Sürdürülebilirlik, 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle, tüketiciler ve iş dünyasının gündemindeki yerini tekrar alıyor. Renolonun konuya dair yayımladığı verilere göre, tüketicilerin %85i 5 yıl öncesine kıyasla çevreye duyarlı ürünleri daha çok tercih ederken, şirketler de bu ürünlerle satış gelirlerini %20 artırıyor.

Her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü, sürdürülebilirliğin ve çevreye duyarlı ürünlerin gündeme gelmesine sebep oluyor. Renolon’un konuya dair yayımladığı verilere göre, sürdürülebilirlik uzmanlarının %75’i, şirketlerin çevre politikalarının müşteri ilişkilerinde önemli bir yere sahip olduğunu düşünüyor. Tüketiciler ise %85 oranıyla uzmanlardan daha kararlı bir tavır ortaya koyuyor ve 5 yıl öncesine kıyasla daha sürdürülebilir ürünler satın almayı tercih ediyor. Bu durum şirketlerin satış gelirlerine de %20 artış olarak yansıyor.

Sürdürülebilirliğin iş süreçlerinin temel yapı taşları arasında yer aldığını aktaran Seramiksan Direktörü M.Süreyya Çağlar , konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “Sürdürülebilirlik, doğal kaynaklarımızın kontrollü olarak kullanılmasını, bugünün ihtiyaçlarının yarının kaynaklarını tehlikeye atmadan karşılanmasını ifade ediyor. Seramiksan olarak dünyamızın daha yaşanılabilir bir yer olması gayesiyle sürdürülebilirliği seramiğin yaşam döngüsü doğrultusunda, hammadde üretiminden satış sonrası ilişkilerine kadar kurum kültürümüze entegre ettik. Tüketici davranışlarının pazar dinamiğindeki etkisinin farkındalığıyla, bir yandan müşterilerimize sürdürülebilir ürünler sunarken, diğer yandan bu alandaki yatırımlarımızı artırıyoruz.”

Seramik atıkları hammaddeye dönüşüyor

Sürdürülebilirlik kapsamında 2019’da kurdukları geri dönüşüm tesisleriyle seramik atıklarını yeniden değerlendirdiklerini aktaran aktaran  M.Süreyya Çağlar , “Geri kazanım tesisimizle seramik atıklarımızı işleyerek üretim sürecine yeniden dahil ediyoruz. Böylece daha az hammadde tüketimiyle karbon salımımızı azaltıyor ve çevreyi koruyoruz. Ayrıca fabrikalarımızda kullanılan suyu arıtma tesislerimizde geri dönüştürerek ‘sıfır atık su’ politikasıyla gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz. Elbette sürdürülebilirlik çalışmalarımız yalnızca üretim süreçleriyle sınırlı değil. Banyolara yönelik su tasarrufu sağlayan ve hijyen teknolojisine sahip ürünlerimizle hem doğa dostu banyolar sunuyor, hem de aile bütçesine katkıda bulunuyoruz” dedi.

Evlerde suyun dörtte biri banyolarda kullanılıyor

Türkiye’deki tatlı suyun %16’sının evlerde kullanıldığını ve banyolarda kullanılan suyun evsel su tüketiminin %70’ini oluşturduğunu belirten aktaran Seramiksan Direktörü M.Süreyya Çağlar , “Suyla çalışan ve banyolardaki su tüketiminde başı çeken klozetleri çevre dostu yaparak tonlarca su tasarruf etmek mümkün. Örneğin klasik rezervuarların depolama kapasitesinin 8 litre olduğunu düşündüğümüzde, 4 kişilik bir aile 2,5 / 4,5 lt suyla çalışan klozeti kullandığında  yaklaşık %65 daha az su harcayarak yılda 37,9 ton su tasarrufu yapılabilir” ifadelerini kullandı.

“Yeşil Ev” trendi banyolardan yükseliyor

En çok talep gören seramik sağlık gereçleri ürünlerinde yalnızca tasarruf değil, hijyen teknolojisine de önem verdiklerinin altını çizen M. Süreyya Çağlar, “Banyolarda kullandığımız tüm seramik ürünleri iyonla kaplıyor ve mikropların kimyasal madde kullanılmadan temizlenmesini sağlıyoruz. Bu sayede su tasarrufu yaparken, sağlıklı bir yaşam alanı oluşturuyoruz. Doğanın renklerinden oluşan farklı stil ve ebattaki karolarımızla da yüzeyler ve ürünler arasında tasarım bütünlüğü yakalıyoruz. Tüketicilerimizin en çok vakit geçirdiği alanları hem sürdürülebilir ürünlerle tasarlamak hem de estetik bütünlük yakalamak için portföyümüzü büyütmeye devam ediyoruz” diye ifade etti.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın