Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımıyla Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısında yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1210 no’lu meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Haziran ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Tuncay Cebeci’nin sunumunun ardından oylanarak, meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.
Yönetim kurulunun aylık faaliyetleri ve gündeme ilişkin bilgiler vermek üzere kürsüye gelen SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, açıklamalarında şunlara değindi:
“Genel seçim döneminin ardından ülke olarak gündemimiz bir yandan ekonomi, diğer yandan yaklaşan yerel seçim süreci ancak biz iş dünyası olarak malum ekonomik gidişatı her zaman öncelikte tutuyoruz. Dünya ve ülke gündemi hızla değişirken 2023 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Pandemi sürecinden miras kalan sorunların küresel ekonomiye etkilerini bu yılın ilk yarısında da görmeye devam ediyoruz. Finans piyasaları kaynaklı riskler, yüksek enflasyon, euro bölgesinin kötüleşen koşulları, hammadde tedariğinde yaşanan sıkıntılar genel olarak refah ve büyüme için önemli tehdit olmayı sürdürüyor.
Ekonomide risk algısının ve belirsizlik oranının yüksek olması ile finansal göstergelerin netleşememesi, kalkınma sürecimize maalesef ki olumsuzluk olarak yansımaktadır. En önemlisi olan enflasyon, ekonomideki en büyük zorluk olarak karşımızda duruyor. Diğer taraftan depremin arz-talep dengesizliği yaratması, asgari ücret artışlarının etkisi, TL’de yaşanan değer kaybı gibi etkiler enflasyonun daha da artmasına neden oluyor. Fiyat politikası, ekonominin gerçeğini yansıtmaz hale geldi. Özel sektör risk ve getiri hesaplamalarını yapamıyor. Yani önümüzü görmekte zorluk çekiyoruz. Bu da yatırım kararlarının ertelenmesine, istihdama, üretime ve ülke ekonomisindeki büyümenin zayıflamasına yol açıyor. Özellikle son zamanlarda gelen zamlar, ön görülmeyen vergi artışları ve artan maliyetler karşısında firmalar, rekabet kabiliyetlerini korumak için ilave desteklere, üretim, istihdam ve ihracat performanslarını yükseltecek unsurlara daha çok ihtiyaç duymaktadırlar. Hep söylediğimiz üzere finansmana erişim neredeyse imkansız hale geliyor.
SAKARYA DIŞ TİCARET VERİLERİ
Her koşulda çalışmaya, üretmeye ve hizmet etmeye gayret eden iş dünyasının dünya pazarındaki durumuna bakacak olursak;
Türkiye ihracatçılar meclisi tarafından açıklanan verilere göre Sakarya iş dünyası Haziran ayında 480.5 milyon dolarlık ihracat yaptı. Yılın yarısında kümülatif olarak 2.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Sakarya, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ihracatını %23.53 oranında artırırken aynı zamanda ülke ihracatındaki payını da 0.81 puan oranında artırarak ülke ihracatına 2,67’lik bir katkı sağlamıştır.
TÜİK tarafından açıklanan güncel Mayıs ayı verilerine göre ise ithalat bir önceki aya göre yaklaşık %23.7’lik bir artışla 395.3 milyon dolar olarak gerçekleşti. Mayıs ayında Sakarya’da ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %136 oldu.
Haziran ayında Sakarya’nın ihracatta lokomotif sektörü otomotiv endüstrisi toplam ihracatın yüzde 87’sini karşıladı.
İLİMİZ İHRACATTA ÜRETİM ARGÜMANLARINI ÇEŞİTLENDİRMELİ
İhracatımızın yüzde 87’sinin otomotivden geliyor olmasının verdiği bir önemli mesaj da şu; ilimizin üretim anlamında argümanlarını çeşitlendirmesi ve çoğaltması gerekiyor.
Otomotiv sektörünün ilimiz ihracatında lokomotif sektör olması sebebiyle pandemi döneminde yaşanan çip krizinin ilimiz ihracatına olumsuz yansıdığını gördük veya ilimizdeki otomotiv markalarının yeni model üretimleri, hibrit modellerinin ilimizden piyasaya sürülmesi ile de ihracatta level atladığımız dönemler oldu.
Ama tek sektöre bağlı olarak ihracatımızı yönettiğimiz bir gerçek. Hepimiz bunun farkındayız. Yeni OSB’lerimizde otomotivden farklı ve güçlü sektörlere yer vermeye gayret ediyoruz. İlimize farklı sektörlerden yatırımcı çekmeye çalışıyoruz. Çevre dostu yeşil OSB’lerimizin her alanda hizmet veren sektörlerden oluşmasına özen gösteriyoruz. Otomotiv sektöründe olası bir küresel/bölgesel aksamanın ortaya çıkaracağı açığı diğer sektörlerdeki üretim ile kapatmalıyız. Hedefimiz dönemde hem üretimi hem de ihracatı arttırmaktır.
METAL VE MAKİNE UR-GE PROJESİ
Bu doğrultuda üyelerimize yön vermek adına üzerimize düşeni yapıyoruz. Uluslararası rekabeti güçlendirmek ve sektörlere bu konuda kılavuzluk etmek amacıyla başlayan UR-GE projelerimize bir yenisini daha ekliyoruz. Metal ve makine sektöründe faaliyet gösteren üyelerimizin ihracat stratejilerini geliştirmek ve yeni pazarlarda varlık göstermelerine öncülük etmek amacıyla UR-GE projesi başlattık. Ticaret bakanlığı tarafından proje maliyetinin yüzde 75’i karşılanacaktır. Bu konuda hibe destek alıyoruz.
SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ VE KAPASİTE KULLANIM ORANLARI
TÜİK’İN 2023 Mayıs’a ilişkin açıkladığı verilere göre sanayi üretim endeksi aylık bazda % 1,1 arttı. Yıllık bazda % 0,2 azaldı. İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 76,8’den 77,1 seviyesine yükselmiştir.
E- TİCARETTE SAKARYA GELİŞİYOR
Ticaret bakanlığından edindiğimiz verilere göre e- ticaret anlamında gelişim gösterdiğimiz söyleyebiliriz. Buna göre; son 3 yılda e ticaret hacmi 5,5 kat artmış durumda. İşlem sayısında da yine 3,2 kat ciddi bir artış söz konusu… e- ticaret bilgi platformuna kayıtlı işletme sayımız ise toplam 5786’dır. Bu konudaki eğitim ve faaliyetlerimiz devam edecek Alibaba, Trendyol, Amazon ile de bu konuda iş birliklerimiz yoğunlaşarak devam edecek.
TÜKETİCİ BİREYLERİN EKONOMİYE KAZANDIRILMASI İÇİN ENVANTER OLUŞTURMALIYIZ
İŞKUR verilerine göre, ilimizde işverenlerin işçi talebi her geçen gün artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yılın Ocak-Haziran döneminde 25.134 açık iş bulunurken, bu yılın aynı döneminde bu rakam %4 artarak 26.017’ye yükselmiş. Açık iş sayısının en yüksek olduğu 14. İliz. Genel çerçeveden bakıldığında ara eleman ihtiyacı, ülke olarak hepimizin ciddi bir sorunu olmaya başladı. İşverenler olarak hepimizin nitelikli ya da niteliksiz istihdam ihtiyacı var.
SATSO olarak da bu konuda üniversite, meslek liseleri iş birliği ile çalışmalar yürütüyoruz. Ancak artık topyekûn çözüm odaklı bir harekete ihtiyacımız var. Tüketici bireylerin ekonomiye kazandırılması ve üretimde değerlendirilmesi için şehir olarak bir envanter oluşturmalı, bir çözüm bulmalıyız. Hem özel sektörün hem kamunun ihtiyaçlarını belirleyip, işsiz kesim ile bu envanteri eşleştirmeliyiz. Bu konuda bir çalışma hazırlığındayız. Özellikle ihtiyaca yönelik olarak meslek liselerinin açılması, iş arayan kesime talep edilen eğitimler verilmesi, istihdama katılmasını sağlamalıyız.
Tüm bunlara karşın şu da önemli bir konu; özel sektörün gerek ücret politikası gerek çalışana sağladığı imkanlar açısından kamu ile kıyaslandığında avantaj oluşturması gerektiği de bir gerçektir. Geldiğimiz noktada; iş dünyasının ciddi bir desteğe ihtiyacı olduğu, az önce de belirttiğim gibi özellikle finansmana erişim konusunda çalışma yapılması gerektiği gerçeği ile karşı karşıyayız.
SATSO GES FAALİYETE GEÇİYOR
Çatı güneş enerji santralini oda hizmet kampüsümüzdeki bütün binalara kurmuş bulunuyoruz. 207 kilowatlık güç kapasitesi var. Şu anda tükettiğimiz kadar enerji üretip sisteme dahil edebiliyoruz. Tükettiğimizden fazla olan üretimi satabileceğiz. Böylelikle bir gelir kaynağı haline de dönüştürme imkanımız olacak.
BUNGALOV TURİZMİ ÇEVREYE ZARAR VERMEMELİ
Sapanca’da son yıllarda bin adedin üzerinde bungalov yapıldı. Bungalov turizmi denince akla ilk gelen yer Sapanca. Bu avantajı iyi değerlendirmeliyiz. Bunu her fırsatta gündeme getirdim. Ancak şu da çok önemli; bungalov yaparken ya da işletirken doğa ve çevreye zarar vermemeliyiz.
MÜLTECİ SORUNU ÇÖZÜM BEKLİYOR
Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri bu mülteci sorunudur. Şu anda 10 milyonu aşmıştır diye düşünüyorum. Bazı illerde çok yoğun ve hatta ilin yerli nüfusunu aşmış vaziyetteler ve ileride ciddi bir demografik soruna yol açacağı kesindir.
Ama böyle bir sorunumuz yok demek de büyük bir problem, sorun var demek de problem. Üzerinde çalışılması gerekiyor. Şehrimizde de sanıyorum ki 50 bini aşmış mülteci var. Bu sorun bir an önce çözüme kavuşturulamazsa çok sıkıntı yaşayacağız.”
VERGİ ARTIŞLARI VE AFLARI
Yıl içinde yapılan ve hiçbir yatırımcının sanayicinin üreticinin evvelinde öngörmediği vergiler sebebiyle iş dünyası büyük sıkıntı yaşıyor. Bunları gören tecrübe eden yatırımcılar yeni yatırımlara sıcak bakmaz.
Özellikle kurumlar vergisi her geçen yıl artıyor. Artan vergi oranları iş dünyasını mağdur ediyor.
Makul seviyelerde olduğunda devletin vergi gelirleri ikiye katlayacaktır. Bu yüzdeleri artırmakla vergi gelirleri artmayacaktır. Bu vergi oranlar makul seviyelere gelmeli. Vergi afları uygulanmamalı ve vergisini zamanında ödemeyenlere cezai yaptırımlar yapılmalı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.