Türkiye’deki enerji sektörüne genel bakışı ortaya koyan rapora göre, elektrik tüketimi geçen yıl yüzde 9 büyüdü. Üretim de tüketimdeki artışa paralel olarak aynı oranda arttı. Rapora göre, elektrik üretiminde doğal gazın payı geçen 2 yıla kıyasla arttı ve yüzde 33 oldu. Doğal gaz santrallerini sırasıyla toplam yüzde 30 ile ithal kömür ve linyit santralleri ve yüzde 17 ile hidroelektrik santralleri izledi. Rüzgar ve güneş de elektrik üretimindeki payını toplamda yüzde 13’e çıkardı. Öte yandan, geçen yıl kuraklığa bağlı su seviyelerindeki düşüş, hidroelektrik santrallerinin yıllık elektrik üretiminin yüzde 29 azalmasına yol açtı.

Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık alanında teknoloji temelli hizmetler sunan KPMG ve enerji piyasasına yönelik bilgi ve danışmanlık hizmetleri veren Enerji IQ tarafından ortak hazırlanan, 2021 yılına ilişkin ‘Enerji Sektörel Bakış’ raporu yayınlandı.

Global ve yerel ekonomik görünümün yanı sıra son küresel gelişmeler ışığında hazırlanan raporda, Türkiye’nin elektrik, doğal gaz ve akaryakıt piyasalarının görünümüne dair önemli bilgilere yer verildi.

TOPLAM ELEKTRİK TÜKETİMİNDE YÜZDE 9’LUK YILLIK BÜYÜME YAŞANDI

Rapora göre, elektrik tüketimindeki yıldan yıla değişim, Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyüme oranıyla uyumlu bir şekilde ilerledi. Türkiye’nin toplam elektrik tüketimi, 2021 sonu itibarıyla yüzde 9’luk yıllık büyümeyle 327 TWh’e ulaştı. Elektrik tüketiminde sanayi yüzde 44 ile başı çekerken, bunu yüzde 24’lük eşit pay ile mesken ve ticarethaneler izledi. Aydınlatma ve tarımsal sulama, sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 5 ile elektriğin diğer tüketim alanlarını oluşturdu.

ELEKTRİK ÜRETİMİNDE SON 5 YILIN EN YÜKSEK ARTIŞI

Elektrik üretimi de son 5 yılın en yüksek artışı olan yıllık yüzde 9’luk büyüme ile 329 TWh olarak gerçekleşti. Elektrik üretiminde doğal gazın payı geçen 2 yıla kıyasla arttı ve yüzde 33 oldu. Doğal gaz santrallerini sırasıyla toplam yüzde 30 ile ithal kömür ve linyit santralleri ve toplam yüzde 17 ile akarsu ve barajlı hidroelektrik santraller izledi. Düşük su seviyelerinden dolayı hidroelektrik santrallerin yıllık elektrik üretiminde yüzde 29 azalma kaydedildi. Elektrik enerjisi üretiminde hidroelektrik santrallerinin payındaki bu düşüş, doğal gaz santrallerindeki artan üretim ile karşılandı. 
 
ENERJİ ÜRETİMİNDE RÜZGÂR VE GÜNEŞ REKOR KIRDI

Yenilenebilir enerji ile ilgili verilerin de yer aldığı rapora göre, 2021 yılında enerji üretiminde hem rüzgâr hem de güneş rekor kırdı. Rüzgârın üretimdeki payı yüzde 9, güneşin ise yüzde 4’e çıktı. Böylece rüzgâr ve güneşten elektrik üretimi toplam üretimin yüzde 13’ü oldu. Hidroelektrik, rüzgâr, jeotermal, biyokütle ve güneş santrallerinden gelen toplam yenilenebilir elektrik üretimi 117 TWh ile yıllık üretimin yüzde 35’ini sağladı. Yenilenebilir üretimin yüzde 64’üne karşılık gelen 74 TWh YEKDEM kapsamında gerçekleşti. YEKDEM katılımında rüzgâr santralleri 25 TWh ile ilk sırada, hidroelektrik santraller ise 22 TWh ile 2’nci sırada yer aldı.

MESKENLERDE YILLIK ELEKTRİK TÜKETİMİ YAKLAŞIK 3 BİN KWH OLDU

Yıl sonu itibarıyla mesken abone sayısı 39 milyona yaklaştı, ticarethane abone sayısı ise 7 milyonu geçti. 2020’nin ikinci yarısındaki azalmaya karşın 2021 yılı abone sayısındaki en yüksek artış hızı yüzde 8 ile sanayide oldu ve 87 bini geçti. Ülke genelinde mesken abonesi başına ortalama yıllık elektrik enerjisi tüketimi yaklaşık 3.000 kWh olarak hesaplandı. Güncel serbest tüketici limiti ise yıllık bin 100 kWh olarak belirlendi.

ENERJİ FİYATLARINDA ÇOK CİDDİ ARTIŞLAR GÖRÜLDÜ

Geçen yılın özellikle son çeyreğinde elektrik piyasa fiyatlarında çok ciddi artışlar yaşandı. Artışın nedenleri arasında kısıtlamaların sona ermesi ile artan talep, kuraklıktan dolayı hidroelektrik santrallerin düşük doluluk oranları, mevsim normalleri üstündeki yaz sıcaklıkları, rekor düzeylere çıkan ithal kömür ve doğal gaz fiyatları ve doğal gaz ithalatında artan spot LNG’nin payı olarak sıralandı.
 
TÜRKİYE’DE DOĞAL GAZ TALEBİNİN YÜZDE 99’UNDAN FAZLASI İTHALAT YOLUYLA KARŞILANIYOR

Rapora göre, Türkiye’nin ortalama yıllık tüketiminin yüzde 26’sına karşılık gelen 15,9 milyar m3 miktarlı uzun dönemli doğal gaz kontratlarının geçen yıl içerisinde sona ermeye başlaması, ülkenin doğal gaz arz tercihlerini yeniden belirlemesi gerekliliğini ortaya çıkardı. Yıllık doğal gaz talebi 60 milyar m3 seviyesine ulaşan Türkiye; Almanya ve İtalya ile birlikte Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olmayı sürdürüyor. Ancak Türkiye’nin doğal gaz üretiminin 2011 – 2021 döneminde ulaştığı 476,82 milyon m3 ortalama miktar, talebin yüzde 99’undan fazlasının ithalat yoluyla karşılanmasına neden oluyor. Türkiye Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olmayı sürdürse de sınırlı doğal gaz üretimi, talebin neredeyse tamamının ithalat yoluyla karşılanmasına neden oluyor.
 
TÜRKİYE’NİN EN FAZLA DOĞAL GAZ İTHAL ETTİĞİ ÜLKE RUSYA

Türkiye, 2021 yılı içerisinde ithal ettiği 58,70 milyar m3 doğal gazın yüzde 44,87’sine karşılık gelen 26,34 milyar m3’ü Rusya Federasyonu’ndan ithal etti. Boru hatları ile gaz ithal edilen İran’ın payı 9,43 milyar m3 ile yüzde16,07 olurken, Azerbaycan’ın payı ise Nisan 2021 döneminde süresi biten 6,6 milyar m3/yıl kontrat nedeniyle 8,82 milyar m3 ile yüzde15,03 oranına geriledi. Azerbaycan’dan ithal edilen doğal gaz miktarı, bu nedenle bir önceki seneye göre 2,73 milyar m3 azaldı.
 
TÜRKİYE’NİN HAM PETROL STOKU, NET İTHALATI 100 GÜN KARŞILAMAYA YETECEK DÜZEYDE

Doğal gaza benzer şekilde ülke ham petrol ihtiyacının yüzde 90’ı da ithalat yoluyla karşılanıyor. Türkiye 2021 yılında 3,4 milyon ton ham petrol üretti. Bu toplam 34,8 milyon ton olan arzın yüzde10’unu oluşturdu. Derlenen aylık bildirimlere göre Türkiye’nin rafinerilerinde tutulan toplam ham petrol stoku, 2021 yılı sonu itibarıyla ülkenin net ithalatını 100 gün karşılamaya yetecek düzeyde.
 
TÜRKİYE, GÜNLÜK HAM PETROL ÜRETİMİNİ 2023 YILINA KADAR YÜZDE 75 ORANINDA ARTIRMAYI HEDEFLİYOR

Artan ham petrol talebi ve arzda yüzde 90 oranında dışa bağımlılık karşısında son yıllarda yeni petrol sahaları için arama çalışmalarını hızlandı. Mevcut kuyuların çoğunun üretim verimi, sahaların ilerleyen yaşı nedeniyle düşüyor. Ancak TPAO, günlük ham petrol üretiminin 2023 yılına kadar yüzde 75 oranında artmasını hedefliyor. Bu doğrultuda yeni konvansiyonel olmayan arama faaliyetlerine ek olarak, son yıllarda kamu envanterine katılan iki sismik araştırma ve üç sondaj gemisinden oluşan filoyla Karadeniz ve Akdeniz’de arama faaliyetlerine başlandı. Sakarya sahasındaki derin deniz sondajları sonucunda 2020 yılında Tuna-1 kuyusunda ve 2021 yılında Amasra-1 kuyusunda bulunan doğal gaz rezervleri, açıklanan ilk keşifler oldu.
 
AKARYAKITTA EN FAZLA TALEP MOTORİNDE

Türkiye’de yılda toplam 40 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine sahip 5 adet rafineri bulunuyor. Bu rafinerilerin 2021 yılında ürettikleri toplam 26,2 milyon ton akaryakıt, Türkiye’nin 37,4 milyon ton akaryakıt arzının yüzde 70’ini oluşturdu. Kalan 11,2 milyon ton ise yüzde 81’i motorin olmak üzere ithal edildi. Öte yandan 2021 yılında oluşan toplam talebin yüzde 78’i tüketime, yüzde 22’i ise ihracata yönelik oldu. Kısıtlamaların kalkmasıyla artan ulaşım faaliyetlerinin de etkisiyle akaryakıt talebi mart 2021’den itibaren yükseldi. Motorin, 28,8 milyon ton ile toplam yıllık talebin yüzde 74’ünü oluşturdu. Bunu 4,7 milyon ton ile benzin ve 3,5 milyon ton ile havacılık yakıtları izledi. Denizcilik yakıtı talebi 1,3 milyon ton iken fuel oil talebi 0,5 milyon ton oldu. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın