Okul seçimi ebeveynler için öğrencilerin geleceği üzerinde büyük bir etkiye sahip olan zor bir karardır. Her anne baba, çocukları için elinden gelen en iyi koşulları ve en iyi eğitim ortamını sağlamaya çalışır. Çocuğu için okul seçecek ebeveynlerin, olası okulun uyguladığı eğitim ve öğretim metodu, eğitimci kadrosu, fiziki şartları, sosyal ve akademik olanakları gibi birçok etkene dikkat etmesi gerektiğini belirten Ay Koleji Kurucusu Saadet Badem ülkemizde idealize edilmiş dünya standartlarında bir okul standardı rehberi bulunmadığını da ekliyor. 

Okul seçimi, anaokulundan liseye her kademede çok önemli bir karar. Hatta aileler, daha çocukları 2 yaşındayken, hangi ilkokula hatta hangi liseye göndermesi gerektiğini araştırıyor. Bu noktada, okulun çocuklara eğitim, öğretim, beceri, sanat, spor, yetenek, sınav başarısı, karakter eğitimi gibi tüm alanlarda üst düzey ve çağın gerektirdiği eğitimi verebildiklerini belirten akreditasyonun olması en önemli konu olarak öne çıkıyor. Okullarda uygulanan-eğitim öğretim dinamiklerinin çok boyutlu olduğunu ve okul seçerken çocuğun ilgi ve yeteneklerin iyi tespit edilmesi gerektiğine dikkat çeken, Ay Koleji Kurucusu Saadet Badem,  ailelere okul seçerken dikkat edilmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı… 

“Ülkemizde, dünya standartlarında eğitim veren okul sayısı 125…”

Okul tercihinde hem velilerin hem de eğitimcilerin kafasının çok karışık olduğunu söyleyen Ay Koleji Kurucusu Saadet Badem,  “Okul tercihi çok kritik bir konu. Kamuoyunda tanınmış bilgisinden emin olduğumuz bazı bilim uzmanlarının eğitime dair söyledikleri doğru yaklaşımlar da havada kalıyor. Çünkü okullarda uygulanan eğitim-öğretimin dinamikleri çok boyutlu. Bir bütün olarak çocuklarımızı, çağın gerektirdiği gibi eksiksiz nasıl eğiteceğimizi, hangi okulun tercih edilmesi gerektiği çok önemli. Bu eğitimi başarıyla yapan ülkelerin eğitim sistemlerini tamamen okullarına entegre eden okul sayısı ise ülkemizde sadece 125 adet bulunuyor. Dolayısıyla, velilerin bu okulları iyi araştırması ve incelemesi gerekiyor”  ifadelerini kullandı.

Uluslararası standartlarda eğitim verilmesine özen gösterilmeli

Çocuğun eğitiminde, uluslararası standartlara uygun bir programın içinde yer almasına da özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Saadet Badem, şu ifadeleri kullandı: “Okul tercihi yaparken, okul öncesi döneminden başlayarak lise öğretiminin sonuna kadar planlanmış ve uluslararası alanda kullanılan geçerli tekniklerin uygulandığı bir program olması önemlidir. Eğitim de tüm kazanımlar eğitim dilini doğru ve etkili öğrenmekle başlamaktadır. Akademik başarıyı, yaratıcı düşünme becerisini, problem çözme becerisini, her türlü açık uçlu ve test tekniği ile olan tüm sınavlarda başarılı olunması için önce dil becerisinin dört kazanımı tamamlanması gereklidir. Bu nedenle hem dil öğrenimi hem de çocukların geniş bir perspektif ve kültürel anlayışa sahip olması için özellikle International Baccalaureate (IB) programının olduğu okullar tercih edilmeli. IB BAKOLORYA akreditasyonu olan okullar, öğrencilere günümüz okullarının kazandıramadığı Türkçe dilinde, öğrencilerin düşündüğünü kendi cümleleriyle yazma, okuduğunu anlama, zengin ve etkili konuşma becerilerini kazandırmakta oldukça başarılıdır. IB programına dahil olmanın, öğrencilere çok kültürlü bir öğrenme ortamında bulunma şansı tanıdığı, uluslararası düzeyde tanınan bir diplomaya sahip olmalarını sağladığı da unutulmamalıdır.”

Teknoloji ile bütünleşmiş edilmiş bir eğitim sistemi bulunmalı

Teknolojinin eğitim süreçlerine dahil edilmesinin kaçınılmaz hale geldiğini söyleyen Saadet Badem, “Okulların, her öğrenciye bir bilgisayarın düştüğü, araştırma ve bilgiye ulaşma amacına yönelik kullanımlarına açık, güvenli ve yüksek hızlı internet bağlantısına sahip bilgisayar ortamları sunması, öğrencilerin dijital becerilerini geliştirmelerine ve modern dünyaya hazırlanmalarına yardımcı olur. Ayrıca, öğrenme süreçlerinin sadece sınıf içinde değil, aynı zamanda uzaktan öğretim süreçlerinde de etkili olabilmesi için, okulun teknolojik altyapısının güçlü ve esnek olması büyük bir önem taşır. Bu, öğrencilere çeşitli dijital kaynaklara erişim sağlama ve öğrenci-öğretmen etkileşimini sürdürebilir kılma açısından kritik bir rol oynar. Bununla birlikte, yapay zeka ve teknoloji odaklı eğitimlerin olması da okula artı bir değer katar” şeklinde konuştu.

Okuldaki eğitimi verecek öğretmenler iyi incelenmeli

En önemli unsurun öğretmen olduğunu belirten Badem, “Çocuğa rehberlik edecek öğretmenin seçimi, eğitim hayatı için en önemli konudur. Bu noktada, öğretmenin uluslararası standartlarda öğretmen olduğunu kanıtlayan IB Sertifikasına sahip olup olmadığı mutlaka incelenmeli. Ayrıca, öğretmenlerin sürekli olarak güncel konularda bilgi sahibi olup olmadığı da önemlidir. Sevecen, sıcakkanlı ve çocukları anlama yeteneği olan idealist öğretmenler aranmalıdır. Öte yandan, çocuk gelişimi ve psikolojisi konusundaki bilgisi, etkili iletişim becerileri, üretkenlik ve çalışkanlık, eğitim felsefesi uyumu gibi faktörler de değerlendirilmelidir” dedi.

Sosyal ve sportif etkinliklerle ilgili çalışmaları olmalı

Sosyal ve sportif etkinliklerle ilgili deneyimlerinin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Badem,  “Okul seçimi yaparken akademik başarının yanında öğrencilerin sosyal ve sportif gelişimlerini destekleyen etkinliklere de dikkat edilmeli. Bu bağlamda, öğrencilerin kulüp faaliyetlerine katılımını sağlayan ve sosyal becerilerini geliştirmelerine, farklı disiplinlerde deneyim kazanmalarına yardımcı olan sisteme sahip bir okul tercih edilmeli. Okulun çeşitli kulüp seçenekleri sunması, öğrencilere sanat, bilim, dil ya da hizmet projeleri gibi alanlarda aktif rol alabilme fırsatı verir. Müzik ve sanat etkinlikleri de öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmelerine katkı sağlar. Okulun müzik aletlerini çalmayı teşvik eden bir program sunması, öğrencilere sanatsal ifade yeteneklerini keşfetme ve geliştirme şansı verebilir. Spor alanında, okulun sahip olduğu spor takımları ve bu takımların başarıları da değerlendirilmelidir. Rekabetçi spor, öğrencilere disiplin, takım çalışması ve liderlik ve dostluk gibi önemli beceriler kazandırabilir” ifadelerini kullandı.

Fiziksel özelliklerine dikkat edilmeli“Okullarda, öğretmenler ve eğitim programları kadar fiziksel koşullar da hayli önemlidir” diyen Badem, şöyle devam etti: “Bu durumda öncelikle okulun yatay ve bahçeye açılan bir bina olmasına dikkat etmeli; tehlike anında kolay kaçış yollarının olduğu en fazla 2 ya da en fazla 3 kat yüksekliği olan okulları tercih edilmelidir. Okul binalarının depreme dayanıklılık raporu 2018’den sonra alınmış olmalı, sınıflar ve koridorlarda yüksek tavan, doğal havalandırma ve doğal aydınlatmanın olmasına da özen gösterilmeli. Tuvaletler, lavabolar, yemekhane çocukların rahat kullanabileceği malzemelerle donatılmış olmalı, temizlik kurallarına dikkat edilen bir kurum olduğu izlenimi edinilmelidir. Ayrıca, öğrencilerin etkili bir şekilde öğrenmelerini sağlamak için, derslikler dışında uygulama alanları yani laboratuvarlar, kütüphane, atölyeler öğrenci sayısına uygun bir şekilde planlanmış olması gerekir. Bununla birlikte, ders dışında oyun oynanacak açık hava alanının da büyük ve yeterli düzeyle olmasına özen gösterilmelidir.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın