Merkez Bankası dün açıkladığı Enflasyon Raporu’nda yılsonu enflasyon tahminlerini değiştirmeyerek 2024 için %36, 2025 için %14 ve 2026 için %9 olan beklentisini korudu. Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Fatih Karahan ise yaptığı sunumda enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma olması durumunda para politikasının sıkılaştırılabileceğini ancak şu anda ek bir faiz artırımına gerek olmadığını belirtti. Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon tahminini değiştirmemesi piyasa ortalamasının %45 civarında seyrettiği mevcut konjonktürde iddialı gibi görünse de Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın hedefi değiştirmekten ziyade hedefe yaklaşılmasını sağlayacak önlemlere ve ekonomide kopan bağların yeniden kurulmasına dair vurgularının önemli olduğunu düşünüyoruz. Akçay aylık enflasyonun ana eğiliminde iyileşmenin durması halinde ise bunun TCMB açısından alarm niteliğinde olduğunu ifade etti. Dolayısıyla yıl içinde ana eğilimde bir bozulma yaşanması durumunda bunun daha fazla sıkılaştırmaya kapı açabileceğini anlıyoruz.   

TL: Dün oldukça sakin bir seyir izleyen USD/TL kuru 30,60 civarında başladığı günü bu seviyeden çok fazla uzaklaşmadan noktaladı. Enflasyon Raporu sonrasında da kurda anlamlı bir değişimin gerçekleşmediğini gördük. Ancak genel hatlarıyla bakıldığında TCMB’nin enflasyonu kontrol altına almak için son derece kararlı bir duruş sergilemesinin TL açısından destekleyici bir zemin yarattığını söyleyebiliriz. Bu durum yüksek enflasyon ve cari açığın baskısı altındaki TL’nin kısa vadede değer kazanacağı anlamına gelmese de para politikası desteğinden yoksun olunmamasının kurda orta uzun vadede daha dengeli bir tablo oluşmasına katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz. Öte yandan TCMB’nin yayımladığı haftalık verilere göre toplam döviz rezervi de 2 Şubat haftasında bir önceki haftaya göre 1,7 milyar dolar düşüşle 135,4 milyar dolar oldu. 

Borsa İstanbul: Tarihi zirvede yukarı yönlü eğilimini devam ettiren BIST-100 endeksi 9000 puan sınırına yaklaşırken endeksin yılın başından bu yana elde ettiği değer kazanımı %20’ye ulaşmış durumda. Teknik göstergelerin ise aşırı alım bölgesinde kalmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu durum kısa vadede düzeltme riskini canlı tutuyor. 10 ve 50 günlük hareketli ortalamasının üzerinde olan hisse oranının %90’ın üzerinde seyretmesi de son dönemdeki yükselişin boyutunu çok daha net bir şekilde yansıtıyor. Sadece TL değil USD bazında da endeksin aşırı alım bölgesinde olması dikkat çekiyor. Ancak şimdilik net bir düzeltme sinyali oluşmadığının da altını çizmek isteriz.   


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın