Tarım sektöründe üretimin son üç yılda ortalama binde 7 oranında gerilediğine dikkat çeken EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, “Tarım sektöründeki bu gelişmelerden sanayi sektörü de olumsuz yönde etkilenmektedir. Nitekim bir taraftan gıda sanayicilerimiz yeterli, kaliteli ve istikrarlı tarımsal hammadde bulmakta zorlanmakta diğer taraftan da yüksek oranlı gıda enflasyonu nedeniyle yüksek ücret artışlarıyla karşılaşmaktadır. Gelinen noktada tarım sektöründe yeterli üretim artışı sağlanması ve bunun için de girdi maliyetlerini düşürecek yöntemler geliştirilmesi hem ekonomik hem toplumsal hem de küresel rekabet gücü açısından kritik hale gelmiştir.” dedi. 

YETERSİZ ÜRETİM

Son 35 ayda gıda enflasyonunun TÜFE enflasyonundan yüksek seyrettiğini, hatırlatan Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “Bunun gerisinde de söz konusu dönemde tarımda üretim gerilerken nüfusun yani talebin artmaya devam etmesi etkili olmuştur. Enflasyonla mücadelede gıda fiyatlarının önemi artmıştır. Gıda üretimini yeterince artırmadan, gıda fiyatlarındaki artışı tek haneye indirmeden enflasyonla mücadelede başarı sağlamak zor, hatta imkansız. Ayrıca 85 milyonu aşan nüfusumuz yeterli ve sağlıklı beslenmesi de çok önemli. Yine milyonlarca sığınmacı ve sayıları 50 milyonu aşan yabancı turistlerin gıda ihtiyacının nitelikli olarak karşılanması gerekiyor. Bu nedenle tarım politikalarının gözden geçirilmesi, beslenme açısından kritik olan ürünlere hem girdi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi hem de üretici gelirlerinin istikrar kazanması için doğru yöntem ve zamanlama ile yeterli destek sağlanması gerekiyor.” diye konuştu.

İTHALATTA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ

Tarımdaki gelişmelerin hem doğrudan, hem de dolaylı olarak sanayi sektörünü de olumsuz etkilediğine dikkat çeken Yorgancılar “Son üç yılda sanayi üretimi ortalama olarak yüzde 8,5 artmıştır. Ancak bu artış gıda ürünleri sanayisinde sadece yüzde 3,8’de kalmıştır. Buna bağlı olarak da gıda sanayi ürünü ihracat artışı yüzde 14,9 düzeyinde kalırken ithalat yüzde 21 oranında artmıştır. Dolayısıyla tarımsal üretimdeki gerileme hem gıda sanayinde yaratılabilecek katma değer ve ihracat artışını yavaşlatmış, hem de ithalata giden dövizi artırmıştır. Bunların yanında son üç yılda gıda fiyatlarındaki artışların da etkisiyle sanayi sektöründe reel ücretler ortalama olarak yüzde 20,2 düzeyinde artmıştır. Ancak aynı dönemde işgücü verimliliği sadece yüzde 1,9 oranında yükselmiştir. Dolayısıyla sanayici açısından reel işgücü maliyetlerinde 18,3 oranında artış gerçekleşmiştir. Bu koşullar da gıda sanayi ürünlerinin fiyatlarındaki artış da yüksek seyretmiştir. Nitekim, sadece sanayi ürünlerinde oluşan Yurtiçi Üretici Fiyatları Endeksindeki (Yi-ÜFE) bir alt endeks olan gıda ürünleri fiyatlarındaki artış daha yüksek oranda gerçekleşmiştir” dedi.

ALIM GARANTİLİ TARIM POLİTİKASI

Yetersiz tarımsal üretim artışı ve yüksek gıda fiyatlarının Türkiye’nin küresel rekabet gücünü de olumsuz etkileyecek boyutlara ulaştığını vurgulayan Yorgancılar  “Bu nedenle acilen bir “Tam Tarım Sayımı” yaparak tarım sektörü ile çiftçilerimize bakış açımızı ve de tarım politikalarını yeniden gözden geçirmek, destekleme, planlama araçlarına daha fazla ağırlık vermek ve ürün alım garantili bir tarım politikasına geçmek uygun olacaktır” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın