Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi Grant Thornton tarafından, 39 ülkede gerçekleştirilen ?Küresel iyimserlik? araştırması sonuçlandı.

2003 yılından buyana gerçekleştirilen araştırmanın global sonuçları baz alındığında, 2011 yılı ilk çeyreğine ait göstergeler, 2008 sonundan bu yana varılan en yüksek iyimserlik sonucuna işaret ediyor. ?Önümüzdeki 12 ay içinde ülke ekonomisi için ne kadar iyimsersiniz? sorusuna verilen cevapların derlendiği bu rapor, 39 ülkeden 5.700 üst düzey yönetici ile yapıldı. Dünya ortalaması 2007?de +%45 ve 2008?de +%40 iken, 2009 kriziyle birlikte oldukça büyük bir erozyona uğrayarak -%16?ya iniyor. 2010 sonuna doğru tekrar çıkışa geçen ekonomik güven, 2010 son çeyreği itibari ile +%24 ve 2011 ilk çeyreğinde +%34?e ulaşıyor. Bu veriler, iyimserlik yönünde cevap verenlerin yüzdeleri ile kötümserlik yönünde oy verenlerin yüzdelerinin farkından oluşuyor. Türkiye +%66 puanlık sıralamasıyla, İsveç dışındaki tüm Avrupa ülkelerini geride bırakırken, 2010 yılı son çeyrek sonuçlarına göre 19 puanlık bir artış kaydediyor.

İyimserlik durumu dünya ortalamaları

Yıllar                           2007   2008   2009      2010   2011

Dünya Ortalaması  +%45  +%40   -%16    +%24   +%34

2011 ilk çeyreği itibariyle ilk beş sırada daha çok gelişmekte olan Güney Amerika ve Asya  ülkelerinin yer aldığı listede, birçok Avrupa ülkesi ise son sıralarda yer alıyor.

Avrupa Birliği ülkeleri temkinli, komşu zorda?

İngiltere, Fransa, Hollanda, Polonya gibi Avrupa Birliği ülkelerinde iyimserler kötümserlerden az bir farkla önde giderken, kötümserlerin çoğunlukta olduğu İrlanda, İspanya, Yunanistan ve Japonya?nın durumu oldukça olumsuz. Komşumuz Yunanistan -%56?lık durumuyla sondan ikinci sırada yer alırken -%58?lik durumuyla son sırada bulunan Japonya ise, yaşanan tsunami felaketi ve yol açtığı nükleer tehdidin etkilerini uzun süre saracak gibi görünüyor.

Türkiye?nin sıralamasının, genel görüntü içinde değerlendirildiğinde umut verici olduğunu belirten Grant Thornton Türkiye Başkan Yardımcısı Nazım Hikmet, ?Türkiye?nin, 2010 sonu rapor sonuçlarıyla kıyaslandığında, 19 puan ile en yüksek artışı kaydeden ülkelerden birisi olmasının sevindirici olduğunu dile getirdi. Türkiye?nin cari açık problemine rağmen, son dönemde ihracatta görülen artışın sevindirici olduğunu, Türkiye?nin yabancı yatırımcının ilgi odağı olduğunu belirten Nazım Hikmet, özellikle 2008 sonu ve 2009?da küresel anlamda yaşanan kriz ile dünya ekonomilerinin oldukça yoğun bir güven kaybı yaşadıklarını ancak araştırma sonuçlarına bakıldığında bu güven kaybını Asya?da bulunan ve gelişmekte olan ülkelerin daha hızlı telafi ettiğini, fakat özellikle İspanya, İrlanda ve Yunanistan gibi bazı Avrupa ülkelerinin aşamadığını ve derin bir kötümserlik çizgisinde olduklarını belirtti. Diğer taraftan ekonominin artık son derece küresel bir hal aldığını ve Türkiye?nin durumunun daha iyi olması için sadece iç dinamiklerin yeterli olmayıp, küresel ölçekte de daha iyiye gidiş olması gerektiğini sözlerine ekledi.

Türkiye?de büyümenin önündeki en büyük engel kanunlar ve nitelikli iş gücü

2011 ilk çeyrek sonuçlarına bakıldığında, araştırmaya Türkiye?den katılan şirketlerin %33?ü büyümenin önündeki en büyük engelin kanunlar olduğu yönünde hemfikir. Katılımcıların %31?i ise nitelikli işgücü eksikliğinin büyüme önündeki en büyük ikinci engel olduğunu belirtiyor. %29?luk bir grup, finansman maliyetini büyümenin önündeki üçüncü engel olarak gördüklerini belirttiler.

Stres seviyesinde ilk üçteyiz

Stres seviyesinde gerçekleşen artış veya azalışlara da ışık tutan araştırmaya göre Türk yöneticiler, Çin?li ve Meksika?lı meslektaşlarının hemen altında, üçüncü sırada yer edinecek kadar yoğun stres seviyesine sahipler. En stresli ülkeler arasında yine Japonya, Yunanistan ve İspanya göze çarpıyor. Stres seviyesi en düşük ülkeler ise Brezilya, Danimarka ve İsveç.  En çok göze çarpan stres sebepleri arasında zorlayıcı ekonomik koşullar, ofis içinde yaşanan patron baskısı, az zamanda yetiştirilmesi gereken çok iş ve rakip aktiviteleri bulunuyor.

En stresli ülkeler

Çin 72

Meksika 69

Türkiye 63

Japonya 62

Vietnam 62

En stressiz ülkeler

Avustralya 12

Tayland 10

Brezilya 9

Danimarka 9

İsveç 6

Stres seviyesi ve tatil arasındaki şaşırtmayan ilişki

Araştırma sonuçları, yapılan tatil günü sayısı arttıkça, stres seviyesinin azaldığını çok net istatistiklerle gözler önüne seriyor. Stres seviyesinde en üst sıralarda bulunan ülkelerin, en az tatil yapan veya yöneticilerin en az izin kullandığı ülkeler olması göze çarpıyor. Türkiye, Hindistan ve Rusya ile birlikte kullanılan izin sayısı bakımından dünya ortalamasının altında yer alıyor. Kullanılan izin günü sayısına verilen cevaplarda dünya ortalaması 14 iken, Türkiye?den elde edilen sonuçlarda ortalama 11. Danimarka, Hollanda, Finlandiya ve Fransa ise 20 gün üzerinde çıkan yıllık tatil ortalamalarıyla yöneticilerinin en çok tatil yapabildiği ülkeler.

Türk şirketlerinin çalışan sayısında düşüş

Geçtiğimiz 12 ay içinde çalışan sayısında yaşanan değişimde ise Türkiye eksilerde. Araştırmaya katılanların %27?si artış yaşandığını belirtirken %37?si ise azalma olduğunu belirtmiş. Değişim olmadığını bildirenler ise katılımcıların %36?sı. Bu veriler ile Türk şirketlerde, geçtiğimiz 12 ay içinde çalışan sayısında yaşanan değişimlerin dünya ortalaması ile hemen hemen aynı olduğunu görüyoruz.

Çalışan sayısındaki değişim yüzdeleri

Arttı       Azaldı   Değişim olmadı Bilmiyorum

Türkiye Ortalaması     27           37                  36

Dünya Ortalaması       27           35                  38             1

Farklı ülkeye farklı yöntem

Grant Thornton?un 39 ülkede 5.700 şirket temsilcisi ile gerçekleştirdiği araştırma, ortalama 15 dakika süren telefon görüşmeleri kanalıyla gerçekleşti. Kültürel bazı farklılıklardan dolayı uygulamada farklı yöntemler kullanıldı. Japonya?da posta, Filipinler?de yüz yüze görüşmeler ve Çin?de ise yüz yüze ve telefonla görüşme yöntemleri bir arada kullanıldı.

Üretim ve hizmet sektörü de var perakende de

Araştırmanın hedef kitlesi CEO?lar, yönetici direktörler, yönetim kurulu başkanı ve diğer kıdemli yöneticilerden oluştu. Araştırmaya katılan sektörlerin %75?i üretim, hizmet, perakende ve inşaat iken yüzde 25?ini ise diğer sektörler oluşturuyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın