Özgenç, “Füze kalkanı projesini bazı Avrupa ülkeleri reddederken bizim yer göstermemizin amacını anlamakta güçlük çekiyoruz. NATO’nun füze savunma sistemi çok faydalı bir şey olsaydı Polonya’da buna müsade ederdi. Polonya ve diğer batı ülkeleri kendi topraklarında olmasını istemedikleri füze kalkanı projesine Türkiye’nin zorlanmış olduğu düşüncesi akıllara gelmektedir” görüşünü yeniledi.
Özgenç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Etrafımızda bulunan aynı dine mensup ülkeler Türkiye’yi kardeş ülke ve yakın dost olarak bilmelerine rağmen NATO’nun ülkemize füze kalkanı yerleştirdiğinde ve bu önlemin kime karşı alındığı gizli olmayacaktır. Bizim topraklarımıza füze kalkanı yerleştirilmesi Türkiye’yi bölgede ‘kardeş’ olarak gören ülkelerle aramızı açarak, bundan çıkar sağlayacak olanların ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değildir. Uzun yıllar sonra sınır komşularımızla sıfır sorun politikalarıyla “dostça” ilişkileri gerçekleştirdiğimiz şu günlerde İsrail’i korumak için yerleştirilmek istenen füze kalkanı projesi durdurulmalı,yol yakınken bu karardan vaz geçilmeli ve yapılan anlaşma iptal edilmeli. ABD ve onun gibi düşünen ülkeler kendi tehdit algılarına göre İran’da, Suriye’de, Lübnan ve Filistin’de olan ve olabilecek gelişmeleri kontrol altına almak ve Ortadoğu’da İsrail’in güvenliğini sağlamak için Türkiye’ye füze kalkanı kurmak istediği anlaşılmaktadır. Türkiye bu oyuna alet olmamalı. NATO ülkesi olan Türkiye kendi menfaatlerini gözetmeli İsrail’in güvenliğinden sorumlu ülke konumunda olmamalı.
NATO kendisine bağlı ülkelere gelebilecek saldırılara karşı üyelerini korumakla mükellef bir kuruluş olarak bilinmektedir ama İsrail’in Mavi Marmara saldırısı karşısında saldırgan bu devlete karşı sesini çıkarmamıştır. Mavi Marmara gemisi yardım taşıyan bir Türk gemisidir ve İsrail ordusu tarafından saldırıya uğrayarak 9 masum insan öldürülmüştür. Bu durumda göstermektedir ki NATO üyesine göre değil de ülkesine göre hareket etmektedir.”
NATO çerçevesi içerisinde yapılan bir çalışmanın varılan mutabakata göre harekât merkezleri ve radarların kurulacağı tesislerde bir Türk generali komutasında Türk askeri personeli de yer alacak olmasının fazla bir şey değiştirmeyeceğini belirten Nurettin Özgenç;, “Sonuçta en yakınımızda olan ülkeler için konuşlandırılacağı gayet açıktır. Yapılan anlaşmada her ne kadarda yabancı askerlerin Türkiye?de kaç kişi ve ne kadarlık süre için bulunacağı, ileride füze savunma sisteminin hangi aşamalarla nasıl yürüyeceği karar mekanizmalarında Türkiye de yer alacak olması radarların sağlayacağı bilginin Türk makamlarıyla paylaşılması ve başka hangi ülkeyle ne şekilde paylaşılacağı da yine Türkiye?nin bilgisi dahilinde olacak olması tepkileri minimuma çekmek içindir. ABD ve İsrail’in menfaatine olacak olan proje bu ülkeleri memnun edebilecektir ama aynı şeyi yakın komşularımız için söylemek mümkün değil. Dolayısıyla NATO’nun füze kalkanı projenin bizim topraklarımızda kurulacak olması Türkiyenin pek hayrına olmayacağı kanaatindeyim” diye konuştu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.