Mahalleyi mahalle, aileyi aile yapan tabuları; 80’lerden itibaren ekonomik değişime parallel olarak değişen yaşamı ve ahlak anlayışını; köşeli yasaklardan şekilsel özgürlüğe geçişi, evin mahrem odalarından çıkarıp salonun ortasındaki masanın üzerine bırakıveren hikayeler… Birbirine dokunan bu dört hikaye asında hem kurgusal hem kavramsal olarak roman bütünlüğünde.
Ege?de bir kasaba Filedelfiya. Hikayeler çok Egeli, ortam çok seküler. Ama herkesin büyüdüğü mahalle aslında orası. Aile olmanın getirdiği güven, rahatlığın yanı sıra aile olmanın getirdiği yük, bastırılmış öfkeler, birikmiş kırgınlıklar, kabuğu kıramamalar, vazgeçilemeyen kucaklaşmalar, numune sevgi türleri… Yine herkesin hayatında olabilecek olaylarla anlatılıyor.
Türkiye?nin resminin ne kırsalda ne de şehirde, en net kasabada göründüğünü farkediyoruz. Evinin duvarını boyatırken bile hep yeni olanı, hep modern olanı isterken, son anda en alışıldık ve geleneksel olana tutunmak isteyen kasaba kadınlarında Türkiye’yi görmek hiç zor değil. Ya da artist gibi olan komşu kadın, giyimi kuşamı ile tolere edilirken, evlilik dışı ilişki yaşayınca mahallelinin dünyasından dışlandığında… Ya da gay olmaktansa yetersiz erkek olmanın dayatılmasında… Dayanışmanın dayatmaya, özverinin sömürüye dönüştüğü ince çizgide anlatılıyor tüm mahalle, kasaba ve Türkiye gerçekliği…
Kasaba ve aile yaşamı, insanlık ve kadınlık hallerinin ana malzemeyi oluşturduğu kitaba asıl aurasını veren yazarın bakış açısı ve kullandığı dil. Yazarın hem olaylara ve durumlara yaklaşımı, hem de kullandığı dildeki samimiyet kitabın sıcaklığını okuyucuya geçiriyor. Kendi gerçekliğimizle, yaşadığımız ülkenin gerçekliğiyle yüzleştiren hikayeler…
Filedelfiya Hikayeleri
Yazar: Yeşim Erdem
Yayınevi: Ayizi Kitap
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.