GAYE DİNÇEL >> yazicizi.com >> Eğitim verirken önce ?Kime yazıyoruz? Neden yazıyoruz?? sorularını sorarım. Katılımcılardan güzel cevaplar gelir:

?Kendim için yazıyorum.?

?Okunmak için yazıyorum.?

?Yazmak beni rahatlatıyor.?

?Yazarken dinleniyorum.?

?Osman, Şükrü ve Rüknettin için yazıyorum.? (Bunu ben uydurdum.)

Daha pek çok farklı cevap. Bence en önemlisi kendine yazmak. Başkalarının okuyacağını düşünmeden sadece kendine. Günlük yazmak bunun bir yolu. ?Sevgili günlük,? diye başlamıyoruz tabii, bu yaştan sonra. Günlük, bir terapi aracı aslında. Ağzına geleni yazarak kendi kişisel tarihini yaratıyor ve duygularını kâğıda döktükçe rahatlıyorsun.

İkincisi, hem kendine hem de okur için yazmak. İyi öykücü Orhan Duru, her yazarın okurla iletişim kurabilmek için yazdığına inanıyordu. Önce kendinle iletişim kuruyorsun aslında. Okurla iletişim de bambaşka bir haz verir. Bu arzu, yazarı yazmaya yöneltiyor. Roland Barthes: ?Yazma Arzusu? adlı çok yazarlı kitaptaki yazısında bunu çok iyi anlatır Barthes. Yüzeyden kurtulup derinlere bakmak isterseniz mutlaka okuyun.

Yazma eylemi üzerine söylenecek çok söz var. Eğitimlerimde anlattıklarımı ve anlatmadıklarımı yazmayı sürdüreceğim. Hem kendim hem de sizin için?

www.yazicizi.com


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın