TÜİK tarafından yayınlanan verilere göre Kasım 2022 itibariyle yıllık sanayi üretiminin %1,3 gerilemiş olduğunu dile getiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Esasen sanayimiz 2022 yılına olumlu bir tabloyla girmişti lakin Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle enerji fiyatlarında yaşanan sert artış ve bu fiyat artışının ana ihracat pazarlarımızın ekonomik performansı üzerindeki olumsuz etkileri neticesinde yıllık sanayi üretimimizin daraldığı bir döneme girdik. Bu süreçte ihracat ayağında belli fırsatlar ortaya çıkmış olsa da iç pazarımızda yaşanan kayıpların telafisinin mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Öte yandan sanayi üretimini destekleyici politika setlerinin hayata geçirilmesi durumunda dünyanın içinde olduğu bu konjonktürden karlı çıkmamız işten bile değil” dedi.
İç pazar canlandırılmalı
2022 yılı toplamına bakıldığında, ihracat tarafında yıl içinde azalan bir seyir söz konusu olsa da yılı artışla kapattığımızın altını çizen Karadeniz, “Aynı dönemde sanayi üretiminin düşmesi ise bizler açısından iç pazarda yaşanan daralmanın en açık göstergesi. Son birkaç yıldır içinde bulunduğumuz ekonomik durum neticesinde vatandaşlarımızın alım gücünün hızla gerilemiş olması, ister istemez harcamaların da düşmesine ve talebin gerilemesine sebep olmuştur. Her ülke sanayisinin ana pazarı kendi ülkesidir bu gerekçeyle ülkemizde pazarın zayıfladığı bir süreçte sanayinin pozitif bir performans sergilemesi çok mümkün olmamaktadır. Geçtiğimiz son birkaç yıllık süreçte ihracat, sanayi üretimimiz açısından taşıyıcı bir rol üstlenirken ve daralan iç pazara rağmen sanayi üretimimiz artış gösterirken de işaret ettiğimiz gibi kalıcı bir büyüme ancak iç pazarla mümkündür ve ihracatın ana taşıyıcı olduğu ülkeler dış şoklara çok açık hale gelirler. Zamanın bizi haklı çıkardığını üzülerek görmekteyiz. Bu durumun tekrar etmemesi adına iç pazarı canlandıracak, vatandaşımızın alım gücünü yükseltecek adımlar atılmalı” dedi.
Finansmana erişimin maliyeti düşürülmeli
Bu dönemde sanayi üretimi önündeki en büyük engellerden birinin de finansmana erişimde yaşanan zorluklar ve yüksek finansman maliyeti olduğunu belirten Karadeniz, “Özellikle yükselen enerji maliyetleri sebebiyle işletme sermayesi ihtiyacının hızla arttığı bir döneme girdik. Ülkemizde ise finansmana erişim çok maliyetli ve belki daha da kötüsü bu maliyete katlanmayı göze alsanız dahi finansmana erişmekte zorlanıyorsunuz. Bu şartlar altında sanayi üretiminin artmasını beklemek çok da gerçekçi değil. Mutlak suretle sanayinin finansmana erişimini kolaylaştıracak adımlar atılmalı. Ayrıca finansman maliyetleri düşürülerek üretim için uygun ortam oluşturulmalı. Bu doğrultuda atılabilecek bir diğer adım ise enerji fiyatlarında izlenen politikanın revize edilmesidir. Hemen hemen tüm gelişmiş ülkelerde sanayi elektriği, konut elektriğinin altında fiyatlanırken ülkemizde son yıllarda yaşanan politika değişikliği neticesinde bu durum tam tersine dönmüştür. Geçmişte olduğu gibi sanayi elektriğinin daha cazip hale getirilmesi ülkemizde üretimin özendirilmesi adına atılabilecek olumlu adımlardan biri olacaktır” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.