Sürekli olarak gelişen ve giderek daha karmaşık hale gelen siber saldırılarla mücadele edebilmek için kritik kararların hızla alınması gerekiyor. Ancak bu hız baskısı varsayımlarla hareket edilebilmesine de yol açabiliyor. Türkiye’nin önde gelen siber güvenlik markalarından Picus Security’nin Kurucu Ortağı ve Picus Labs Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Özarslan, siber güvenlikte varsayımlarla hareket etmenin daha büyük sorunlara yol açacağına dikkat çekerek, siber tehditlerle mücadelede bütünsel, otomatik ve sürekli bir çözüm sunan teknolojilere yönelmek gerektiğini vurguluyor.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre 2021’de bir siber saldırının şirketlere maliyeti ortalama 3.6 milyon dolar. Diğer yandan Gartner verilerine göre şirketlerin sadece %25’i siber güvenlik harcamalarının etkinliğini finansal olarak ölçebiliyor. Oysa sürekli olarak gelişen ve giderek daha karmaşık hale gelen siber saldırılarla mücadele edebilmek için kritik kararların hızla alınması gerekiyor. Hızlı ve dinamik bir ortamda hemen eyleme geçecek kararlar alması beklenen güvenlik uzmanlarının çoğu bu zaman kısıtı karşısında maalesef varsayımlara ve sezgilerine güvenerek adım atabiliyorlar. Ancak bu durumda mevcut ve olası siber saldırılara karşı yetersiz kalma ve emek, zaman ve kaynakların boşa harcanması gibi tehlikeler ortaya çıkıyor. Güvenlikle ilgili kararları gerçek risklerden ziyade algılanan risklere dayandırmanın, kuruluşlarının sorunlarını çözmeyeceğinin altını çizen Dr. Süleyman Özarslan, “Bu durum siber ataklara karşı en yüksek korumayı sağlamak amacıyla odaklanılması gereken alanın ne olduğu konusunda yanıltıcı sonuçlara da yönlendirebilir.” diyor.
Kuruluşların siber dayanıklılıklarını artırması için daha tehdit odaklı bir yaklaşım benimseyerek, risklerle ilgili anlayışlarını geliştirmeleri gerektiğini ifade eden Dr. Süleyman Özarslan, “Burada kritik nokta, hali hazırda oldukça stresli bir operasyon sürdüren güvenlik ekiplerine ve bu ekiplerin güvenlik bütçelerine daha fazla yük bindirmeden bu değişimi sağlamak olmalı. Bu noktada Picus Security’nin öncülüğünü yaptığı BAS (Siber İhlal ve Atak Simülasyonu) teknolojisi, karar alma süreçlerinin merkezine siber tehditleri yerleştirerek, şirketlerin ihtiyacı olan siber savunma içgörüsünü kazandıran bütünsel, otomatik ve sürekli bir çözüm sunarak bu alanda önemli bir açığı kapatıyor. Üstelik yalnızca açıkları tespit etmekle kalmıyor, güvenlik araçlarının en etkin şekilde çalışmasına yardımcı olmak için eyleme geçirilebilir iyileştirme önerileri de sunuyor.” şeklinde konuştu.
Güvenlikle ilgili yetersiz ya da sınırlı farkındalıkla ve varsayımlara dayalı olarak alınan kararlar verimsiz yatırımlara neden olabileceği gibi, siber saldırılara karşı optimal korumanın sağlanmasını da engelleyebiliyor. Bununla birlikte güvenlik ekipleri odaklarını ve kaynaklarını önceliklendirebilmeleri için yanıtlamaları gereken güvenlik duruşları ile ilgili temel sorulara cevap vermekte zorlanmaktadır.
Picus Security bu sorunlarla karşılaşmak istemeyen güvenlik ve risk yöneticilerine öncelikle şu soruların yanıtlarını doğru şekilde vermelerini öneriyor;
- Kurum için en büyük tehlikeyi oluşturan tehdit ne?
- En kritik risklerimizi ve bunları nasıl yöneteceğimizi biliyor muyuz?
- Bir saldırgan herhangi bir güvenlik açığından veya zafiyetlerden nasıl yararlanabilir?
- Bir ihlalin olası sonuçları ne olabilir?
- Saldırıları önlemede ve tespit etmede kullandığımız güvenlik kontrolleri ne kadar etkilidir?
- Güvenlik harcamalarımızın karşılığını en iyi şekilde alıyor muyuz?
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.