Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, “Esnaf, sanatkar ve KOBİ’lerin daha doğrusu tüm iş dünyasının en doğal arzusu ekonomik istikrarlı gidişatın sürmesini temenni etmektir. Ekonomik istikrar siyasi istikrarın sürmesi ile büyür. Siyasi istikrarın en temel unsurlarından bir tanesi, tek başına gelmiş olan güçlü bir hükümettir” dedi.
Vatandaş duyarlı davransın, sandığa gitsin
12 Haziran seçimleri öncesinde, türlü oyun ve entrikaların yaşandığını hatırlatan Özgenç, “Basına yansıyan haberlere göre iş dünyasından ve benzeri kesimlerden bazı partilere alenen veya el altından desteklerin yapıldığı bilinmektedir. Bunların haricinde yabancıların da seçmene yayın yoluyla parti önerileri yapmaları başta İngiliz medyası olmak üzere yabancı basın kuruluşlarının ülkemizdeki seçimlerde taraf olması manidardır. 12 Haziran genel seçiminde ülkenin geleceği oylanacaktır. Ayrıca bu seçim yalnızca bir genel seçim olarak görülemez, dolayısıyla 12 Haziran’da oylanacak olan halkın iradesi,ülkenin geleceğidir. Ülkenin geleceğine sahip çıkmak hepimizin görevlerinin başında gelmeli. Bu nedenle, sandığa sahip çıkmanın halkın iradesine sahip çıkmak anlamına geldiği düşüncesi ile hareket etmeliyiz. 12 Haziran seçimlerinde her görüşten ve düşünceye sahip kişilerin parlamento da olmadığı bir ülkede meclis eksik olacaktır. Dolayısıyla seçimlerde katılımının çok yüksek olması gereklidir. 12 Haziran seçimlerinde ülkenin geleceği için her vatandaşın duyarlı davranıp sandığa giderek oyunu kullanmalıdır” diye konuştu.
KOBİDER Başkanı Özgenç, 12 Haziran?daki seçimin, ülkenin içinde bulunduğu durum ve gelişmeler dikkate alındığında, bundan önceki seçimlerden çok daha önemli ve anlamlı bir hale geldiğini hatırlatarak, “Bu seçim Türkiye’nin kader seçimlerinden birisidir. Son yapılacak olan seçimi kader noktasına taşıyan ana unsurun sivil bir anayasa yapılmasıdır. Mevcut anayasanın askeri bir anayasa olduğu ve günümüze hitap etmediği düşünüldüğünde milleti esas alan yeni bir anayasa yapılabilmelidir. Adeta yamalı bohçaya dönen eski anayasa biran önce değiştirilmelidir. Bununda gerçekleştirilebilmesi ise halkın seçimlere verdiği öneme bağlıdır” görüşünü dile getirdi.
Türkiye’de güven ve istikrar ortamının sürmesi önemlidir
Nurettin Özgenç, ülkemizin koalisyonlardan, darbelerden, muhtıralardan ve bunların sonucunda oluşan ekonomik krizlerden, devalüasyonlardan çok çektiğini belirterek, “Bu nedenlerden dolayı güçlü hükümetlerin iş başına gelmeleri bu olumsuzluklara engeldir. Ayrıca istikrarın olmadığı yerde haliyle güvende olmayacağından yatırımlarda uzun soluklu olmaz. Bu ve buna benzer endişelerimizin tekrar yaşanmaması için tek çare tek parti iktidarıdır. Bununla birlikte Türkiye?nin sorunlarını bilen ehil kadrolar iş başında olmalıdır. 12 Haziran genel seçimlerinin geçmişte olduğu gibi aydınlık yarınlara taşıyacak kadroların iş başında olmalarında yarar vardır. Türkiye’nin düzeni özgürlüklere göre yeniden şekillendirilmek zorunda. Buda ancak yeni bir Anayasa ile yapılabilir. 12 Haziranda sandıkta oluşacak güçler dengesi Türkiye?nin kısa, orta ve uzun vadede hangi noktaya taşınacağına karar verecektir” dedi.
Özgenç şöyle konuştu:
“12 Haziran Türkiye’nin müesses nizamı üzerinde esaslı değişikliklere yol açmasının yanında bu ülkenin siyasal nizamını da belirleyecek özellikler taşıyor.Bu ülkenin siyasal düzeni askeri müdahaleler ile alt üst oluyor. Geçmiş yıllarda neredeyse rutin olarak 10 yılda bir askeri yapı ülkenin siyasal düzenine doğrudan darbe yada muhtıralarla müdahale ettiğinden demokrasi tam anlamıyla yerleşememiştir. Yarı- demokrasi ile gelişmiş ülkelerin düzeyine çıkmamız mümkün olamamaktadır. Türkiye artık halkın seçtiği parlamentoda siyasal partilerin karar verdiği dokunulmaz bir irade tarafından yönetilmelidir.12 Haziran seçimlerinde halk bu siyasal tabloyu da ortaya çıkarmak için oy kullanacaktır. Bu ülkenin siyasal iradesi sandıkta halk tarafından şekillendirilmelidir. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir sözü duvara asılı yazı olarak değil yönetimde olmalıdır. Seçimleri hangi partinin kazanmasından ziyade bizim en önemli temennimiz ekonomik istikrarın devamıdır. Elbette ekonomik istikrarla siyasi istikrar beraber gidiyorlar. Siyasi istikrarın en temel unsurlarından bir tanesi, tek başına gelmiş olan güçlü bir hükümetin olmasıdır.”
Partilerin ihracat ve istihdam programları iş dünyasını memnun etti
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği Başkanı Özgenç açıklamasında, siyasi partilerin programlarında istihdam, ihracat ve iş dünyasının beklentilerini dile getirecek şekilde oluşturmalarını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek şöyle dedi:
“Demokrasilerin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerimizden AK Parti, CHP, MHP, Saadet Partisi ve HAS Parti programlarında yerli üretime ve buna dayalı olarak da ihracata ve de istihdama çok geniş yer ayırmış oldukları görülüyor bu sevindirici bir durumdur. bu durum, iş dünyası temsilcilerini haliyle mutlu ediyor. Ayrıca futbol takımı tutar gibi siyasi parti tutulmamalı. Gönül verdiğiniz takım şampiyonda olsa, küme kalma mücadelesi verse dahi tutulmalıdır. Lakin siyasi parti tutmak aynı şey değildir. On beş yıl önce iktidar olmuş partilerin yerinde şimdi yeller esebiliyor. Bu demek oluyor ki vatandaş hizmet noktasında hangi partiden hizmet görmüşse onu desteklemeli. Seçimden sonra iş başına gelecek olan yeni hükümette, biran evvel, yeni anayasa çalışmalarına başlamalı ve istihdamı artıracak,sosyal adaleti sağlayacak, içtüketimi artıracak projelere öncelik vermelidir. Ekonomik istikrarın olmazsa olmazı politik istikrar ve güveni uzun yıllar sonra yakalayan Türkiye, yıllardır çözemediği ekonomik sorunları iyileştirme için büyük bir fırsat yakaladığı için tercihini ona göre yapacağı kanaatindeyim.”
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç açıklamasını şöyle tamamladı: “Türkiye geçmişte ne çektiyse siyasi istikrarsızlıktan çekti. 12 Haziran 2011 genel seçiminde hizmet noktasında ideolojik saplantılardan arınıp ülkenin geleceği için tercih yapılmalı.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.