Sağlık Evleri, 1952 yılından itibaren sigortalı işçiler için sağlık kuruluşları ve hastaneler açılmasıyla tanındı. 1961 yılında 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun çıkarıldı. Sağlık evlerinin birer birer kapandığını söyleyen SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, “Sağlık evlerine ayrılan kadro sayısı 2020’de 978 iken bu sayı 2024’te 8’e düştü. 2001 öncesi sayıları 11 bini aşan sağlık evlerinin sayısı 4 binlere kadar düştü. Bu, ürkütücü bir tablodur” dedi.

Bir dönem sağlığın bel kemiği konumunda olan sağlık evleri can çekişiyor. 2001 öncesi sayıları 11 bini aşan sağlık evlerinin sayısı 4 binlere kadar düştü. Buradaki bir diğer konu ise personel için ayrılan kadro sayısı. Personel için ayrılan kadro, bu yıl 8 oldu. Sağlık emekçileri, “Sağlık evleri ve kadrolarının azaltılması, koruyucu sağlık hizmetlerine zarar verir” görüşünde birleşmiş durumda.

KAMU YARARINI GÖZETEN SAĞLIK MERKEZLERİ TIRPANLANIYOR

Sağlık Evleri, 1952 yılından itibaren sigortalı işçiler için sağlık kuruluşları ve hastaneler açılmasıyla tanındı. 1961 yılında 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun çıkarıldı. Sağlık özel sektörün eline mi bırakılıyor? sorusu giderek yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Her yeni gün sağlıkta kamu yararına olan uygulamalar tırpanlanarak özelleştiriliyor. Buna en güzel örneği kırsal bölgelerde hizmet veren sağlık evlerinin sayılarının hızla azalması oluşturuyor. Özellikle kırsal bölgelerde coğrafya ve yol durumu göz önüne alınarak iki ve üç bin nüfus için yapılan sağlık evlerinin sayısı her geçen gün azalıyor. 2001 yılında sayıları 12 bine yaklaşan sağlık evlerinin sayısının 5 binlere kadar düşmesi sağlıkta eğitimde olduğu gibi yerinde uygulama yerine taşıma uygulamanın ya da özel sektörün payının artmasının gündeme gelmesine neden oldu. Sağlık evlerinde ağırlıklı olarak ebeler çalışıyor. Kadroları daraltılan sağlık evlerinde, yalnızca 2022’den 2024’e 4924 sayılı kanun çerçevesinde 144 kadro 8’e düşürüldü.

KAMU YARARINI ESAS ALAN SAĞLIK EVLERİ’NE 8 KADRO

Kamu yararına ilişkin çok önemli sağlık hizmetleri işlerinin gerçekleştiği sağlık evlerinin birer birer kapanmasının ciddi bir tehlike olduğuna işaret eden Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Başkanı Özlem Akarken, “Sağlık evleri, sağlık sektörü açısından çok önemlidir. Çünkü bu evler daha çok kırsalda hizmet vermektedir. Kırsalda verilen sağlık hizmetleri ile vatandaşın devletine güveni, devletinin de vatandaşın sağlığını her koşulda gözettiği paradigması ortaya çıkmaktadır. Devletinin kendini her fırsatta koruduğunu, kolladığını, düşündüğünü hisseden vatandaşlarda sadakat ve aidiyet duygusu daha da gelişiyor. Sağlık Bakanlığı, özellikle nüfusu az kırsal bölgelerde birinci basamak hizmetleri için sağlık evi yapısını oluşturmuştur. 1963 yılında sayısı 37 olan sağlık evi sayısı hızla artmıştır. 2001 yılında 11 bin 737’ye yükselmiştir. Buralarda görevli ebeler hem koruyucu sağlık hizmeti hem de kadın ve çocuk sağlığına ilişkin hizmetleri sunmuşlardır. Sağlık evlerinin sayısı 2022’de maalesef ve üzülerek belirtiyoruz ki 4 bin 938’e düşmüştür. Bu sayı aslında ciddi bir tehlikeye işarettir.” dedi. SAHİM-SEN Başkanı Akarken, bu yıl açılan kadroda sağlık evlerine yalnızca 8 personel yer ayrıldığının altını özenle çizerek “4924 sayılı kanun çerçevesinde sağlık evlerine ayrılan kadro sayısı 2020’de 978 iken bu sayı 2024’te 8’e düştü. Koca bir yılda sadece 8 kişi… Resmen sözün bittiği yer” dedi. Akarken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık evleri toplumsal açıdan son derece önemlidir. Özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlar sağlık evlerinden büyük bir hastane imkanına yakın bir oranda faydalanmışlardır. Köylerinde, kasabalarında şehirlere ulaşımın zor olduğu; kar, kış, tipi gibi doğal olaylar karşısında sağlık evleri adeta cankurtaran bir sosyal yer olmuştur. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, kırsal kesimlerde sağlık ocağı örgütlenmesi olmadığı için sağlık evi örgütlenmesine gidildi. Görevli ebe doğum, çocuk aşıları ve sağlık takibi gibi hizmetler sunardı. Sağlık evi sağlık ocağı açılamayan köy ve ilçeler için düşünülmüştü. Son 3 yılda hem sağlık evlerindeki kadrolar azaldı hem de evlerin kendisi bir bir kapandı. SAHİM-SEN olarak sağlık evi sayılarının düşürülmesinin ve kadro sayısının azaltılmasının koruyucu sağlık hizmetlerine zarar vereceğini vurgulamak isteriz. Bizler sağlık sisteminin en iyiye gitmesini bekliyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının meslek örgütlerinin sesleri duyulsun istiyoruz. Bakanlığımız birlikte çalışmayı başarmayı ön plana çıkarsın istiyoruz. Görev tanımları bir an önce güncellensin istiyoruz. Kapatmak kolay lakin mağduriyet yaşatmamak asıl önemli olandır.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın