Korkutan Gerçek: Salma Sulamayla Çeltik Üretimi, Küresel Isınma Sebeplerinin Başında Geliyor
Tarımda Metan Salınımına En Büyük Etken: Salma Sulamayla Çeltik (Pirinç) Üretimi!
Damla Sulamayla Çeltik Üretiminde, Metan ve Arsenik Oluşumu %90 Azaltılabiliyor.
Damla Sulama Sektörü Lideri NETAFIM, Birleşmiş Milletler Çevre Programının ‘Sürdürülebilir Çeltik Platformu’ ile yürüttüğü saha çalışmalarını değerlendirdi.
Küresel çapta son 20 yılın en önemli çevre tehdidi olan ve yakın gelecekte tarımsal gıda üretimi krizine yol açacak küresel ısınmanın, en başındaki sebeplerinden olan metan gazı salınımının sınırlanmasıyla ilgili çalışmalar, tüm dünyada devam ediyor.
İnsan kaynaklı metan gazı salınımının, küresel ısınmanın %25’ini oluşturduğu kaydedilirken, sera gazı olarak da ifade edilen metan emisyonunda sığır yetiştiriciliğinden sonra çeltik (pirinç) üretiminin en önemli neden olduğu ifade edildi.
Birleşmiş Milletler Çevre Programının Sürdürülebilir Çeltik Platformu üyesi olan NETAFIM’in,Türkiye, Brezilya, İtalya ve Hindistan’da yürüttüğü çalışmalarda; damla sulamayla çeltik üretilen tarlalarda, metan gazı oluşumunun hektar başına 1000 ppm’den 100 ppm’e yakın düzeylere çekildiği belirlenirken, yine zehirli bir madde olan arsenik oluşumunda da %90’a yakın bir azalma tespit edildi. Metan gazı salınımının minimize edilmesinde büyük rol oynayan damla sulama sistemlerinin diğer önemli katkısının da %50 su, %25 gübre ve %25 oranlarında enerji tasarrufu sağlaması olarak raporlandı.
NETAFIM’in yürüttüğü saha çalışmalarında; salma sulamanın yaygın olduğu çeltik yetiştiriciliğinde, dünya tatlı su kaynaklarının %30’unun kullanıldığı belirtilirken, yılda 509 milyon tonu bulan çeltik üretiminin tek başına küresel metan gazı salınımının %20’sini teşkil ettiği ifade ediliyor. Dünyadaki çeltik üreticilerinin sadece %10’unun dahi salma sulamadan damla sulama sistemleriyle üretime geçmesiyle yaklaşık 40 milyon aracın yarattığı metan emisyonunun bertaraf edilebileceğinin altı çiziliyor.
Atmosfere sera gazı katkılarının sektörel bazda incelemesinde; % 21 pay ile enerji üretim santrallerinin birinci, %17’lik pay ile sanayinin ikinci, %14’lük pay ile motorlu taşıtların üçüncü, % 13’lük payla tarımsal üretim dördüncü sırayı almakta. Karbondioksit emisyonlarında; enerji üretim santralleri ve endüstriyel üretimin, metan ve azot oksit emisyonlarında da tarımsal faaliyetlerin ilk sırayı aldığını görülmekte.
Tüm dünyada merkezi ve yerel yönetimler, metan gazı salınımının kontrol altına alınması yönündeki çalışmalarını yoğunlaştırırken, salma sulama sebebiyle bakteriyel oluşumunun yarattığı metan gazı salınımı için tarımsal üretimde damla sulamanın yaygınlaştırılması öneriliyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.