İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) stratejik ortaklığında ve Orbit Consulting ve Kipaş Textiles iş birliğinde organize edilen 3. Sustainability Talks İstanbul, Zorlu PSM’de hibrit olarak düzenlendi. İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, sektör olarak; uluslararası tüm marka ve paydaşlarımıza, küresel ticaret ve tedarik zincirinde en güvenli limanın Türkiye olduğunu gösterdik. Şimdi ise sürdürülebilirlik konusunda yarattığı farkındalıkla, enerji verimliliği ile, sıfır atık prensibi ile, geri dönüşüm yaklaşımı ile, küresel ticarette döngüsel ekonomi modelinin ve ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın, en başarılı limanının yine Türk tekstil sektörü olacağının altını çiziyoruz.” diye konuştu.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) stratejik ortaklığında ve Orbit Consulting ve Kipaş Textiles iş birliğinde bu yıl üçüncü defa düzenlenen Sustainability Talks Hollanda Altyapı ve Su Yönetimi Bakanlığı Uluslararası Departmanı’ndan Arnoud Passenier, Hugo Boss Küresel Kurumsal Sorumluluk ve Halkla İlişkiler Kıdemli Başkan Yardımcısı Andreas Streubig, Tommy Hilfiger (PVH Corp), Tedarik, Üretim, İnovasyon Denim Başkan Yardımcısı Nicolas Prophte,  H&M group Sürdürülebilirlik Başkanı Leyla Ertur gibi moda ve tekstilde sürdürülebilirlik alanında dünyanın önde gelen isimlerini ağırladı. Etkinlik kapsamında; İzlenebilirlik ve şeffaflık, Döngüsellik ve Geri Dönüşüm, Yenilikçi Üretim Çözümleri ve İklim, Yeni Nesil Pamuk ve Dünya için Uzun Vadeli Düşünmek gibi 5 farklı panel düzenlendi. 40’tan fazla ulusal ve uluslararası konuşmacının önemli çıktılar sunduğu etkinliğe 1.800’ü aşkın kişi katılım gösterdi. Konferansta bu yıl iklim acil durumundan izlenebilirliğe, hammaddelerin sorumlu bir şekilde tedariğinden minimum kaynak kullanımına kadar sektörün karşılaştığı tüm zorluklar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EYLEM PLANINI AÇIKLAYAN İLK SEKTÖRÜZ

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, “Tekstil sektörü olarak sürdürülebilirlik konusunu bir tercih değil, zorunluluk ve sorumluluk olarak görüyoruz. Hem üreticiler hem de tüketiciler nezdinde de sürdürülebilir ürünlere olan talep ve hassasiyet haklı olarak artıyor. Küresel markaların yaklaşımlarının temelini bundan 10 yıl önce kalite, tasarım, lojistik, çeşitlilik, kapasite gibi veriler oluşturuyordu. Ancak sürdürülebilirlik yaklaşımı olmayan tesisler, günümüzde incelemeye dâhi alınmıyor. Biz de İTHİB olarak bu doğrultuda ‘herkes bir an önce elini taşın altına koymaya başlamalı’ dedik. Sürdürülebilirlik eylem planını açıklayan ilk ve tek sektör olduk.” dedi.

DESTEK MEKANİZMALARI İÇİN BAKANLIKLARLA TEMAS HALİNDEYİZ

Eylem planları kapsamında, karbon nötr sektörlere yönelik finans mekanizmaları ile ilgili ulusal-uluslararası iş birliği çalışmalarını da yakından takip ettiklerini dile getiren Ahmet Öksüz, “Bu kapsamda ISTKA, UR-GE ve IPA III ‘Karbon Ayak İzinin Takibi ve Azaltılması’ projelerini hazırladık. 3 büyük proje ile tam kadro sahada olmanın gururunu yaşıyoruz. Yine eylem planımız kapsamında, 29 konuşmacıyla 4 ay süren ve 28 bin dinleyiciye ulaşan sürdürülebilir tekstiller eğitimimizi gerçekleştirdik. Toplam 15 farklı ülkeden katılım sağlanan eğitim serimiz ilgiyle takip edildi. Sürdürülebilirlik kapsamında sektörümüzün yetkinliklerini artırmak amacıyla ‘Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Yol Haritası’nı yayınladık.” diye konuştu. ‘Sürdürülebilirlik Eylem Planı’ kapsamındaki hedeflerinin ancak kamu-özel sektör iş birliği ortak vizyonu ile başarıya ulaşabileceğini ifade eden Ahmet Öksüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kapsamda bakanlıklarımızla, sürdürülebilir elyaf üretiminin artırılması, geri dönüştürülmüş tekstil ürünleri üretimindeki mevzuat düzenlemelerinin yapılması, sürdürülebilirlik üzerine ayrı bir destek mekanizması oluşturulması için girişimlerde bulunuyoruz.”

EN GÜVENLİ LİMANIN TÜRKİYE OLDUĞUNU GÖSTERDİK

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Sustainability Talks programının sektörün eylem planı kapsamında açıkladığı; tüm tarafları bir araya getiren en kapsamlı faaliyet olarak sektörü beslediğini kaydeden Ahmet Öksüz, “Üretimde ve ihracatta yaptığı atılımla basamak atlayan sektör olarak; uluslararası tüm marka ve paydaşlarımıza, küresel ticaret ve tedarik zincirinde en güvenli limanın Türkiye olduğunu gösterdik. Şimdi ise sürdürülebilirlik konusunda yarattığı farkındalıkla, enerji verimliliği ile, sıfır atık prensibi ile, geri dönüşüm yaklaşımı ile, küresel ticarette döngüsel ekonomi modelinin ve ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın, en başarılı limanının yine Türk tekstil sektörü olacağının altını çiziyoruz.” diye konuştu.

HERKES SORUMLULUK BİLİNCİYLE HAREKET ETMELİ 

Geçen hafta dünyanın en büyük moda markalarından birinin üst yönetimi ile toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Ahmet Öksüz, “Toplantının en önemli gündem maddelerinden biri sürdürülebilirlik konusuydu. Söz konusu marka, tüm kararların sürdürülebilirlik temelinde alındığının altını çizdi. Biz de toplantıda sürdürülebilirliğin Türk tekstil sektörü için de hayati bir konu olduğunu vurguladık. Sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarımızı detaylı olarak anlattık. Sürdürülebilirlik yaklaşımı üreticilerin, markaların ya da tedarikçilerin tek başına alabileceği kararlar değil. Tüm çalışmalarımıza ortak karar vermeli, ortak yol haritası oluşturmalıyız. Başta denetim yorgunluğu, green washing ve enerji krizi, olmak üzere tüm süreçlerimizde alt komiteler oluşturularak; tedarikçiler ve markalar olarak birlikte hareket etmeliyiz.” ifadelerini kullandı. Gelecek nesiller için yaşamı sürdürülebilir biçimde iyileştirmenin herkesin görevi olduğunu söyleyen Ahmet Öksüz, “Bir kilogram tekstil ürünü üretmek için su kullanımı 95 ile 400 litre arasında değişebilmektedir. Tüm bu verileri düşürebilmek bizim elimizde. Örnek çalışmalar gösteriyor ki bu verileri yüzde 90 oranına kadar azaltmak, yapabileceğimiz yatırımlarla mümkün olabilmektedir. Biz de bu sorumluluk bilinciyle hareket ederek, geleceğimize daha yeşil bir dünya bırakabilmeliyiz. Ancak bu sorumluluk sadece üreticinin değil, tasarımcının, global markaların ve hatta tüketicilerin ortak sorumluluğu.” dedi.

TÜRKİYE FİNLANDİYA TİCARETİNDE HEDEF 3 MİLYAR EURO

Finlandiya ve Türkiye arasındaki ticaret hacmiyle ilgili bilgi veren Finlandiya Türkiye Büyükelçisi Ari Mäki, “Geçen yıl, ticaretimiz neredeyse 2 milyar euro ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu yıl da yeni bir rekora doğru gidiyoruz. Hedefimiz 2024 yılına kadar 3 milyar euro ticaret hacmine ulaşmak. İki ülke arasında ticari büyüme ve daha derin işbirliği için dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konuları ön planı çıkıyor. Özellikle tekstil sektöründe hem son derece önemli hem de sıcak konuların başında geliyor. Bu alanda öncü bazı Fin firmaları, Türk firmalar ile etkinlikte bir araya gelecek. Türkiye’de inovasyon ortaklığı yapabileceğimiz partnerler arıyoruz. Fin markalarının hacmi Fin ham madde kaynaklarını karşılayamadığı için küresel iş birlikleri büyük önem arz ediyor. Sektörün sürdürülebilirliğinin yükseltmek için bilgi paylaşımı çok değerli.” dedi.

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın