Başkan Altuğ: “En temel problemimiz enflasyon”

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımıyla Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

Meclis toplantısında yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1217 no’lu Meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Ocak ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Tuncay Cebeci’nin sunumunun ardından oylanarak, meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.

Toplantıda Yönetim Kurulu’nun aylık faaliyetleri ile ilgili ilgili bilgi veren SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, şunları dile getirdi;

“Dünya birçok alanda, farklı konu başlıklarında karmaşık bir süreçten geçmeye devam ediyor, küresel arenada sular durulmuyor. Bu hassas süreçte bir yandan savaşlar, ticari anlaşmazlıklar, ambargolar bir yandan küresel iklim tehdidinin getirdiği olumsuzluklar nedeniyle tüm toplumlarda bir gelecek kaygısı oluşmaya başladı. Küresel ticari sistem son yılların en şiddetli jeopolitik ve ekonomik parçalanma dönemini yaşıyor. Bu durum gelecek açısından giderek artan bir kutuplaşma ortamı oluşturuyor. Gazze’de yaşananlar bunun en belirgin örneğini teşkil ediyor. Dünya insanoğlu tarafından hak etmediği bir hoyratlıkla karşı karşıya… İsrail’in acımasızlığını dünyanın sessizce izlemesine hayret ediyorum. Diğer taraftan bölgesel entegrasyonlar, korumacılık eğilimlerinin yükselişi, ticaret savaşları, küresel ekonomik büyümeyi tehdit eden faktörler arasında yer alıyor.

Türkiye Ekonomisi

“Üreterek büyümenin, tasarrufla gelişmenin, katma değerle rekabet etmenin koşullarını oluşturmalıyız”

Bu küresel düzendeki dönüşüm ve rekabet koşulları ülke ekonomimiz ve dolayısıyla iş dünyası için can sıkıcı olmaya devam ediyor. Hükümet nezdinde ekonomik dengeleme, finansal istikrarı oluşturma çabaları, enflasyonla mücadele sürerken küresel pazarlardaki daralma, kur-ihracat ilişkisi şubat ayında da ülkemizin ana gündemi olmaya devam etti. Ticaret bakanımız enflasyon oranlarının 2026 sonlarında yeniden tek haneli rakamlara geleceğini beyan etti. Merkez bankasının yayınladığı yılın ilk enflasyon raporunda da enflasyonun 2024 sonunda %36, 2025 sonunda da %14 seviyesine gerileyeceği tahmin ediliyor.

İş dünyası olarak enflasyonun düşmesini, istihdam oranımızın yükselmesini, işsizlik oranımızın azalmasını, girdi maliyetlerin düşmesini, döviz kurlarının stabil bir seyir izlemesini en çok biz bekliyoruz. Çünkü, süreçteki ekonomik yenilenme, iyileşme bizler için üretim, ticaret, yatırım, istihdam ve ihracat demektir. Özellikle bu dönemde devlet tarafından açıklanan istatistiklerin ve kurun reel olması da önemli.

Dolayısıyla en temel problemimiz olan enflasyonun düşmesi en büyük beklentimizdir. Bunun için de yapısal reformların hızla uygulanmaya başlaması önem arz ediyor. Ayrıca finansmana erişimdeki sıkıntıların çözülmesi, özellikle teknolojik ve katma değerli ürün odağında teşviklerin artması ve yeni nesil sanayi bölgelerine ağırlık verilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Yani teknoloji ile üreterek büyümenin, tasarrufla gelişmenin, katma değerle rekabet etmenin koşullarını oluşturmalıyız. Kısacası piyasaların artık nefes almasını temenni ediyorum.

Tabii ki tüm bunlar için; güven ortamını ve ekonomik öngörülebilirliği sağlamak, toplumsal anlamda sürdürülebilir demokratik sistem inşa etmek ve milletimizin özüne uygun, tüm yönleriyle bize ait adil bir hukuk sistemi oluşturmak ve yürütmek gerekiyor.

İşletmelere Pos Komisyonlarında İndirim

Ticaret bakanlığı tarafından, üç kamu bankasının post komisyon oranları yüzde 2.39’a, akaryakıt istasyonlarındaki komisyonlar da yüzde 2,25’e düşürüldü. Banka post makinelerindeki aylık ücretlendirmede de indirim yapıldı. Umuyorum ki bu gelişme bir ilaç olacaktır. Ancak sadece kamu bankaları değil özel bankaların da bunu örnek alarak böyle bir çalışma yapması gerekiyor. Buradan çağrı yapıyorum; özel bankalar da artık elini taşın altına koymalı.

“Sakarya geçtiğimiz yıl gösterdiği performans ile ülke ihracatındaki stratejik önemini bir kez daha kanıtladı”

Sakarya’mız, geçtiğimiz yıl gösterdiği performans ile ülkemizin ihracatındaki stratejik önemini bir kez daha kanıtlamış oldu. Ticaret bakanlığı tarafından açıklanan üretim yeri bazlı ihracat rakamlarına göre ilimiz ocak ayında 742 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve toplam ülke ihracatına 3,7’lik katkı sağladı. TÜİK tarafından açıklanan 2023 verilerine göre Sakarya’da ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %5 artışla %154 olarak gerçekleşti. Ayrıca dış ticaret fazlamız da %25 artarak 2,1 milyar dolar oldu. 2024 yılını çok daha yüksek ve güçlü kapatacağımızı umuyorum. Sakarya’nın ihracat potansiyelini daha da artırmak için yenilikçi ürünler ve teknolojiler üzerine odaklanmaya, sektörel çeşitliliği genişletmeye devam etmeliyiz. Tabii ki yeni girişim ve girişimcilere ihtiyacımız var.

Sanayi Üretim Endeksi ve Kapasite Kullanım Oranı

TÜİK tarafından açıklanan 2023 aralık ayı sanayi üretim endeksi verilerine göre Türkiye sanayi üretimi aralık ayında aylık yüzde 2.4, yıllık bazda ise yüzde 1.6 arttı. İmalat Sanayi Genelinde Kapasite Kullanım Oranı İse Bir Önceki Aya Göre 0,6 Puan Artarak Yüzde 77,0 Seviyesinde Gerçekleşti.

Yatırım Teşvik Belgesi

2023 yılında Sakarya’da 230 adet yatırım teşvik belgesi verilmiştir. En fazla yatırım teşvik alan 21. İl konumundayız. Yatırım teşvikteki 69 adet belge enerji sektörünün altında yer alan “elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı” ile ilgili işler için alınmıştır. Buradan da gördüğümüz gibi bölgemizde enerji sektörüne olan yatırımlar oldukça hızlı ilerliyor.

İstihdam

Bu yılın ilk ayında ilimizde 3037 kişi iş-kur aracılığı ile işe yerleştirilmiş durumda. Bu veriye göre yılın ilk ayında işe yerleştirmenin en yüksek olduğu 10. İliz. Ayrıca işe yerleştirme sayımız geçtiğimiz yılın ocak ayına göre %52 artmış durumda. Diğer taraftan bakıldığında işçi talebi de yüzde %7 artmıştır. Hem ülkede hem ilimizde nitelikli personel problemi gerçek. Bunu çözmek için yereldeki çabalarımız yetersiz kalıyor. Makro çözümler üretilmesini bekliyoruz. Ama bunun çözümü de yabancı işçi çalıştırmak değil.

Süs Bitkiciliği

İhracat artışımızda sektörel çeşitlilik bizi avantajlı kılıyor. Tek bir sektörün başarısı ile yetinemeyiz. Bu bizi hedefe götürmez. Sakarya’nın süs bitkiciliği sektöründeki ihracatı, 2024 ocak ayı itibarıyla 521 bin dolardır. Bu sektörde hizmet veren doku kültürü laboratuvarımızdan da 2023 yılında toplam 6 milyon TL’lik ocak ayında da 60 bin Euro’luk ihracat gerçekleşti. Sektördeki ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 133 artış göstermiştir. 3-4 yıl öncesine kadar fide ve fidanını ithal eden bu sektörün ciddi oranda gelişerek ihracat yapar duruma gelmesi önemli bir başarıdır.

Biz de SATSO olarak tüm bu gelişmeler çerçevesinde sektörün daha da gelişmesi ve uluslararası bir oyuncu olmasına yönelik olarak UR-GE projesi çalışmaları yürütüyoruz. Şu anda firma katılım taleplerini alıyoruz. Önümüzdeki günlerde Ticaret Bakanlığı’na proje başvurumuzu yapacağız.

Mobilya ve Orman Ürünleri UR- GE Projesi

Diğer UR-GE Projelerimiz devam ederken bir de mobilya ve orman ürünleri sektörüne yönelik UR-GE projesini başlatıyoruz. Bu güçlü yönümüzü desteklemek ve ekonomiye daha fazla katma değer sağlamak adın başlattığımız bu projeye sektör temsilcilerimizden yoğun katılım bekliyorum. Başka sektörlerimiz için UR-GE hazırlıklarımız da var.” diye konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın