TÜRKİYE, “KENEVİR TARIMI” İLE İTHALATI YARI YARIYA DÜŞÜRECEK.

Tekstilden, gıdaya, inşaat’dan kedi kumuna kadar çok geniş kullanım alanı bulunan ve faydaları saymakla bitmeyen kenevirde yeni dönem başlıyor. Keneviro, 30 milyon dolar yatırım yaparak Samsun Havza OSB’de kurduğu kenevir işleme fabrikasıyla, tohumdan nihai ürüne kadar üretim zincirini kuruyor. Keneviro, Samsun tesisinde ham ve boyalı elyaf üretimi, boyalı ve ham iplik üretimi, kıtık üretimi, kıtıktan yüzde 100 doğal kedi kumu ve hayvan altlığı üretimi yapacak. Endüstriyel kenevirin ithalattan bağımsız, sıfır ithalatla tamamen yüzde 100 ihracat yapma potansiyeli sunduğunu söyleyen KENEVİRO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Balkuv, “Bu yatırım milli bir projedir” dedi.

  İTHALATTAN BAĞIMSIZ, YÜZDE 100 YERLİ İHRACAT İMKANI

Tekstilden kozmetiğe, ilaçtan inşaata, otomotiv sektörüne ve diğer sektörlere 100’ün üzerinde farklı ürün üretmeyi sağlayan kenevir, Türk tarımına kazandırılıyor. Eski dönemlerde lifleri sicim, halat, yelken ve kumaş üretiminde kullanılan, yaprakları ve çiçeği de ilaç, merhem olarak kullanılan kenevir, 1920’den sonra bioyağ, bioyakıt ve kompozit üretiminde kullanıldı. Ancak daha sonra kötü niyetli kullanımlar nedeniyle ekimi yasaklandı. Türkiye de bu ülkelerden biriydi. 2016 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğle, kenevir yetiştirilecek yerlerde, ekiminin izne bağlanması, gerekli kontrollerin yapılması ve izinsiz ekimlere uygulanacak işlemlere ilişkin esaslar belirlendi. 2019 yılında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevir üretimini yeniden yaygınlaştırmak ve ülkemizin kenevir üretim hacmini artırmak için bir karar aldıklarını açıklaması ve 20 ilin pilot bölge olarak belirlenmesiyle, kenevire yönelik tarımsal politikalar yeniden şekillendi. 

Tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve 1800 kişiye istihdam sağlayan UOB Grup da KENEVİRO markasıyla kenevir üretimine odaklandı. KENEVİRO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Balkuv, konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında, KENEVİRO’nun kuruluş hikayesini, yatırım planlarını, kenevirin üretimi ve sanayide kullanımına ilişkin açıklamalarda bulundu. Dünyada 2016 yılında yeniden gündeme gelen endüstriyel keneviri şirketin gündemine Uğur Balkuv’un oğlu Orhun Balkuv ABD’de okurken taşımış. Kenevir üretimine ilişkin yasal düzenleme şu anki gibi olmadığından o dönemde proje beklemeye alınmış. Daha sonra kenevir üretiminin teşvik edileceği bizzat Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanınca proje yeniden şirketin gündemine alınmış ve araştırmalar başlamış. 

KENEVİRO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Balkuv, yatırıma başlama süreçlerini şöyle anlattı: “İlk denememizi 2020 yılında Sakarya’da yaptık. Sakarya Hendek’teki yaklaşık 30-40 dönümlük arazimizi kenevir ekimi için Sakarya Belediyesi’ne bedelsiz tahsis ettik. Ancak olumlu bir hasat sonucuna ulaşamadık. Bu işin başarılı olması için hem modern tarım ve hasat makinelerinin hem de buna entegre ve bütünsel olarak gerekli sanayisinin kurulma ihtiyacının olduğunu fark ettik. 2021 yılına gelindiğinde Türkiye’de kenevir tarımının yasal olduğu illeri gezerek incelemeler yaptık. Maalesef pek olumlu bir tablo göremedik, kenevir ekenler çok sorun yaşamıştı ve bu iş bir karamsarlığa dönüşmüştü. İşte bu noktada bu işi derinlemesine incelemeye karar verdik. 3 aylık bir çalışma sonrası bu işe yatırım yapmaya karar verdik. Kenevir tarımı ve sanayisi için merkez olarak doğru ilin Samsun olduğuna karar verdik ve Samsun Havza OSB’de karar kıldık. Kenevir üretimini daha önce deneyenlerin başarısız olması nedeniyle Avrupa’da bu konuda yetkin ülkeleri ve başarılı şirketleri teker teker gezip buradaki gözlemlerimize göre iş planı yaptık. Daha sonra uygulamaya koyulduk.”

Hedef 2025 sonunda 35 bin dekar

2022 yılının başında KENEVİRO’yu kurduklarını ve mart ayında 19 Mayıs Üniversitesi’nde ıslah çalışması tamamlanan yerli sertifikalı tohum Narlı’nın ihalesine girdiklerini anlatan Balkuv, şunları söyledi: “İhaleyi kazandık ve Narlı’nın 10 yıllık üretim ve satış haklarını aldık. İlk yıl verilen Narlı anaç tohumlar ve yerel Narlı Saray tohumu ile sözleşmeli tarım modeli ile 700 dekar ekim yaptık. Ayrıca deneme üretimlerinde de 110 dekar keten ektik. Bu ürünlerin hasatları gerçekleşti. 2023 yılında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün geliştirmiş olduğu sertifikalı YILMAZ tohumunun ihale ile 10 yıllık üretim ve satış haklarını aldık. 2023’te yine sözleşmeli tarım modeli ile 301 çiftçimizle 5 bin 200 dekar kenevir ektik ve 15 çiftçimizle 1500 dekar keten ekiyoruz. Kenevirde 3 bin 700 dekar sap hasatları tamamlandı. 1500 dekar tohum hasatlarına da 15 Ekim’den sonra başlıyoruz.”

2024 yılında 16 bin dekar kenevir ve 4 bin dekar keten ekimi hedeflediklerini söyleyen Balkuv, “2025’te hedefimiz ise ekim olarak 28 bin dekar kenevir ve 7 bin dekar keten. 2025 sonu itibariyle toplam 35 bin dekar kenevir ve keten ekmeyi hedefliyoruz” dedi. 

31 MİLYON DOLAR YATIRIM, 2024 OCAK SONU TAM KAPASİTE ÜRETİM BAŞLIYOR

UOB Grup’un şu ana kadar kendi imkanları ile tarım makinaları ve ekipmanlarına 4 milyon dolar, endüstriyel alanda da fabrika ve içindeki makina ekipmanlara 25 milyon dolar olmak üzere toplamda 29 milyon dolar yatırım yaptığını söyleyen Balkuv, önümüzdeki 3 ayda yapacakları 2 milyon dolar ilave yatırımla toplam 31 milyon dolar yatırıma ulaşacağını söyledi. 1 Kasım itibariyle tesiste elyaf üretimi ve kıtık üretiminin başlayacağını açıklayan Balkuv, şöyle konuştu: “Kademeli olarak tesisin tüm fonksiyonları ile bitmesini 2024 Ocak sonu olarak planlıyoruz. Bu tesisimizde ilk etapta ham ve boyalı elyaf üretimi, boyalı ve ham iplik üretimi ve kıtık üretimi planlıyoruz. Ayrıca kıtıktan yüzde 100 doğal kedi kumu ve hayvan altlığı üretimi planlıyoruz. Kendi yaptığımız Ar-Ge’ler sonucu yüzde 100 kenevirden yüksek performası olan kedi kumu ürettik. Ürünümüze HAPPY KITTY markasını koyduk. İlk fuarımıza geçen haftalarda İzmir’de katıldık ve büyük ilgi gördük.”

İhracat ve istihdam hedeflerinden de söz eden Balkuv, “2024’te ilk yıl 20 milyon dolarlık ciro hedefliyoruz. Bunun en az 5 milyon doları ihracat olarak hedefleniyor. 2025’te ikinci yılımızda 30 milyon dolar ciro hedefliyoruz. Bunun 10 milyon doları ihracat olacak. 2026’da 3’üncü yılımızda ise 20 milyon doları ihracattan olmak üzere 50 milyon dolar ciro hedefimiz var. 2024’te 400 kişi, 2025’te ise 600 kişi istihdam etmeyi hedefliyoruz. Bu rakamlar yapacağımız Ar-Ge’den alacağımız sonuçlara göre daha da büyüyebilir” diye konuştu.

“BU YATIRIM BİR MİLLİ PROJEDİR”

Bu yatırımı sadece endüstriyel ticari bir yatırım olarak görmemek gerektiğini vurgulayan Balkuv, “Ülkenin ekolojik dengesine ve toprağımızın gençleşmesine ve veriminin artmasına, bu çapta bir tarım için çok daha az su tüketilmesine, ilaç kullanılmamasına baktığınızda ülkemize sağladığı katkı açısından çok çok önemlidir” dedi.

Kenevir projesinin ithalattan bağımsız, sıfır ithalatla tamamen yüzde 100 ihracat yapma potansiyelinin Türkiye için kenevir tarımı ve endüstrisinin öneminin göstergesi olduğunu ifade eden Balkuv, şöyle devam etti: “Türkiye’nin, kenevir tarımı ve endüstrilerinde lider ülkelerden biri olmaması için hiçbir sebep yok. Ülkemize sağlayacağı ekonomik faydaların yanı sıra bu kadim bitkinin doğaya ve ekolojiye katkısı büyük. Endüstriyel kenevir topraklarımızın yenilenmesi ve temizlenmesini sağlıyor. Böylece daha sonrasında ekilen ürünlerde yüzde 20-30 verim artışı sağlıyor. Endüstriyel kenevir hem ülkemizin çiftçilerine sürdürülebilir bir gelir kapısı açarken hem de ülkemizin ithalattan bağımsız her sektörde ihracatını katma değerli ürünler üreterek çok yüksek seviyelere çekmesi için büyük bir fırsattır. Önümüzdeki dönemde bu bitkiye tüm gelişmiş ülkelerin kurtarıcı olarak sarılacağı aşikar. Karbon emilimi ve oksijen salınımı için, toprakları gençleştirdiği ve verimli hale getirdiği için bu bitkiye sarılacaklar. Küresel ısınma dünyanın en büyük sorunu haline geliyor. Tüm dünya tarım planlamalarını hem gıdaya hem de yeşil mutabakata göre yeniden planlıyor. Bu yüzden bu bitkiyi çok kapsamlı ele almamız lazım ve bu vesile ile de açık alanda, büyük alanlarda kenevir tarımını ve sanayilerini çalışmamız büyük önem arz ediyor.”

ENDÜSTRİYEL KENEVİRDEN NELER ÜRETMEK MÜMKÜN?

Tohumundan yağ, gıda ve kozmetik; 

Tohum küspesinden hem insana hem de hayvana protein ağırlıklı besin takviyesi; 

Elyafından iplik, izolasyon malzemesi ve kompozit; 

Kıtığından hafif nefes alan hafif tuğla ve yapı malzemeleri (tabiat evleri, hafif deprem konutları); 

Kıtığından doğada eriyebilen, plastiğin (pet şişe vs.) yerini alacak biopolimer,

Kıtığından WPC [ağaç,plastik,kompozit] (kıtık ve plastiğin karışımından oluşan kompozit dış cephe malzemeleri); 

Kıtığından havyan altlığı, kedi kumu; 

Kıtığından mobilya sektörüne hammadde; 

Kıtığından enerjiye yönelik üst seviye çalışmalar karbon, aktif karbon, bioçar, izolasyon malzemesi; 

Çiçeğinden ve yaprağından CBD, bağışıklık sistemini güçlendiren bir bileşen, ilaç ve kozmetik sektörü; 

Yaprağından ayrıca kozmetik ve gıda sektörü, 

Selüloz tesisi akabinde kağıt türevleri üretimi gerçekleşebilecek. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın