Türkiye deride Rusya’nın yanına Amerika’yı da ekledi

Deri sektöründeki ihracatın çok önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği Antalya Leather&Fur Fashion Fuarı 15 ülkeden katılım ve 1000’in üzerinde katılımcıyla kapılarını açtı. Fuara en yüksek katılımın Rusya’dan olduğunu ve büyük bir işlem hacmi gerçekleşmesini beklediklerini ifade eden Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Gözmen, Rusya’da seferberlik ilanına rağmen katılımın geçen yıla göre yüzde 10 arttığını söyledi. Türkiye’nin Rusya harici pazarlarda da etkisini artırmaya başladığını söyleyen Gözmen, özellikle Amerika pazarında ciddi bir artış yaşandığını vurguladı.

Deri sektörünün en önemli organizasyonlarından biri olan ve 15 ülkeden 1000’in üzerinde alıcının ağırlanacağı Antalya Leather&Fur Fashion Fuarı kapılarını açtı. 2-5 Aralık tarihlerinde 9’uncusu yapılacak olan Antalya Leather&Fur Fashion Fuarı’nı değerlendiren Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Gözmen, Rusya’ya yönelik ihracat bağlantılarının yüzde 80’e yakınının bu fuar üzerinden geçmesi nedeniyle sektör açısından çok önemli olduğuna işaret etti.  Fuarda, 15 ülkeden 1000’in üzerinde alıcıyı ağırlayacaklarını belirten Gözmen, katılımın yüzde 70’inin Rusya’dan, yüzde 20’sinin Kazakistan, yüzde 10’nun ise diğer ülkelerden olduğunu kaydetti. Gözmen, Rusya’daki olumsuz şartlar ve seferberlik ilanına karşın geçen yıla göre yüzde 10’luk bir artış yaşandığını belirtti.

RUSYA TOPARLANIYOR, KAZAKLARIN İLGİSİ ARTIYOR

Deri ihracatında Türkiye’nin en büyük pazarının Rusya olduğunu belirten Gözmen, Rusya pazarının savaştan önce ihracatın yüzde 70’ini oluştururken şu anda yüzde 50’lere indiğini kaydetti. Ancak piyasada yavaş yavaş toparlanma yaşandığını gördüklerini kaydeden Gözmen, fuara olan ilginin de bu durumu teyit ettiğini ifade etti. Gözmen, yurtdışından gelen alıcıların yanında Antalya’da yerleşik Rusların da fuara ciddi ilgi göstermesini beklediklerinin altını çizdi. Gözmen, Kazakistan’ın her zaman alıcılar arasında yer aldığını ancak en büyük pazarı olan Çin’de yaşanan arz sıkıntısı nedeniyle onların da Türkiye’ye ilgisinin artmaya başladığına dikkat çekti.

Deri sektörünün şu andaki eldeki iş gücüyle tam kapasiteyle çalıştıklarını söyleyen Gözmen, “Ancak eski dönemlere göre yüzde 50’ye yakın bir üretim düşüşü var. Rusya ile 2015 yılında yaşanan uçak krizinden önce 400 milyon dolara çıkan ihracatımız bu yıl 250 milyon dolar civarında gelecek. Uçak kriziyle beraber meslekten ayrılan çok kişi oldu ve bu da üretim gücümüzü ciddi anlamda düşürdü. Aynı altyapı ve iş gücü için belli bir süre gerekir. 2015’teki zirvemizi yakalamamız için en az 2-3 senemiz daha var.” diye konuştu. 

AMERİKA’NIN İTHALATININ BEŞTE BİRİ TÜRKİYE’DEN

Türkiye’nin en önemli ihracat pazarı Rusya olsa da son dönemde Kuzey Amerika’nın öne çıkmaya başladığını kaydeden Gözmen, şöyle konuştu:

“Yeni pazarlara yavaş yavaş ısınmaya başladık. Son yıllarda Amerika pazarı giderek daha değerli hale geliyor. Amerika’nın tüm dünyadan aldığı koyun kuzu postundan deri konfeksiyonun beşte birini biz verir hale geldik. Benzer şekilde Amerika’nın bizim ihracatımızdaki payı da yüzde 20’lere yükseldi ve bu bölgeye yaptığımız satışı yüzde 60 artırdık. Türkiye zaten deri konusunda dünyada çok ciddi bir marka haline geldi. Hedefimiz ülkeye gelen 5 turistten birine deri giydirmek. İç piyasadaki satışlarımızın da yüzde 80’ini turistlere yapıyoruz.”

RUSYA’DA MARKAYIZ AMA AVRUPA’DA FASONCUYUZ

Türkiye’nin dünyada butik ve katma değerli üretimi ile diğer ülkelerden ayrıştığına işaret eden Gözmen, Avrupa’nın da üretim üssü haline geldiğini kaydetti. En bilinen ve lüks global markaların yüzde 90’ının üretimi Türkiye’de yaptırdığını anlatan Gözmen, “Türkiye üretimde çok güçlü ama global bir markamız yok. Rusya’da marka olmayı başarsak da Avrupa’nın fasoncusu durumundayız. İtalyanların ve diğer ülkelerin moda devleri burada yaptırdıkları ürünlerini 20 katına rahatlıkla satabiliyor. Bizim lüks markalara verdiğimiz 100 milyon dolarlık ürün global pazarda 2 milyar dolara ulaşıyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin deri ihracatının geçen senenin yaklaşık 20 üzerinde devam ettiğini ve Ekim sonu itibariyle geçtiğimiz yılı yakaladıklarını anlatan Gözmen, deri ve deri mamullerinde yılı hedefledikleri rakam olan 2 milyar doların biraz üzerinde tamamlayacaklarını ifade etti. Deri konfeksiyon ihracatının tamamının dış ticaret fazlası olarak ekonomiye katkı sağladığının altını çizen Gözmen, “Deri konfeksiyon sektörü 140 dolar gibi kilo başı fiyatıyla mücevherattan sonra ikinci sektör konumunda bulunuyor. Ana pazarımız olan Rusya’nın bu durumda olmasına rağmen yüzde 20’lere yakın yükselişle seneyi kapatmamız bizim için büyük bir başarı.” dedi.

Derinin aynı zamanda sürdürülebilirlik ve çevreye saygı açısından da çok önemli bir sektör olduğunu vurgulayan Gözmen, “Sanki bir hayvan katliamı var gibi düşünülüyor ama bizim sektör aslında dünyanın en büyük geri dönüşüm tesisidir. Bunun yanında son dönemde kolajen ve jelatin gibi atık ürünler de kimya pazarında ciddi anlamda yer bulmaya başladı ve kimya kategorisinde ihraç ediliyor.” dedi.

YATIRIMLAR DEVAM ETTİKÇE PAZAR ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIYOR

Fuara katılan İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, deri ve deri mamulleri sektörü olarak kilogram başı ihracat fiyatlarında en değerli dördüncü sektör olduklarını ve ihracatın AB’ye yüzde 40, Ortadoğu’ya yüzde 16’nın üzerine çıktığını ifade etti. Özellikle deri ve kürk konfeksiyon sektörünün birim fiyatlarını yukarı çektiğini söyleyen Karaca, devasa fuarlar yerine bu tip organizasyonların daha önemli olduğunu kaydetti.

Rusya’nın halen çok önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Karaca sözlerini şöyle sürdürdü;

“Yatırımlar devam ettikçe pazar çeşitliliği artıyor. Kısıtlı pazarlara rağmen ciddi açılımlar yaptık. İklime göre ürün ve ülkeye göre model çeşitlendirmemiz var. Bizim ürünlerimizin rakibi yok Ama halen sınırlı pazarlardan dolayı ürünlerimiz her yerde satılmıyor. İyi bir deri yaptırmak isteyenin yolu Türkiye’den mutlaka geçer, bizim kadar üretim kabiliyeti olan başka bir yer yok.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın