Akademik metinlerin yazılmasında belli bir noktaya kadar yapay zekadan faydalanılabileceğini dile getiren uzmanlar, öğrenme, araştırma ve bilgi toplama aşamasında yapay zeka uygulamalarından faydalanılabileceğini söylüyor. Yapay zekanın akademik etiğe ters düşecek eylemler içerisinde bulunmaması için metnin, intihal ve yanlış bilgiyi önlemek için incelenip düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Arş. Gör. Şeyma Yektar, ChatGPT gibi yapay zeka uygulamalarının yazılı olarak kontrolsüz kullanımından kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Makine öğrenmesi, görüntü işleme gibi alanlarda çalışmalar yürüten Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yazılım Mühendisliği Arş. Gör. Şeyma Yektar, yapay zeka uygulamalarının akademik metinlerin yazılmasında nasıl kullanıldığı konusunu değerlendirdi.
Gelişen teknolojiler arasında önemli bir yer tutan yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojilerinin, son yıllarda hızla gelişerek birçok alanda kullanılmaya başlandığını ifade eden Yektar, “Bu teknolojiler, insanların ürettiği çıktılara benzer çıktılar yaratabilmekte ve insanların enerjisini ve zamanını önemli ölçüde azaltabiliyor. Yapay zeka kavramı genel olarak bilgisayar sistemlerinin insan zekası gerektiren görevleri yerine getirme yeteneğiyle ilgili bir dizi teknoloji ve tekniği kapsar.” dedi.
Akademik metin yazımında belli bir noktaya kadar yapay zekadan faydalanılabilir…
Yapay zekanın insan zekasının, insanlar gibi düşünüp hareket etmeye programlanmış makinelerdeki simülasyonu olduğunu dile getiren Yektar, şöyle devam etti:
“Kullanıcı girdilerini doğal, insana benzer bir şekilde anlamak ve bunlara yanıt vermek için yapay zekayı kullanan sohbet robotu türlerinden biri de ChatGPT. ChatGPT gibi yapay zeka araçlarını kullanmak, verimliliği ve kaliteyi artırarak bilim insanları için inceleme makaleleri yazmayı büyük ölçüde geliştirebilme potansiyeline de sahip. Akademik metinlerin yazılmasında belli bir noktaya kadar yapay zekadan faydalanılabilir.
Öğrenme, araştırma ve bilgi toplama aşamasında yapay zekâ uygulamalarından faydalanılabilir. Fakat, akademik etiğe ters düşecek eylemler içerisinde bulunmamak adına bunun sınırlamaları akılda tutulmalı ve oluşturulan metin, intihal ve yanlış bilgiyi önlemek için incelenip düzenlenmelidir ve ChatGPT’nin yazılı olarak kontrolsüz kullanımından kaçınılmalıdır.”
Öğrencilerinin ödevlerinin yazımında ve akademik alanda hile yapmalarında kullanılabiliyor
Bir yapay sohbet robotu olan ChatGPT’nin, kendisine doğru soruların sorulması ardından verdiği cevaplarla bir metin oluşturduğunu anlatan Yektar, “Yapay zeka bu çalışma mekanizması ile öğrencilerinin ödevlerinin yazımında ve akademik alanda hile yapmalarında kullanılabiliyor. Yapay zeka uygulamaları, genel bilgi ve başlangıç noktası oluşturup öğrencilere bu anlamda hizmet vermek için faydalı bir yol gibi görünebilir. Ancak yapay zeka uygulamaları ile alınan çıktı, konu uzmanları tarafından hazırlanan profesyonel bir makale gibi değerlendirilmemeli ve alınan bilginin tamamıyla alıntı yapılacak veya kaynak gösterilebilecek kadar doğru olmadığının bilincinde olunmalı. Yapay zeka tarafından hazırlanan ve minimum kişisel çaba karşılığında elde edilen bir yazılı metnin sahibinin şahsımız olmadığının farkında olmalı ve yapılan bu işlemin intihal olarak değerlendirileceğinin de bilincinde olmalıyız.” diye konuştu.
Yapay zekanın hazırladığı metin tespit edilebiliyor mu?
Akademik araştırmacıların, bir kelime dizisinin ChatGPT gibi bir program tarafından üretilip üretilmediğini tespit etmenin yollarını aradığını da kaydeden Şeyma Yektar, Princeton’da bir öğrenci olan Edward Tian’ın, bu yılın başlarında eğitimcileri hedef alan GPTZero adlı benzer deneysel bir araç yayınladığını, bu aracın, bir belgenin ChatGPT gibi büyük bir dil modeli tarafından yazılıp yazılmadığını kontrol eden bir yapay zeka dedektörü olduğunu, bir metnin ‘rastgelelik’ ve ‘varyans’ özelliklerini tespit ederek ChatGPT tarafından oluşturulup oluşturulmadığının olasılıksal analizini yaptığını da anlattı.
İntihal programına yapay zeka tespit aracı eklendi…
Arş. Gör. Şeyma Yektar, TUBİTAK ULAKBİM EKUAL kapsamında kullanıma sunulan, öğrenci ödevlerini yanlış alıntılama ve olası intihale karşı kontrol etmeyi sağlayan Turnitin isimli programa da ‘Yapay Zeka Tespit Aracı’ eklendiğini dile getirerek, şu anda mevcut olan ve yapay zeka yazılarını tespit edebilen araçların ‘GPTZero, Turnitin ve RoBERTa Base OpenAI Detector’ olduğunu söyledi.
Yüzde 95 başarı vaat ediyor
Dikkat edilmesi gereken noktanın, bu araçların yüzde 100 değil, yaklaşık yüzde 95 başarı vaat etmesi olduğunu da ifade eden Yektar, metin içerisindeki kelimelerin eş anlamlılarıyla değiştirilmesi gibi yöntemlerle metni farklılaştırma, yapay zeka tarafından yazılan metni tespit etme noktasında araçların kontrolünden kaçabildiğini vurguladı.
Şeyma Yektar, şöyle devam etti:
“Eğitimde yapay zeka, öğretme ve öğrenmeyi geliştirmek için büyük bir potansiyel sunuyor ancak aynı zamanda dikkatle düşünülmesi ve ele alınması gereken önemli etik zorlukları da beraberinde getiriyor. Yapay zekanın gelişmesinden kaynaklanan etik kaygılar da oldukça çeşitli ve karmaşık.
Bunlar; otomasyondan kaynaklanan iş kayıpları, çevrenin bozulması ve eşitsizliklerin artması gibi büyük ölçekli sorunlardan, yapay zekanın mahremiyetimizi nasıl etkileyebileceği, neyin ne olduğunu yargılama yeteneğimiz ve kişisel ilişkilerimize kadar geniş bir çerçeveyi kapsıyor.”
Eğitimde yapay zekanın gündeme getirebileceği sorunlar neler?
Eğitimde yapay zekanın gündeme getirebileceği sorunlara; önyargı, ayrımcılık, gizlilik, veri koruma, şeffaflık, açıklama yeteneği, hesap verebilirlik ve sorumluluk durumlarının örnek olabildiğini belirten Yektar, “Eğitimde yapay zekanın etik konularını ele almak birçok nedenden dolayı önemli. Eğitimde yapay zekanın etik sorunları, öğrencilerin ve öğretmenlerin temel insan haklarını ve onurunu; eğitim süreçlerinin ve sonuçlarının kalitesini ve etkililiğini; eğitim fırsatlarının ve yararlarının katılımını ve eşitliğini etkileyebilir. Eğitimde yapay zekanın etik sorunlarının ele alınması, eğitimciler, politika yapıcılar, araştırmacılar, geliştiriciler ve yapay zeka ekosistemindeki diğer parametreler arasındaki işbirliğini içeren çok paydaşlı bir yaklaşımı gerektirir.” dedi.
ChatGPT tehlike ve fırsatları
ChatGPT’nin sağladığı fırsatların ve neden olabileceği tehlikelerin hem eğitim hem de siber güvenlik bağlamında değerlendirilebildiğini de kaydeden Yektar, şunları söyledi:
Görme engelli öğrenciler için bir fırsat!
“İlk olarak fırsatlarını değerlendirmek gerekirse; eğitime ulaşılabilirliği artırttığı söylenebilir. Örneğin ChatGPT, görme engelli öğrencilere yönelik yanıtları sesli olarak sağlayabiliyor. Buna ek olarak, görme engelli öğrencilerin yanı sıra yazmakta veya klavyeyi kullanmakta zorluk çeken öğrencilerin sorularını da sesli olarak dile getirmelerine olanak tanıyor. Ayrıca, öğrenme güçlüğü olan öğrencilere yönelik bir çeşitli kavramları daha basit biçimde açıklayabiliyor.”
ChatGPT’nin başlıca tehlikesi akademik dürüstlük
ChatGPT’nin belki de başlıca tehlikesinin akademik dürüstlük olduğunu dile getiren Yektar, pek çok araştırmacı ve eğitimcinin, ChatGPT’yi akademik çalışmalarda ve ödev yazma amaçlı kullanmanın yalnızca kopya çekmeyi ve intihalleri teşvik edeceğine inandığını ifade etti.
ChatGPT tarafından sağlanan bilgilerin makul ve iyi yazılmış gibi görünebidiğini, ancak mutlak doğruluğa sahip olduğunun söylenemeyeceğini ifade eden Yektar, ayrıca, ChatGPT’nin pek çok bilgiyle eğitilmiş olsa da her konuda tam yetkinliğe sahip bulunmadığını, spesifik konular hakkında iyi cevaplar veremeyebildiğini kaydetti.
Şeyma Yektar, “Gelişen teknolojinin sağladıklarından elbette yararlanmalıyız. Önemli olan bu durumun sınırını belirleyebilmek. Akademik etiğe ters düşecek eylemler içerisinde bulunmamalı, tarafımıza sunulan bilginin doğruluğunu mutlaka araştırmalı, ChatGPT’nin yazılı olarak kontrolsüz kullanımından kaçınmalı ve ChatGPT’nin sebep olabileceği güvenlik, gizlilik ve veri sızıntısı gibi tehlikelerinin farkında olmalıyız.” şeklinde sözlerini tamamladı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.