Türk çimento sektörünün son yıllarda üzerinde odaklandığı ‘Yeşil Çimento’nun yaygınlaştırılmasına ilişkin tebliğ 16 Mart 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı. Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Tebliğ ile 2025’ten itibaren kamu ihale sözleşmelerinde düşük karbon emisyonuna sahip yeşil çimento kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla diğer çimento türlerine sınırlama getirildi.

Çimento sektörünün çatı kuruluşu TÜRKÇİMENTO’nun üzerinde titizlikle çalıştığı Yeşil Çimentoların yaygınlaşmasına ilişkin tebliğ yürürlüğe girdi. TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, “Bu tebliğ sayesinde önümüzdeki 10 yılda; sektörde 11 milyon ton karbon salımı azaltılabilecek. 1,3 milyon ton petrokok ve kömür ithalatının önüne geçilebilecek. 500 milyon ağaca eş değer çevresel fayda sağlanabilecek potansiyele sahip olacağız” değerlendirmesini yaptı. 

Tebliğ ile CEM I-Portland çimentosu yerine çevresel etkileri, teknik üstünlükleri ve maliyet avantajlarıyla öne çıkan daha düşük klinker oranına ve karbon emisyonuna sahip yeşil çimentoların (CEM II, CEM III, CEM IV, CEM V ve benzeri) kullanımını teşvik etmenin amaçlanıyor. Tebliğde, 1 Ocak 2025 ve 31 Aralık 2029 tarihleri arasında kamu yapım işi sözleşmeleri ve çimento içerikli mal alımı ihalelerinde çimentoda klinker oranının en fazla 0,80, 1 Ocak 2030’dan itibaren kamu yapım işi sözleşmeleri ve çimento içerikli mal alımı ihalelerinde kullanılacak çimentoda klinker oranının en fazla 0,75 olarak sınırlandırıldığı belirtildi.

Yeşil Çimento’ kullanımının yaygınlaştırılmasını amaçlayan tebliği değerlendiren TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, şunları söyledi:

“Son yıllarda özellikle üzerinde titizlikle çalıştığımız düşük karbon emisyonuna sahip yeşil çimentoların kullanımının yaygınlaştırılması konusunda Resmi Gazete’de yayımlanan bu tebliğ sektörümüz için çok büyük öneme sahip. AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın sektörümüze getireceği yükümlülükler de düşünüldüğünde çimento üretiminde hem ekonomik avantajı hem de çevresel etkileri azaltması sayesinde yeşil çimentoların önünün açılmasını ülkemiz açısından büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Konuyla ilgili somut bir örnek vermek gerekirse ülkemizde düşük klinker içeren dolayısıyla düşük karbonlu çimentoların kullanımı arttırılarak klinker/çimento oranının ilk etapta 0,80; 2030 itibariyle ise 0,75 seviyesine düşürülmesi durumunda, önümüzdeki 10 yılda; 11 milyon ton karbon salımı azaltılabilecek, 1,3 milyon ton petrokok ve kömür ithalatının önüne geçilebilecek, 500 milyon ağaca eş değer çevresel fayda sağlanabilecek potansiyele sahip olunacak. Önümüzdeki dönem sektörün dekarbonizasyon/düşük karbonlu üretim için belirtilen kazanımları sağlayabilmesi için alternatif hammadde ve alternatif yakıta sektörün ulaşımına yönelik düzenlemelerin zorunluluğu unutulmadan, kamu, akademi, sivil toplum örgütleri ve sektördeki bütün paydaşların iş birliği daha da önem kazanıyor.” 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın