katılımcıların %30’u, çalışanlara yönelik dürüstlük standartlarının ihlal edilmesinde mevcut makro-ekonomik ortamın en büyük dış baskıyı oluşturduğunu söylerken, %28’si de en büyük iç tehdidin, çalışanların davranış kurallarını anlamamasından kaynaklandığına dikkat çekiyor. Dile getirilen diğer dış baskılar ise; siber tehditler (%26), sağlıkla ilgili krizler (%22), finansal performans beklentileri (%22), tedarik zinciri aksaklıkları (%21) ve jeopolitik tehditler (%15) oluyor. İç faktörler arasında da yüksek çalışan devir hızı (%26) ve kaynak eksikliği (%25), yönetimden gelen baskı (%24) ve finansal süreçlerin veya kontrollerin başarısızlığı (%20) yer alıyor. Anket ayrıca; üçüncü kuruluşların, önemli uyum ihlallerine ve büyük dolandırıcılıklara %68 oranında karıştığını gösteriyor.
Yüksek oranda iletişim açığı bulunuyor
Şirketlerde dürüst bir şekilde hareket etmenin önemini ortaya koyan ankete göre; katılan yönetim kurulu üyelerinin %56’sı ve üst düzey yöneticilerin %53’ü, liderlerin etik davranışların önemini vurguladığını sık sık duyduğu, daha alt kademelerde çalışanların %33’ünün ise bununla karşılaştığı görülüyor.
Dürüstlük standartları kıdeme göre değişiklik gösteriyor
Aynı zamanda anket, şirketlerde dürüstlük standartlarının rütbeye bağlı olarak değişebildiğine ve kıdemli çalışanlara genellikle daha fazla hoşgörü gösterildiğine dair yaygın bir algının altını çiziyor. Katılımcıların %31’i, kıdemli veya yüksek performanslı kişilerde etik dışı davranışlara göz yumulduğunu söylüyor. Ayrıca, yönetim kurulu üyelerinin, resmi bir kanaldan bildirilmeyen potansiyel suistimallerle ilgili endişelere sahip olma olasılıklarının çok daha yüksek olduğu da ortaya çıkıyor (iş gücündeki kıdemsiz üyelerin %19’una kıyasla %43).
Etkili bir “ihbar” kültürü oluşturma
2024 Küresel Etik ve Uyum Raporu için gerçekleştirilen anket, etik olmayan davranışları ve yanlış uygulamaları bildirmek isteyen çalışanların güveneceği “şikayet ve ihbar” biriminin şirketler tarafından oluşturulması ve bunun dürüst bir iletişim için şirket kültürü haline gelmesi gerektiğini de açıklıyor. Bu birime sahip olmayan şirketlerin 2022’den bu yana sayısının yarı yarıya azaldığı, sahip olan şirketlerde ise bu birim ile iletişime geçen çalışanların %54’ünün engellendiğine dikkat çekiyor.
Aynı zamanda; Yönetim kurulu üyesi katılımcıların %40’ı çalışanların endişelerini bildirmelerinin günümüzde daha kolay hale geldiğini söylerken, çalışan katılımcıların sadece %26’sı bunu destekliyor. Benzer şekilde, yönetim kurulu üyesi katılımcıların %33’ü, çalışanların yalnızca %14’üne kıyasla, şirketlerindeki ihbarcıların artık daha fazla korumaya sahip olduğuna inanıyor.
Türkiye’de kurumsal standartlar gitgide iyileşiyor
Türkiye’de gerçekleştirilen ankete katılanların %26’sı şirketlerinin dürüstlük standartlarına uyumunun son iki yılda arttığını belirtiyor. Bunlardan %46’sı da bu yükselişin nedenini; denetim ve düzenleyici kurumların daha sıkı olmasına, hukuki gerekliliklere, genel kamuoyundan gelen talebin yükselişine, yönetim ve liderlerden gelen yönlendirmeye dayalı olduğunu söylerken %38’i de hissedarlardan gelen yönlendirmenin etki ettiğini dile getiriyor. Ayrıca katılımcıların %74’ü çalışanların yönetimden beklediği davranış standartlarının son iki yılda büyük oranda arttığını, %78’i de çalışanların ilgili yasalara, davranış kurallarına ve sektör düzenlemelerine uyduğunu ifade ediyor. Aynı zamanda katılımcıların %70’i son iki yıl içerisinde üst düzey yöneticilerin dürüst davranmanın önemi hakkında çalışanlarla iletişimde bulunduğunu, %78’i kurumdaki yönetimin işlerini dürüstlükle yaptığını düşünüyor.
Öte yandan ilgi çekici bir veriyi de ortaya koyan ankete göre; Türkiye’deki katılımcıların %36’sı şirketlerinde “şikayet ve ihbar” çözümlerinin daha geliştiğini ve endişelerini dile getirmek için fazla esneklik sunulduğunu söylüyor, bu veri de %30 olan dünya ortalamasının önüne geçiyor. Veri gizliliği ve güvenliği ortalaması ise dünyada %’21’iken Türkiye’de %40 olarak belirtiliyor.
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan EY Türkiye Adli Teknoloji ve Keşif Hizmetleri Lideri Can Genç, “Gerçekleştirilen ankette daha iyi bir yönetimin, düzenleyici faktörlerin ve müşteri taleplerinin dürüstlük standartlarını yükselttiğine dair çok açık veriler bulunuyor. Öte yandan çalışanlar, şirketlerin ve yönetimdeki liderlerin kurallara bağlı kaldığından büyük ölçüde emin olduğunu söylerken; ekonomik çalkantıların, siber tehditlerin ve mevzuat değişikliklerinin bu uyum standartları üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğini ve standartları etkilediğini de belirtiyor. Yüksek dürüstlük standartlarının şirketler için hayati önem taşıdığını göz önünde bulundurduğumuzda, özellikle şirketlere duyulan güvenin kritik bir önemi olduğunu söyleyebiliriz. . Bu da üst düzey yöneticilerin bu standartlara bağlı kalması, çalışanlara örnek olması, dürüst ve açık olmanın öneminin etkili bir şekilde iletmesiyle mümkün olabiliyor. Ankette öne çıkan diğer bir veri de üst yönetimin etik standartların önemini diğer çalışanlardan ziyade yönetimle paylaşmaya daha fazla önem verdiği. Tüm bunlar doğrultusunda özellikle de alt kademedeki çalışanların nasıl davranmayı seçtikleri konusunda zarar verici sonuçlar ortaya çıkabilir. Bunu önlemek için de çalışanların kendilerini her zaman güvende hissetmesi sağlanmalı ve endişelerinin herhangi bir sonuç doğurmadan değerlendirileceği vurgulanmalıdır” dedi.
Şirketlerde “şikayet ve ihbar” biriminin iç iletişim ve şeffaf iletişimin kurulmasında önemli olduğunu söyleyen EY Türkiye Kurumsal Etik, Uyum ve İnceleme Hizmetleri Lideri Yiğit Deniz Bulutlar; “Olumsuz bir durumla ve görüntüyle karşı karşıya kalan çalışanların, şirket içerisinde bunu dile getirebilmesi gerekiyor. Bu konunun önemine başka bir şekilde değinmek gerekirse şirket bünyesinde şeffaflıkla bir “konuşma” kültürünün oluşturulması çalışanların şirkete güveninin ve bağının güçlenmesini sağlıyor. Yaklaşık iki yılda “şikayet ve ihbar” hattı olmayan kuruluşlar neredeyse yarı yarıya düştü ancak bununla birlikte bu birimin sadece var olması değil etkili olarak da kullanılması, çalışanların tereddüt etmeden iletişim kurması da kritik bir önem taşıyor” diye belirtti.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.