Barem Research?ün Türkiye halkasını gerçekleştirdiği WIN-GIA (Dünya Bağımsız Araştırmacılar Ağı) Global Nükleer araştırması sonuçlarına göre dünyada da Türkiye?de de nükleer enerjiye destek azaldı.

Araştırmada 47 ülkeyi temsil eden 34 bini aşkın kişiye bugün ve Japonya depremi öncesinde Nükleer Enerji konusundaki düşünceleri soruldu. Sahası 21 Mart ? 10 Nisan 2011 tarihleri arasında gerçekleşen çalışmada Nükleer Enerjiden yana olanlar global olarak yüzde 49 iken, karşısında olanlar yüzde 43, dolayısıyla Net Destek (Yanında olanlar eksi karşısında olanlar) yüzde 6 oldu. Böylece Japonya depremi öncesinde yüzde 25 olan Net Destek, 19 puan azalmış oldu.

Türkiye, araştırmanın yapıldığı 47 ülke içinde Japonya depremi öncesinde Nükleer enerjiye Net Desteği negatif olan 18 ülkeden biriydi. Başka bir deyişle Türkiyede Nükleer enerjinin karşısında olanlar (yüzde 51), yanında olanlardan (yüzde 46) fazlaydı. Japonya?da yaşanan felaket sonrası ara biraz daha açıldı; Nükleer enerjinin karşısında olanlar yüzde 57?ye yükselirken, yanında olanlar yüzde 41?e düştü. Dolayısıyla Net destek 11 puan kaybederek -yüzde 5?den, -yüzde 16?ya düştü.

Japonya?da meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki depremin yolaçtığı tsunaminin ardından başlayan ve hala durdurulamayan nükleer sızıntı, nükleer enerji konusunu tekrar global gündeme taşıdı. WIN-GIA (Dünya Bağımsız Araştırmacılar Ağı) global araştırma ağı yaşanan sorunun dünyanın nükleer enerjiye bakışını nasıl etkilediğini inceledi. Global araştırmaya katılan ve Türkiye için özel sorular da ekleyen Barem Research, CATI (Bilgisayar yardımlı telefon görüşmesi) yöntemiyle yürüttüğü ankette, kent-kır temsili olarak bin 21 kişi ile görüştü.

Türkiye?de çoğunluk nükleer enerjinin karşısında

Barem Research, nükleere Net Desteğin eksi yüzde 16 olduğu Türkiye?de, varolan nükleer santral projelerine yaklaşımı da irdeledi.

Türkiye yaklaşık 50 yıldır nükleer santral konusunda girişimleri olmasına rağmen henüz bir nükleer enerji üretim tesisine sahip değil. Ancak bilindiği gibi Rus teknolojisiyle 2014 yılında devreye alınması planlanan Akkuyu Nükleer Santralının ihalesi, yaşanan felakete ve yoğun tepkilere rağmen rafa kaldırılmadı. Japon teknolojisiyle yapılması planlanan Sinop nükleer santrali görüşmeleri ise, Japonların Fukushima?daki sorunları çözmekle meşgul oldukları için ertelendi, ancak iptal edilmedi ve tesisin 2019 yılına yetişmesi bekleniyor. Türk hükümeti, Rusya?nın Çernobil, Japonya?nın da Fukushima nükleer felaketlerinden aldığı derslere güvenirken, kamuoyunun görüşü bu yönde olmadı.

Görüşülen kişilerin yüzde 49?u bu santralleri hiçbir şekilde onaylamayacaklarını ve reddedeceklerini söylerken, yüzde 17 oranındaki diğer bir grup da onaylamadığını ancak gerekli olduğunu kabul ettiğini belirtti. Nükleer enerji projelerini onaylayanlar üçte bir oranında kaldı

Benzer şekilde Türkiye?de nükleer santral isteyip istemedikleri doğrudan sorulduğunda görüşülen kişilerin yalnızca yüzde 32?si, yani üçte biri evet dedi.

Anketle ilgili görüşülen kişilerin yüzde 46?sı Türkiye?de yapılması planlanan santralin yerini bildiğini söylerken, yaş ve sosyoekonomik statü arttıkça bilenlerin oranının arttığı görüldü. Bilenlerin üçte ikisi Akkuyu?yu, üçte biri ise Sinop?u söyledi.

Diğer bir detayda ise elektrik üretimi için nükleer dışındaki kaynaklar sorulduğunda görüşülen kişilerin üçte biri buna cevap vermedi. Kadınlar, gençler ve alt sosyoekonomik statü grupların bu konuda daha bilgisiz olduğu gözlendi. Türkiyede en çok bilinen enerji kaynağı Akarsular (yüzde 44). Onu Rüzgar (yüzde 37), Güneş (yüzde 20), Fosil yakıtlar (yüzde 15) ve Jeotermal (yüzde 12) izliyor.

Japonlara kendimizden daha çok güveniyoruz

Japonya?da yaşanan felaketin ekonomik sonuçları ile ilgili soruya bu ülkenin ekonomisi zayıflayacak diye cevap verenlerin oranı yalnızca yüzde 32, diğer bir deyişle Türklerin üçte ikisi Japonya?nın böyle bir felaketten uzun süreli zarar görmeyeceğini düşünüyor. Kısa zamanda eski haline gelecek diyenler yüzde 54 iken, bu krizden daha güçlü olarak çıkacak diyen yüzde 13?lük bir kesim var. İnsanımız Japonların 2. Dünya savaşı sonrası yoktan varoluşunu unutmamış görünüyor.

Bu soruya Dünya genelinde Japonya?nın ekonomisi zayıflayacak diyenlerin oranı yüzde 38 iken, Japonyada yüzde 55. Dünya da Japonlara kendilerinden daha fazla güveniyor, ya da Japonların kültürel tevazuu devrede. Türkiye?de görüşülen kişilerin yüzde 90?ı ülkemizde benzer bir felaket olursa ekonomimizin zayıflayacağını ve uzun süre kendine gelemeyeceğini düşünüyor.

Deprem için ?hiçbir şey yapmadık?

Türkiye için 1999 yılından bu yana gündemden düşmeyen deprem konusunun da sorgulandığı ankette, görüşülen kişilerin yalnızca yüzde 52?sinin oturduğu evin depreme dayanıklı olduğunu düşündüğü belirtildi. Sosyoekonomik statü yükseldikçe bu soruya evet diyenler artarken, depremden korunmak için alınan önlemlerle ilgili ortaya çıkan yüzde 71?inin ?hiç bir şey yapmadığı? yönündeki yanıt ise hayli düşündürücü olarak görüldü.

Dünyada da nükleere destek azaldı

Nükleer enerjiye Net Global destek yüzde 19 azalırken ülkeleri deprem öncesi ve sonrası nükleere yaklaşımlarına göre aşağıdaki matristeki 5 tipe ayırmak mümkün..

** Kırmızı alandaki ülkeler Nükleer enerji santralı olan, maviler ise olmayan ülkeler

IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Derneği) kaynaklarına göre dünyada elektrik üretiminde nükleer enerjiyi kullanan 31 ülke olduğu bildirilirken, 19 ülkenin bu araştırmada yer aldığı açıklandı. Bu ülkelerle ilgili ortaya çıkan bazı analiz sonuçları ise şöyle:

>> Bu ülkelerin dördünde nükleer enerji desteği çoğunluktan azınlığa düştü: Japonya, Kanada, Hollanda ve Romanya.

>> Üçünde çoğunlukta olan nükleer enerji desteği yüzde 10 ve daha fazla azaldı: Çin, Hindistan ve Rusya.

>> Sekizinde çoğunlukta olan nükleer enerji desteği yüzde 10?dan daha düşük oranda azaldı: ABD, Fransa, Kore, Pakistan, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Finlandiya.

>> Dördünde zaten azınlık nükleer enerjiyi destekliyordu, şimdi bu destek biraz daha azaldı : Belçika, Almanya, İsviçre ve Brezilya.

>> Yalnızca bir ülkede, Güney Afrika Cumhuriyeti?nde destek yüzde 4 arttı.

WIN-GIA Yorumu

WIN-GIA?nın global bulgularla ilgili yorumu şöyle: ?Son on yılda Nükleer Enerji kamuoyu desteğini düzenli olarak arttırdı ve yüzde 32?ye karşı yüzde 57 gibi bir üstünlüğe ulaştı. Şimdi ise aradaki fark kapandı ve destekçiler (yüzde 49) ile karşıtlar (yüzde 43) başa baş bir mücadele içine girdiler. Nükleer tartışma giderek ısınıyor. Fukushima Tsunamisi beş hafta önce oldu ve nükleer sızıntı hala devam ediyor. Olay biraz soğuduğunda Nükleer Enerji yandaşları kamuoyundaki destek kaybını hafifletmek için tanıtım yapmak zorunda hissedeceklerdir. Nükleer Enerji, fosil yakıtlı enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında iklim değişikliğine etkisi daha az, dolayısıyla çevre dostu iddiası olan, bunun yanısıra kaynakları bol bir endüstri. Diğer taraftan Nükleer enerji karşıtları Fukushima gibi güvenlik riskine odaklanarak tartışmayı alevlendireceklerdir. ?

Yorumda ayrıca, global kamuoyunun Nükleer Enerji konusundaki kayışının yakın gelecekte yalnızca uluslararası yakıt fiyatlarındaki değil, aynı zamanda yenilenebilir enerji pazarındaki ve dünya enerji haritasındaki değişimleri izlemenin de ilginç olacağını söyledi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın