ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ve S&P Global’in açıkladığı verilere göre; Kasım ayında imalat PMI 46,4’ten 45,7 seviyesine geriledi. Manşet PMI, üst üste dokuzuncu ayda 50 eşik değerinin altında kalarak (2019’dan sonraki en uzun daralma serisi) sektör performansında keskin bir yavaşlamaya işaret etti. Bu yavaşlama, COVID-19 dalgasının faaliyeti vurduğu Mayıs 2020’den bu yana görülen en belirgin yavaşlama oldu. Geçen yılın Kasım ayında ise PMI 52 seviyesinde gerçekleşmişti.

PMI verisinin ayrıntılarına bakacak olursak; yeni siparişler Ekim’deki 43,5’ten 42,7’ye geriledi ve 14. ardışık aylık daralmaya işaret etti. Hem iç, hem de dış talepteki zayıflık bunda etkili olmuş görünmektedir. Yeni ihracat siparişleri de son iki buçuk yılın en önemli ivme kaybını sergiledi. Yeni ihracat siparişlerinde talepteki düşüşün ana kaynağı olarak ABD ve Avrupa öne çıktı.

Girdi maliyetleri enflasyonu Kasım ayında sert bir şekilde yavaşladı ve girdi fiyatlarındaki artış son üç yılın en düşük hızında gerçekleşti. Maliyetlerin artmasında hammadde fiyatlarındaki artış ve liradaki değer kaybı etkili olurken, girdi talebinin düşük olması enflasyonu sınırlayıcı etki yaptı. İstihdam, iki aylık düşüşün ardından Kasım ayında yeniden yükselmeye başladı. Öte yandan söz konusu artış çok sınırlı kaldı.

Türkiye PMI Endeksi… Kaynak: İstanbul Sanayi Odası, S&P Global, Tera Yatırım

Açıklanan veriler önceki aylardan gelen yavaşlama eğiliminin çok da netleştiğini göstermektedir. Avrupa başta olmak üzere küresel resesyon beklentilerinin neden olduğu dış talep kanalından gelen zayıf etki ihracatta yavaşlama olmasına neden olmaktadır. Bunun yanında, her ne kadar içeride tüketim eğilimi devam etse de yüksek enflasyon ortamının olumsuz etkileri belirgin yavaşlama işaretlerini getirmektedir. Talep bileşenlerindeki negatif beklentiler, sanayi üretimi verilerine de yansıyan şekilde üretim hacminde de yavaşlama ve ardından daralmaya neden olmaktadır.

Ekonomik aktivitede öncü göstergelerin de ortaya koyduğu keskin bir hız kaybı var. Üretim tarafında talep bileşenlerindeki zayıflık ve ek olarak yüksek enflasyon ortamından gelen başta enerji olmak üzere maliyetler olumsuz etkide bulunmayı sürdürebilir. Sektörün maliyet baskısının aynı zamanda yeni yılda belirttiğimiz girdi etkisine ek olarak işgücü tarafından da artabileceğini düşünüyoruz. Yüksek olması beklenen asgari ücret artışı, işletmelerin artan işgücü maliyetleri nedeniyle istihdam azaltmalarına neden olabilir. 4Ç22 dönemi için büyüme, 3Ç22’de gerçekleşenden daha düşük olacak görünüyor. Büyüme ivmesindeki yavaşlama nedeniyle hükümetin yılbaşından itibaren genişlemeci politikaları daha hızlı şekilde devreye alması beklenebilir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın