İsrail ile Hamas arasındaki savaş onuncu güne girerken gelişmeleri yakından takip eden piyasalar kırılgan bir tablo ortaya koyuyor. Yatırımcılar savaşın bölgede yayılma ihtimalinin ne olduğu sorusuna yanıt bulmaya çalışsa da görünümün bulanık olması soruların cevapsız kalmasına yol açıyor. Dolayısıyla geçen hafta olduğu gibi haber akışına hassasiyetin yüksek seyrettiğini ve varlık fiyatlarının volatilite sergilediğini görebiliriz.
Makroekonomik veri tarafında ise sakin sayılabilecek bir haftadayız. Haftanın en önemli verisini yarın açıklanacak olan ABD perakende satışlar rakamı oluşturuyor. Diğer taraftan Fed toplantısına yaklaşık 2 haftalık süre kala sessiz periyot öncesinde Fed yetkililerinin oldukça yoğun bir konuşma trafiği var. Bu kapsamda hafta içinde aralarında Fed Başkanı Powell’ın da bulunduğu toplam 13 Fed üyesinin yapacağı açıklamaları dikkatle izleyeceğiz. Bu denli yoğun bir konuşma programının olması ise bu hafta Fed kaynaklı volatilite de görebileceğimize işaret ediyor.
TL: Orta Doğu’da artan jeopolitik riskler gelişmekte olan ülke para birimlerini baskı altına alırken TL’nin bu baskıyı ortalamaya kıyasla daha yüksek hissetmesiyle USD/TL kurunun geçen hafta 27,80’in üzerini test etmeye başladığını gördük. Hatırlanacağı gibi OVP’de 2023 yılı ortalama USD/TL kuru tahmini 23,88 TL olarak hesaplanmıştı. Şimdiye kadar gerçekleşen ortalama 22,50 TL’ye yakın seyrediyor. Dolayısıyla OVP’deki tahminin gerçekleşmesi için yılın geri kalanındaki ortalamanın 29 TL’yi çok fazla aşmaması gerekir. Özetle Eylül ayı başındaki yukarı yönlü eğilime karşın kur OVP’deki tahmin bandının içinde hareket etmeye devam ediyor.
Öte yandan Hazine bugün düzenleyeceği 12 ay vadeli kuponsuz ve 5 yıl vadeli tahvil ihraçları ile Ekim ayı borçlanma programına başlayacak. TL açısından haftanın öne çıkan konu başlıklarından bir diğerini ise Cuma günü açıklanacak olan piyasa katılımcıları anketi oluşturuyor. Ankete özellikle enflasyon beklentilerinin ne yönde ilerlediğini takip edeceğiz. Son açıklanan ankette 12 sonrası için enflasyon beklentisi %44,94 olarak gerçekleşmişti. Ancak Mayıs ayında %30’un altında olan veride dört aydır yukarı yönlü bir eğilim görüyoruz. Dolayısıyla beklentilerdeki bozulmanın devam edip etmediği dikkatle izlenecek. Piyasalar buradan yola çıkarak TCMB’nin para politikasını ne ölçüde sıkılaştırabileceğini de anlamaya çalışacaktır. Mevcut durumda TCMB’nin politika faizi %30 seviyesinde bulunurken bir sonraki PPK toplantısı 26 Ekim’de gerçekleştirilecek.
Borsa İstanbul: Orta Doğu’daki savaşa en negatif tepkiyi veren endeksler arasında yer alan BIST-100 endeksi haftayı %4’ü aşan eksi ile yaptı. Teknik açıdan bakıldığında ise endeksin önemine sıklıkla vurgu yaptığımız 8400 puanın altında arka arkaya kapanışlar yapmasını görünümü bulanıklaştıran bir unsur olarak görüyoruz. Dolayısıyla zayıflıktan çıkılması için endeksin yeniden bu seviyenin üzerine yükselmesi gerektiğine yönelik görüşümüzü koruyoruz. Kaldı ki trend desteğinin 8180 puandan geçtiğini düşünürsek bu seviyenin de altında kapanış yapılmasının riskleri artırdığını söyleyebiliriz. Öte yandan bu hafta üçüncü çeyrek bilançoları da gelmeye başlayacak. Sonuçlarını açıklayacak ilk şirketler ise EBEBK ve ARCLK olacak. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise yatırımcı buluşmaları kapsamında 19 Ekim’de Paris’te düzenlenecek toplantılara katılacak.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.