Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş

Bu topraklarda Zaferin Yolu nereden geçiyor? İçinizden mi, kalbinizden mi, yoksa hayallerinizden mi?

Belgeselci Alp Armutlu, Yönetmenler Nazım Doğan ve Sinan Çevik, Anadolu kadınının gözünden tarihe yeni bir sayfa açan Umudun Yolu – Kağnı Kamyonu Yendi Belgeseli’nin ardından bu kez Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş Belgeseli ile karşımızda. Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş Belgeseli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının zafere giden 1975 km’lik yolunu konu alıyor. Armutlu, belgeselinde NUTUK ışığında ilerlerken, hem güzergah üzerindeki yerel halkın Kurtuluş Savaşı’na dair sözlü tarihini belgeliyor hem de 100 yıl sonra büyük destanın belleklerdeki izdüşümünü yansıtıyor.

Alp Armutlu, Cumhuriyetimizin 100. Yılı ve Kahraman Türk Ordusu’na ithaf ettiği “Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş” belgeseli için “Zaferin Yolu’nun Anadolu topraklarında nereden geçtiğini anlamak ve anlatmak için beyazperdeye taşıdığımız bu filmle 100 yılın kahramanlarının ölüm – kalım mücadelesinde; Mustafa Kemal’in manasını, liderliğini ve onun stratejik hareketlerini birlikte keşfedeceğiz.” diyor.

Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş dijital platformda Kasım ayı içinde izleyici ile buluşacak.

Milli Mücadele esnasında silah ve cephanelerin Anadolu’daki cephelere ulaştırılmasını sağlayan İstiklal Yolu’nun ve yolun kahramanlarının öyküsünü Umudun Yolu Kağnı Kamyonu Yendi’ belgeseli ile beyaz perdeye taşıyan Alp Armutlu bu kez, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının zafere giden 1975 km’lik yolunu izleyici ile buluşturuyor. İlk belgeseli ile büyük beğeni kazanan Alp Armutlu, Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş Belgeseli’ni Cumhuriyetin 100. Yılı’na ve Türk Ordusu’na ithaf ediyor.

Yönetmenliğini Nâzım Doğan ve Sinan Çevik’in üstlendiği belgeselde Alp Armutlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının sıra dışı hikayesine Cumhuriyetin 100. Yılı’nda birlikte tanıklık ediyor. Belgeselin tarih danışmanlığı ise Polatlı Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi Koordinatörü E. Albay Kadim Koç tarafından yapıldı. Belgeselde Sakarya Savaşı cephesinden, Kocatepe’ye kimi zaman 1920 model bir araba ile kimi zaman ise at sırtında Zaferin Yolu takip edilirken, yolculuk esnasında Türk Ordusu’nun kahramanlık hikayeleri, yerel halkın belleğinden bazen coşkulu, bazen de hüzünlü şekilde anlatılıyor.

Sözlü tarihi de belgeliyor

Armutlu, belgeselinde NUTUK ışığında ilerlerken hem güzergah üzerindeki yerel halkın Kurtuluş Savaşı’na dair sözlü tarihini belgeliyor, hem de 100 yıl sonra büyük destanın belleklerdeki izdüşümünü yansıtıyor. Armutlu “Belgeselde yaklaşık 25 anlatıcı var. Biz filmlerimizde, yerel alanda çalışmalar yapan, o yörede veya büyük şehirde yaşayan ancak mesaisinin büyük bir bölümünü savaş alanlarında araştırma yapmakla geçiren, didinen ve üreten insanlarla çalışmayı seviyoruz. Onların başardıklarını, görüşlerini ve en önemlisi Türk Milleti’ne aktarmak istedikleri Türk Kurtuluş Savaşı’nın pek bilinmeyen yönlerini aktarmayı ve bunu gelecek nesillere el birliğiyle ulaştırmayı benimsiyoruz’ diyor.

Umudun Yolu mu, Zaferin Yolu mu?

‘’Cumhuriyet’in 100. yılından geri doğru baktığımızda Umudun Yolu mu, Zaferin Yolu mu zordu?’ sorusuna Alp Armutlu şu yanıtı veriyor.

“Bence yolun kendisi zordu. Çünkü yaşanan bu mücadelede elinizde bağımsızlığınız yok. Tutsaksınız… Hayatınız, o dönemde, başka insanların masa başında verdiği kararlara bağlı. 16 Mayıs’ta İzmir’in işgal edildiği gün biz sadece Hasan Tahsin’in sıktığı ilk kurşunu biliyoruz. Ancak Konak Meydanı binlerce Türk’ün naaşıyla doluydu o gün! Bu zor değil mi?

Polatlı Çekirdeksiz Köyü’nde taarruz eden Türk Ordusu’ndan kaçmaya başlayan Yunan Ordusu köyün içinde insanları yakıyor. Canlı canlı. Bir kadın elinde kocasının külleri bizim askerimize yaklaşıyor, haykırıyor; “Ah oğlum insan insanı nasıl yakar?” diye… Bu çok zordu.

Biz çıktığımız kahraman insanların kullandığı iki yola İnebolu’nun Umudu, Ankara’nın Zafer kararları ve cepheler üzerinde zafere giden Türk Ordusu ile omuz omuza çıktık. Çıkmak zordu, ama iyi ki yapmışız. İyi ki bu iki zor yolda adım atmayı başarmışız. İyi ki yolda, bizlere aktardıklarıyla, yaşanmışlıklarıyla ve çetin mücadele yaşayan insanların torunlarıyla karşılaşmışız. Yol tümüyle zordu. Ama o günün kahramanlarının yaşadıklarının yanında her şey kolaydı.’’

İzleyicinin belleğindeki yanıt

Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutan seçildiği 05 Ağustos 1921 günü ile başlayan ve 21 Kasım 1938’e uzanan belgeselde ‘’Bu topraklarda Zaferin Yolu nereden geçiyor, içinizden mi, kalbinizden mi, yoksa hayallerinizden mi?’ gibi onlarca soru, belgesel ilerledikçe izleyicilerin belleğinde yanıt buluyor.

Kasımda izleyici ile buluşuyor

Armutlu’nun 2 yıl boyunca yaklaşık 10 bin kilometre yol kat ederek 30’dan fazla şehirde yaptığı araştırmalar sonucu hayat verdiği belgesellerden ikincisi Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş dijital platformlarda Kasım ayı içinde izleyici ile buluşacak.

Senarist ve Anlatıcı – Alp Armutlu :

1974 doğumlu, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Alp Armutlu, Nutuk üzerinde çalışarak önemli notlar çıkarttı. 2017-2019 yılları arasında 10.000 km’den fazla yol yaparak, 27 şehirde Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının adımlarını takip ederek gezdi, inceledi, fotoğraflar çekti. Nutuk’ta yaşanan olayların izdüşümünü Anadolu toprakları üzerinde keşfetti. Düzenlediği Nutuk Yıldızı gösterileri ile bu tecrübesini onu ilgiyle izleyen yaklaşık 5.000 kişiyle de paylaştı. Umudun Yolu filmindeki performansıyla beğeni toplayan Armutlu, Zaferin Yolu filmiyle Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Kurtuluş Savaş’ını dünyaya anlatmayı hedefliyor.

Yönetmen Nazım Doğan & Sinan Çevik :

TOFAŞ’ın Efsane T Belgeselini çektiler. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte il tanıtım serilerini yurtiçi ve yurtdışı yayınlar için çekmeye devam ediyorlar. Anadolu’nun hikayelerini beyazperdeye taşımaktan mutluluk duyuyorlar. Vizörlerinden hayata daha kalıcı baktıklarını söylüyorlar. Umudun Yolu onların 100 yıllık tarih içinde tarihe gönül verdikleri farklı bir yol projesi olarak gerçekleşti. Umudun Yolu – Kağnı Kamyonu Yendi Belgeseli’nin ardından Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş’i Cumhuriyetin 100. yılında uluslararası arenada olmayı hedefliyor.