Demir çelik sektöründen Türkiye’nin ihracatına 27 milyar dolarlık katkı geldi. İki sektör Türkiye’nin 2023 yılı ihracatının yüzde 12,3’ünü oluşturdu. Küresel talepteki daralmayı en fazla hisseden sektörler, 2024 yılından ise daha fazla umutlu.
2024 yılının 2023 yılından daha iyi geçeceğini kaydeden ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, “Hem devreye giren yeni yatırımlar hem de ertelenen taleplerin gelmesiyle birlikte ihracat rakamlarımızda yükseliş dönemi yeniden başlayacaktır. Özellikle 2024 yılının ikinci yarısında talepte ciddi bir yükseliş bekliyoruz. Bu hareketliliği en iyi şekilde değerlendirip dünya ticaretinden aldığımız payı daha yukarılara çekmek için çalışacağız” dedi.
Türkiye’nin 2023 yılı ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 0,6 artışla 255,8 milyar dolar oldu. Türkiye demir ve demir dışı metaller ihracatı ise yüzde 13,2 oranında azalış ile 12 milyar dolar, çelik ihracatı yüzde 29,2 azalış ile 15 milyar dolar olarak gerçekleşti. Demir ve demir dışı metaller ihracatı Türkiye toplam ihracatından yüzde 5,6 pay alırken, çelik ihracatının aldığı pay yüzde 6,7 oldu.
Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin (ADMİB) 2023 yılına ilişkin verileri incelediğinde; demir ve demir dışı metaller ihracatının yüzde 14,4 azalışla 771 milyon dolar olduğu, çelik ihracatının ise yüzde 41,5 azalışla 1,5 milyar dolar olduğu kaydedildi.
Akdenizli firmaların Cezayir’e ihracatı yüzde 53 arttı
2023 yılında Türkiye’nin demir-çelik ihracatında ilk sıradaki ülke 2,5 milyar dolar ile Almanya oldu. Bu ülkeyi sırasıyla Romanya ve İtalya izledi.
ADMİB’in ihracatında ise Irak’ın 180 milyon dolarla ile ilk sırada olduğu görüldü. Bu ülkeyi sırasıyla Romanya, Almanya, Mısır ve Cezayir takip etti. İlk 10 pazar içinde Cezayir’e yüzde 53, KKTC’ye yüzde 33, Suriye’ye yüzde 11 büyüme sağlandı.
2024 yılı daha iyi geçecek
2023 yılı ihracatını değerlendiren ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, küreselde yaşanan enflasyonun dış talebi sınırladığını, bunun en yoğun etkisinin ise Avrupa pazarında yaşandığını kaydetti. Aynı zamanda enerji ve işçilik maliyetlerindeki artışların fiyat rekabeti açısında ihracatçıları zorladığını ifade eden Tosyalı, “Afrika ve Uzakdoğu ülkelerinin üretim maliyetlerinin bize nazaran uygun olması, özellikle ana pazarımız olan Avrupa’ya yönelmeleri, burada rekabeti de çetin bir hale getirdi. Depremlerin hem bölgemize hem tesislerimize verdiğimize yıkıcı etki ile beraber ihracatımız da olumsuz etkilendi. Ancak her şeye rağmen pozitif beklentilere sahibiz. 2024 yılı 2023 yılından çok daha iyi geçecektir. Hem devreye giren yeni yatırımlar hem de ertelenen taleplerin gelmesiyle birlikte ihracat rakamlarımızda yükseliş dönemi yeniden başlayacaktır” dedi.
Devreye giren yatırımlar, ihracata pozitif yansıyacak
Dünya Çelik Derneği’nin (Worldsteel) tarafından en son açıklanan 2023 yılına ilişkin Ocak-Kasım verilerine göre, Çin’in ham çelik üretiminin yüzde 1,5 artışla 952,1 milyon tona yükseldiğini söyleyen Tosyalı, şu bilgileri verdi: “İkinci sırada yer alan Hindistan’ın ham çelik üretimi yüzde 12,1 artışla 128,1 milyon ton, Japonya’nın üretimi ise yüzde 2,8 oranında azalışla 80,0 milyon ton oldu. Türkiye’nin ise ham çelik üretimi yüzde 6,1 azalışla 30,5 milyon ton seviyesinde kaldı. Tahmini kapasitemiz 60 milyon civarında. 2022 yılının ilk 11 ayında yüzde 91,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranımız, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 54,5 seviyesine geriledi. Bu veriler hem üretimde hem ihracattaki düşüşümüzü açıklıyor. Ancak bu yıl itibariyle bu rakamların gerisine düşmeyeceğimizi söyleyebilirim. 2023 yılının ikinci yarısında devreye giren yeni kapasiteler sayesinde, 2024 yılında üretim ve ihracat rakamlarında önemli artışlar bekliyoruz. Hem kapasite kullanım oranlarının hem de ihracatın ithalatı karşılama oranın artacağını öngörüyoruz. Devreye giren yatırımlar, yurt içi tüketimle desteklenmesi halinde beraber yeni yatırımların devam etmesine vesile olacaktır.”
“Koruma tedbirlerinin uygulanması, cari açıkla mücadeleye katkı sağlar”
2024 yılı beklentilerine de değinen Tosyalı, özellikle enerji fiyatları ve ithalata dikkat çekti. Enerji fiyatlarının rekabetçilik açısından makul seviyede kalmasının ihracatçıyı rahatlatacağını dile getiren Tosyalı, “Dampingli ve devlet destekli ürün ithalatına karşı etkin koruma tedbirlerinin uygulanması da haksız rekabeti önlemek açısından önem verdiğimiz bir konu. Ticaret Bakanlığımızın bu konuda titiz çalışmaları mevcut. Süreç içinde üretici-ihracatçı firmalarımızı haksız rekabete karşı koruyacak tedbirlerin alınması hem üretimi hem de ihracatı kuvvetlendirecektir. Böylece kapasite kullanım oranlarını artırarak, üretimde tonajı 40 milyon ton seviyesine çıkarabilir, cari açığın kapatılmasına katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
Yılın ikinci yarısı daha hareketli geçecek
Yeniden ihracatta sürdürülebilir artışlar kaydetmeyi hedeflediklerinin altını çizen Tosyalı, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu hedefin gerçekleşmesi de mevcut koşullardaki küresel talebin yeniden iyileşmesi ile sağlanabilir. Biz de talebin daha canlı olduğu coğrafyalara odaklanarak kayıpları telafi etmeye çalışıyoruz. Bu noktada Afrika kıtasında önemli ihracat artışları sağlamaya devam ediyoruz. İstikrarlı pazarımız olan Cezayir’de büyümemiz devam ederken, Fas’ta da son aylarda önemli gelişmeler kaydettik. Özellikle 2024 yılının ikinci yarısında talepte ciddi bir yükseliş bekliyoruz. Bu hareketliliği en iyi şekilde değerlendirip dünya ticaretinden aldığımız payı daha yukarılara çekmek için çalışacağız.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.