Merkezi havalandırma sistemi olmayan veya yetersiz olan ofislerin iç mekân hava kalitesine dikkat! Araştırmalar, ofislerde ki iç mekân hava kirliliğinin; çalışanların odaklanma yeteneğini zayıflattığını, bilişsel işlev bozukluklarına neden olarak, üretkenliği olumsuz yönde etkilediğini gösteriyor.

Abalıoğlu Holding bünyesinde faaliyet gösteren HIFYBER, güvenli çalışma ortamları için iklimlendirme sistemlerindeki hava filtrelerinin filtrasyon verimine dikkat çekti.

Çok sayıda kişinin aynı ortamda çalıştığı ofisler, yetersiz havalandırma nedeniyle ciddi sağlık sorunlarına ve performans kayıplarına neden olabiliyor.

Bilişsel işlevleri iki kat daha iyi

Harvard Halk Sağlığı Okulu (Harvard School of Public Health – HSPH) tarafından yapılan bir araştırmaya göre; düşük kirletici seviyelerine sahip olan ve iyi havalandırılan ofislerde çalışan kişilerin bilişsel işlevinin, ortalama olarak aynı kirletici seviyelerine sahip; ancak iyi havalandırılmayan ofislerde çalışan kişilerden iki kat daha iyi olduğunu gösteriyor.

Birçok hastalığa neden olabiliyor

İç mekanlarda çalışan insanlar daha yüksek düzeyde partikül maddeye maruz kalıyor. Özellikle havalandırma sistemleri yetersiz olan ofislerde uzun süre çalışmak; astım, KOAH, koroner kalp hastalığı, felç ve akciğer kanseri gibi hastalıklara neden olabiliyor. Bir insan saç telinin yaklaşık yüzde 3’ü büyüklüğünde olan ve PM 2.5 olarak adlandırılan partiküllere uzun süre maruz kalmak ise; diyabet, Alzheimer ve Parkinson gibi ciddi hastalıklara sebebiyet verebiliyor.

45 dakika sonra yorgunluk hissi oluşmaya başlıyor

“Hayatımızın yüzde 90’ını havası, dışarıdaki havadan beş kat daha kirli olan iç mekânlarda geçiriyoruz” diyen Hifyber Genel Müdürü Ahmet Özbecetek, sözlerine şöyle devam etti: “Konuyu ofisler özelinde ele alacak olursak, ofis ortamlarında havada asılı kalan bakteri ve virüsler, çalışan sağlığını ve performansını doğrudan etkiliyor. Örneğin yeterli havalandırma sistemi ve filtrasyon güvenliği olmayan, orta büyüklükteki bir toplantı odası ve bu odada çalışan 3 kişi olduğunu düşünelim. 45 dakika sonra ortamdaki CO2 oranının yükselmesi nedeniyle bu toplantı odasında çalışan 3 kişi kendilerini yorgun hissetmeye başlayacak ve bu durum hem sağlıklarını hem de performanslarını olumsuz etkileyecektir.

Hava filtrelerinin filtrasyon medyası, “nanofiber” yapıda olmalı

Virüslerin bulaş riskini önlemek, daha iyi bilişsel işlevsellik ve üretkenliği sağlamak için işyerlerinde doğru havalandırma sistemleri ve bu havalandırma sistemlerinde doğru hava filtresi kullanmak gerekiyor. Bu nedenle HVAC sistemlerinde kullanılan filtrelerin nanofiber kaplı olması hayati önem taşıyor.

Hava filtrasyonu test standartlarına (ASHRAE 52.2, EN 779:2012, ISO 16890 ve EN1822) uygun olarak geliştirdiğimiz yüksek verimli “nanofiber filtre medyası” ürünümüz ile ısıtma, havalandırma ve klima sistemlerinin hava filtrelerinde oluşan bakteri ve virüslerin yaşamsal işlevlerini bozarak, sağlıklı ve konforlu iç hava kalitesi sunuyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın