İstanbul’da bir okul enerjisinin tamamını güneşten karşılamaya başladı. Bahçeşehir Tek Okulları, hem çevreye zarar vermeyen, hem de ekonomik olarak avantajlı olan güneş enerjisi sistemine geçti.

1,5 milyon TL maliyetle okulun çatısına kurulan 157 adet güneş paneli yılda yaklaşık 100 bin kwh enerji üretiyor. Yılda 56 ton co2 emisyonu azaltan bu sistem yılda yaklaşık 125 ağacın doğaya kazandırılmasıyla eşdeğer. CMA Enerji tarafından üretilen güneş panelleri 4 yılda kendini amorti edecek. Ayrıca “Sıfır atık” ve “Temiz enerji” hedefi ile eğitim veren okulun bahçesinde her yaştan öğrenciyle birlikte sebze ve meyve yetiştirilerek yeni nesillerin tarımla tanışması da sağlanıyor.

Bahçeşehir Tek Okulları kurucusu Celal Serzan Timuçin “2017 yılında İstanbul Bahçeşehir’de kendi yerleşkemizde eğitime başladık. Ana hedefimiz çağdaş, en az bir yabancı dili yaşamında etkin bir şekilde kullanabilen dünya vatandaşı bireyler yetiştirmektir. 5500 m2 kapalı alan ve 6500 m2 açık alanıyla bölgenin en büyük özel okuluyuz. Dolayısıyla ciddi bir enerji tüketimimiz var. Artık bu enerjiyi güneşten karşılıyoruz. Çocuklarımız için temiz bir dünya bırakabilmek esin kaynağımız oldu. Okul çatısına kurduğumuz güneş enerjisi panelleri ile yenilenebilir enerjinin ülkemiz ve dünya için önemini öğrencilerimize doğrudan anlatabiliyoruz. Öğrencilerimiz teknolojiyi yerinde görüp tanıyor, bilinçleniyor. Küresel ısınmanın arttığı günümüzde temiz enerji ve sıfır atık en önemli vizyon ve misyonumuz haline geldi. Gelecek neslin hayata bakışı çok farklı olacak. Biz şimdiden geleceğin felsefesine uyumlu bir nesli destekliyoruz. Gelecekte kendi yaşantılarında, ev ve işyerlerinde temiz enerji kullanacaklar” dedi.

Aynı zamanda öğrencilerde tarım farkındalığı da oluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Timuçin “Çocuklar hepsi şehirde yaşıyor, toprakla temas etmeleri sanıldığından da önemli bir şey. Okulumuza ait ormanlık alanda çeşitli etkinlikler ile doğa ile iç içe keyifli zaman geçirebiliyor, derslerini bahçede yapabiliyor, toprakla haşır neşir olarak tarım bilinci kazanıyor. Kendi ürettikleri, tohumdan yetiştirdikleri sebze ve meyveleri tatma fırsatı buluyorlar. Emek veriyor ve tüm süreci bizzat yaşıyorlar. Böylece doğayla kaynaşacaklar ve çevre bilinci oluşacak. Tükettikleri sebze ve meyvelerin nasıl yetiştiğini, bu sürecin ne kadar emek ve zahmet gerektirdiğini gördükleri için öğrencilerimize israf etmemenin önemini de aktarmış oluyoruz.” ifadelerini kullandı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın