Vücut direncinin korunması, beslenme alışkanlıklarının kaliteli bir yaşam için dengeli ve kontrollü sağlanması toplum sağlığının korunmasında en temel yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde birçok hastalığın altında yatan nedenleri ele alarak insanların sağlıklarını koruması için çözümler sunan fonksiyonel tıbbın öneminin artmasıyla fonksiyonel yaşam kavramı da öne çıkmaya başladı. Türkiye’de ilk kez fonksiyonel yaşamı merkezine alan bir otel konseptiyle Gökçeada’da yoğun olarak Haşimato, fibromiyalji, R.artrit, sibo, IBS, PCOS, diyabet, kalp hastalıklarının çözümüne yönelik hizmet vermeye başlayan Feride Fonksiyonel Yaşam Merkezi’nin Genel Müdürü Mehmet Günalp ve Koordinatörü Uzm. Dyt. ve Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Başak Satar, fonksiyonel yaşam ve fonksiyonel beslenme hakkında merak edilenleri anlattı.
Dünyada “Functional Medicine” ya da “Culinary Nurtrition” olarak bilinirliği gittikçe artan fonksiyonel beslenmeye, sağlığı destekleyen önemli bir prensip olarak ilgi gün geçtikçe artıyor. Beden sağlığının korunmasını merkezine alan fonksiyonel yaşam kişinin beslenme alışkanlıklarından, ruh sağlığına varana kadar tüm etmenleri hayatına katması ve bu yöntemleri yaşam tarzı ile bütünleştirmesi şeklinde gerçekleştiriliyor. Bu anlayışı benimseyerek Çanakkale’nin Gökçada ilçesinde eski iki Rum evinin restore ve dekore edilmesi sonucu Türkiye’nin ilk fonksiyonel yaşam merkezi hayata geçti.
“GÖKÇEADA’NIN EŞSİZ GÜZELLİĞİNİ MİSAFİRLERİMİZE KEŞFETME İMKÂNI SUNUYORUZ”
Beden sağlığının korunmasını merkezine alan fonksiyonel yaşamın kişinin beslenme alışkanlıklarından, ruh sağlığına varana kadar tüm etmenleri hayatına katması ve bu yöntemleri yaşam tarzı ile bütünleştirmesi şeklinde gerçekleştirildiğini belirten Feride Fonksiyonel Yaşam Genel Müdürü Mehmet Günalp, “Tesisimizde double yataklı odalarımızda, kişiye özgü fonksiyonel beslenme ve en kaliteli hizmeti sunabilme kapsamında organize olduk. Konforlu, huzurlu, sakin ve doğal bir ortamda, belirlediğimiz fonksiyonel beslenme kapsamı dahilindeki ürünlerle kaliteyi koruyarak hizmet sunmaya özen gösteriyoruz. Sağlıklı yaşamı merkezine alan tesisimizde kahvaltı öncesi alanında uzman olan spor hocamız eşliğinde köy içi yürüyüş, kültür-fizik ve nefes açma egzersizleri yapıyor, bölgenin tarihi dokusunu yansıtan köylere geziler düzenleyerek Gökçeada’nın eşsiz güzelliğini misafirlerimize keşfetme imkânı sunuyoruz.” dedi.
“EN İYİ ÖĞRENME DENEYİMLEMEKTİR”
En iyi öğrenmenin deneyimlemek olduğunun altını çizen Günalp, “Misafirlerimizin fonksiyonel beslenmeyi deneyimleyerek anlayabilmeleri bizim için çok değerli. Her zaman söylediğimiz bir şey var. Biz detoks kampı değiliz. Buraya gelen misafirlerimiz aç kalacakları tedirginliği yaşıyorlar. Amacımız doğru beslenmenin ve sağlıklı yaşamın hayatımıza entegre edilebilmesi amacıyla hizmet sunabilmek. Türkiye, doğal ortam ve özellikleri açısından oldukça elverişli alanlara sahiptir. Sağlık turizmine hizmet vermek kapsamında, bu elverişli bölgelerde ortamı bozmayacak şekilde kurulacak, kapsamı geniş tesisler ve deneyimli kadrolarla dünyada önemli bir yer teşkil edebilecektir.” şeklinde konuştu.
“BU TARZDAKİ TESİSLERİN ARTMASI KAÇINILMAZ”
Feride Fonksiyonel Yaşam gibi tesislerin artmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Mehmet Günalp, “Dünyada insan sağlığı ve kaliteli yaşam üzerine sürekli yenileme çalışmaları yapılmakta ve sürekli yeni bulgulara ulaşılmaktadır. Biz de sunduğumuz hizmet açısından, şu anda ilk ve tek olmanın ayrıcalığını yaşıyoruz. Fonksiyonel tıp ülkemizde tanınmaya ve yaygınlaşmaya başladıkça değerlenecek, bizim gibi ve belki daha büyük yatırımlı işletmeler kurulmaya başlanacaktır.” diyerek insanlar sağlıklarına eskiye nazaran daha fazla değer verdikleri için bu kapsamdaki tesislerin artmasının kaçınılmaz olduğunu da sözlerine ekledi.
“FONKSİYONEL YAŞAM SADECE BESLENME OLARAK DÜŞÜNÜLMEMELİ”
Fonksiyonel yaşamın sadece beslenme olarak düşünülmemesini gerektiğini söyleyen Feride Fonksiyonel Yaşam Merkezi Koordinatörü Uzm. Dyt. ve Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Başak Satar ise, “Kas, iskelet ile eklem sağlığımız için egzersiz ve sporunda hayatımızda aktif bir şekilde olması gerekmektedir. Hareketsiz yaşam kas ve eklem ağrılarıyla beraber aslında sindiririm sistemimizi de oldukça etkilemektedir. Sindirim sistemimizin kötü etkilenmesi de bütün sağlık sistemimizi olumsuz olarak etkilemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE’DE ŞU AN İÇİN BENZERİ YOK”
Türkiye’de ilk kez fonksiyonel yaşamı merkezine alan bir otel konseptiyle müşterilerine hizmet vermeyi başlattıklarını da hatırlatan Uzm. Dyt. Başak Satar, “Konseptin fikri uzun yıllar mide ve bağırsak problemleri yaşamış, fonksiyonel beslenme ile tanıştıktan sonra sağlığına tekrar kavuşan otel sahibimiz tarafından ortaya çıkmıştır. Konsept daha çok yeni. Bu nedenle Türkiye’de şu an için benzeri yok. Ticari bir kaygı taşımıyor ve şu an sadece Gökçeada’daki merkezimizde sağlık problemlerinden fonksiyonel beslenme ile arınmak isteyen misafirlerimize hizmet vermeyi tercih ediyoruz.” dedi.
MENÜLER VE PORSİYONLAR TAMAMEN KİŞİYE ÖZEL
Uygulanan fonksiyonel beslenme programı hakkında da bilgi veren Uzm. Dyt. Başak Satar, “Gelen müşterilerimize konaklamadan önce kendi hazırladığımız fonksiyonel beslenme formunu gönderip bazı kan tahlili istemlerinde bulunuyoruz. Programa katılan danışanlarımızın öncesinde bize ilettiği bilgileri ve merkezimize giriş yaptıkları sırada kilo ve yağ ölçümlerini de içeren detaylı bir inceleme yapıyoruz. Elde ettiğimiz verilerle kişiye özel fonksiyonel beslenme menüleri oluşturup konaklama süresince bütün öğünlerini planlıyoruz. Menüler ve porsiyonlar tamamen kişiye özel olup özel geliştirilen tariflerden oluşuyor. Yine aynı şekilde menüler mevsimine özel, doğal besinleri içeriyor. En önemli artısı ise misafirlerimiz otelimizde fonksiyonel beslenmeyi öğrendikten sonra kendi yaşamlarında bunu nasıl devam ettirebileceklerinin farkındalığını kazanıyorlar. 3, 5 veya 7 günlük programlarımız bulunuyor. Bu süreyi uzatma gibi durumlarda birlikte karar veriyoruz. Hedefimiz iyileşme sürecinize destek olmak ve kilo kontrolünü sağlamak. Misafirlerimiz otelimizden ayrılırken programı tamamlıyoruz. Yaptığımız çalışmada kan parametleri bizim için oldukça önem taşıyor.” şeklinde konuştu.
“BÜTÜNSEL YAKLAŞIYORUZ”
Merkezlerinde sürdürdükleri uygulamada kazein ve glüten içeriklerinin kesinlikle kullanılmadığının da altını çizen Uzm. Dyt. Satar, “Hastalıklara göre kurubaklagilleri, meyveleri hatta bazı sebzeleri bile beslenme programından çıkarmaktayız. Haşimato, fibromiyalji, R.artrit, sibo, IBS, PCOS, diyabet, kalp hastalıkları üzerine çalıştığımız başlıca hastalıkların arasında bulunmaktadır. Fakat hastalıklar aynı olsa bile kişinin beslenme şekli yine de farklılık gösterebilmektedir. Kan parametrelerinize göre eksik değerlerinizi tamamlayıp vitamin ve mineral desteği ile devam ediyoruz. Aromaterapi desteğini de kullanıyoruz. Kısacası bütünsel yaklaşıyoruz. Nefes egzersizleri ise programımızın olmazsa olmazı arasında bulunuyor.” açıklamasında bulundu.
“SÜRECİ EVİNİZDE ONLİNE OLARAK DEVAM ETTİRİYORUZ”
Fonksiyonel beslenmede öne çıkan eliminasyon diyetinin en kısa süre olarak 4-8 hafta arasında değiştiğini belirten Uzm. Dyt. Başak Satar, “Eleminasyon diyeti 4 haftadan daha kısa uygulandığında bizi hangi besinlerin nasıl etkilediğinin doğru sonucuna ulaşamayabilir aynı zamanda tam bir iyileşme göremeyebiliriz. Merkezimizde bu süreci birlikte başlatıyor daha sonra evinizde online olarak devam ettiriyoruz. Sunduğumuz menüler evinizde kolaylıkla yapabileceğiniz veya ulaşılabilir menülerdir. Eliminasyon diyeti süresi boyunca beslenmeden çıkarılan besinler kesinlikle tüketilmemelidir. Feride Fonksiyonel Yaşam Otelinde konaklama süreci boyunca fonksiyonel beslenmeyi yaşayarak öğretiyoruz böylece hayat boyu kullanabileceğiniz eşsiz bilgileri deneyimlemiş oluyorsunuz.” diyerek sözlerini noktaladı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.