Hayatımızın en kıymetlileri çocuklarımız, günün büyük bir bölümünü okulda geçiriyor. Bu zaman dilimi içerisindeki aktiviteleri ise, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini önemli ölçüde etkiliyor.
Okul ortamındaki hijyenin, çocukların eğitimdeki başarısının önemli belirleyicilerinden biri olduğunun altını çizen Sapro Ar-Ge Yasal İşler Direktörü Belgin Sile, hijyen konusunda özellik
Okulların açılmasıyla, ebeveynlerin hijyen telaşı başladı. Uzmanlar ise, çocukların özellikle okul döneminde sıklıkla hasta olması konusunda uyarılarda bulunuyor.
Okul ortamındaki temizlik ve hijyen konusunun, öğrencilerin sağlığı açısından büyük önem taşıdığının altını çizen Sapro Ar-Ge Yasal İşler Direktörü Belgin Sile, “Başta grip olmak üzere, bulaşıcı hepatit, döküntülü viral, solunum enfeksiyonları, bağırsak parazitleri gibi birçok bulaşıcı hastalık, eğer dikkat edilmezse okul ortamında kişiden kişiye kolayca yayılabiliyor. Bu hastalıklar, yalnızca öğrencilerle sınırlı kalmayıp onlardan ailelerine ve hatta toplumun büyük bir kısmına da yayılabilme riskine sahip. Bu bakımdan, bireysel temizlik ve hijyen konusunda bilinçli davranılması, pek çok salgın hastalığın önlenmesinde etkilidir. Bu noktada, hem genel temizlikte hem de okullardaki tuvalet temizliğinde el hijyeninin sağlanması oldukça önemidir” açıklamasında bulundu.
Su ve sabuna ulaşılamadığında hijyen için en iyi alternatif “ıslak mendil”
Vücut dirençlerinin zayıf olması nedeniyle, çocukların çok daha kolay hasta olma ihtimali olduğunu belirten Sile, şunları söylüyor: “Özellikle tuvaletten sonra ellerin detaylı yıkanmaması, hastalıklara davetiye çıkarıyor. Ayrıca, okulda yapılan silgi, kalem gibi eşyaların alışverişinde mikrop transferi, öksürme ve hapşırma ile bu eşyalara bulaşan hastalıklar, mikropların eller aracılığıyla vücuda bulaşmasına neden oluyor. El yıkama için en az 20 saniye ayırmak, çocukların özellikle okul gibi kalabalık ortamlarda hasta kişilerin dokunduğu yerlere teması sonucu geçebilecek hastalıklardan korunmasına yardımcı olur. Su ve sabuna ulaşılamayan durumlarda ise, ıslak mendiller, hijyen sağlamak için en iyi alternatif olabilir.”
Üretimde, cilt ile uyumlu doğal hammaddeler seçiyoruz
Pratik kullanımı sayesinde gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan ıslak mendil seçiminde de dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Sile, uygun içerik ve şartlarda üretilmediğinde mendillerin ciltte kızarma, şişme ve ince çatlak gibi alerjik reaksiyonlara yol açabildiğini belirterek şunları söylüyor: “Sağlık ve hijyen koşullarına uygun olmayan ortamlarda üretilen ve laboratuvar testlerinden geçmemiş ürünler, uzun vadede çocukların sağlığına ciddi boyutta zarar verebilir. Bu sebeple de, ıslak mendil seçerken mendillerin içeriklerinin yanı sıra, üretici, kullanım ve saklama bilgilerinin ambalaj üzerinde yer almasına dikkat edilmesi ve güvenilir markaların ürünlerinin tercih edilmesi gereklidir. Sapro olarak, ürünlerimizin formülünü tasarlarken, gerekli tüm işlemleri detaylarıyla inceliyor, güncel mevzuatları takip ediyoruz. Kullanılan kimyasal maddelerin seçiminde, özellikle alerjiye eğilimli ciltler için oldukça büyük bir hassasiyet gösterirken, seçtiğimiz parfümlerin alerjen free olmasının yanı sıra, paraben, alkol, sentetik lif, SLS, SLES ve boya içermemesi konusunda da titizlik gösteriyoruz. Üretimde, mümkün olduğunca cilt ile uyumlu doğal hammaddeler seçiyoruz. Bununla beraber hassas ve alerjik ciltler için tasarlanıp “GMP Standartları” koşullarında üretilen ürünlerimiz dermatolojik ve hipoalerjenik testlerden geçtikten sonra, tüketicilerimize güvenle ulaşıyor.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.