Yıllık 10 milyon metre üretim kapasitesiyle, lüks gömleklik kumaş sektöründe 50. yılını geride bırakan SÖKTAŞ, 2021 yılı finansal raporlarını açıkladı.

SÖKTAŞ, 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 133,3 oranında artışla 191,9 milyon TL’ye ulaşan FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) oranı ile dikkat çekti.

Pamuklu ve pamuk karışımlı lüks kumaş tasarımcısı ve üreticisi SÖKTAŞ, 2021 yılı faaliyet raporunu açıkladı. Stella McCartney, Hugo Boss, Paul& Shark, Massimo Dutti, Gucci ve Max Mara’nın bulunduğu üst segment perakende markalarına pamuklu kumaş tasarlayan ve üreten Türkiye’nin öncü şirketlerinden SÖKTAŞ, üretiminin yaklaşık yüzde 90’ını İtalya, İspanya ve Fransa’nın ilk sıralarda olduğu ülkelere ihraç ediyor.

Yıllık 10 milyon metre üretim kapasitesiyle lüks gömleklik kumaş sektöründe dünyada ilk sıralarda yer alan SÖKTAŞ, halka arz için hazırlanan bünyesindeki Efeler Çiftliği markasıyla yatırımlarına devam ediyor. 766 dekar alan üzerine yayılmış modern tesisleri ile sektörünün önemli oyuncularından Efeler Çiftliği, ülkemizin en büyük üç çiftliğinden biri olma özelliği ile dikkat çekiyor. 

Konsolide satış geliri yüzde 53,7 arttı

SÖKTAŞ, pandemi sonrası özellikle tekstil sektöründe canlanma ve son dönemde her iki iş kolunda yürütülen geri dönüşüm stratejilerinin sonucu olarak operasyonel performansını artırdı ve 9,7 milyon TL net kar elde etti. 2021 yılında SÖKTAŞ’ın konsolide satış gelirleri, iştiraki Efeler Çiftliği markası ile birlikte geçen yıla göre yüzde 53,7 oranında arttı. 2021 yılında tekstil iş kolu satış hasılatı, 2020’ye göre şirketin mamul kumaş satış miktarının yüzde 16 artması ve bunun yanında Euro/TL kurundaki yükselişin de etkisiyle yüzde 57,9 arttı.

SÖKTAŞ CEO’su Muzaffer Turgut Kayhan, “Ana pazarımızda 2021 yılının Mayıs ve Haziran aylarından itibaren kısıtlamaların gevşetilmesi ile birlikte, siparişlerimizde çok kısa sürede bir toparlanma oldu ve yıl sonu itibariyle sipariş bakiyelerimiz, bir önceki yılın çok daha üzerinde seviyelere ulaştı. Omicron vakalarının azalması ve aşı uygulamaları ile birlikte, talebin 2022 ikinci çeyrekten itibaren çok daha hızlı bir şekilde artmasını bekliyoruz” dedi.

Pandemi etkisinin azalmasıyla tekstil sektörü canlandı”

Tekstil iş kolundaki son gelişmeleri değerlendiren Kayhan, “Yaşanan kriz sonrasında ana pazarımız olan Avrupalı müşteriler için belirsizlikleri, hızla değişen moda trendlerini ve artan online satışları yönetebilmek, riskleri azaltmak adına “talebe dayalı tedarikin” önemi çok daha artacak. Bu durumdan bizim gibi yakın coğrafyadaki esnek üretim kabiliyeti olan tekstil firmalarının cirosunun olumlu etkileneceğini düşünüyoruz. Nitekim ana pazarlarımızda Mayıs/Haziran’dan itibaren kısıtlamaların gevşetilmesi ile birlikte siparişlerimizde çok kısa sürede hızlı bir toparlanma oldu ve yıl sonu itibari ile sipariş bakiyelerimiz bir önceki yılın çok daha üzerinde seviyelere ulaştı. Omicron vakalarının azalması ve aşı uygulamaları ile talebin 2022 ikinci çeyrekten itibaren çok daha hızlı bir şekilde dönüşü gerçekleşecektir. Aynı zamanda Çin-Amerika arasındaki ticaret savaşı, lojistik maliyet ve sıkıntılarındaki artışlar da Amerikalı alıcıların alternatif tedarikçi ülkelere yönelmesine sebep olacak. Türkiye her iki büyük pazar için de bu durumdan avantajlı çıkacak. Talep ve ekonomik faaliyetlerin artmasına rağmen, hammadde, enerji ve lojistik maliyetlerindeki artışlar, küresel enflasyon, tedarik zincirindeki kırılmalar ileriye dönük beklentilerde tedirginlik yaratıyor” şeklinde konuştu.

“Koronavirüs salgınının derin etkisinden sonra aşı uygulamaları, özellikle ana pazarımız olan Avrupa ve Amerika için, yılın ikinci yarısında olumlu beklentiler yarattı ve Mayıs ayından itibaren kısıtlamaların da gevşetilmesi ile satışlarda toparlanma başladı” diyen Muzaffer Kayhan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu durumdan Türkiye’nin toplam ihracat performansı olumlu etkilendi. Türkiye 2021 yılı Ocak-Aralık dönemi toplam tekstil ihracatı, bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 33,2 gibi çok büyük bir artışla 12,9 milyar dolara ulaştı. Söz konusu dönemde şirketimizin ağırlıklı faaliyet gösterdiği “Pamuklu Dokuma Kumaş” ürün grubu ihracatında ise yüzde 22,4 ’lük bir artış kaydedildi. Ocak-Aralık 2021 döneminde, yine benzer şekilde Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında yüzde 18,3 artış sağlandı. 2021 yılı toplam hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, pandemi öncesindeki 2019 yılına göre de yüzde 16,2 daha yukarıda gerçekleşmesine rağmen, ürün grubumuz ile ilgili nihai ürün kalemlerinde maalesef henüz pandemi öncesi seviyelere ulaşılamadı.”

“Hayvan refahını artırmayı çok önemsiyoruz”

2007 yılında tekstil devi SÖKTAŞ’ın bir iştiraki olarak kurulan ve yıllık 30 bin ton çiğ süt üretimi bulunan Efeler Çiftliği, hem kapasite hem süt kalitesi hem de sürdürülebilirlik açısından AB standartlarında üretim yapan Türkiye ve Avrupa’nın sayılı çiftliklerinden biri. Hayvan refahını sürekli geliştirerek süt verimini ve sürünün verimli yaşam ömrünü artırmaya yönelik çalışma prensibi ile üretimine devam eden Efeler Çiftliği, 2021 Ağustos ayında Efeler Çiftliği Pastörize Sütü ve 2021 Aralık ayında Efeler Çiftliği Taze Kaşar Peynirini satışa sundu.

Süt hayvancılığı sektörünü değerlendiren Kayhan, Efeler Çiftliği’nin Türkiye’nin pek çok ulusal süt sanayicisinin önemli hammadde tedarikçisi olduğunu dile getirdi. Ayrıca, seçkin zincir market ve şarküterilerde ambalajlı Efeler Çiftliği Çiğ Süt satışı olduğunu hatırlatan Kayhan, toplam çiğ süt satış miktarının içinde, ambalajlı çiğ süt satışı payının arttığını ifade etti. Kayhan, hayvan refahını artırıcı, doğrudan süt verimi ve sürünün verimli yaşam ömrüne olumlu katkılar sağlayacak Ar-Ge çalışmalarına devam ettiklerine değindi. Ulusal Süt Konseyi’nce ilan edilen ve süt satışlarında referans olarak kabul edilen çiğ süt taban fiyatının 2021 Temmuz ayından itibaren geçerli olmak üzere 3,20 TL/litre olduğunu kaydeden Muzaffer Kayhan, 8 Aralık 2021 tarihinden itibaren de taban fiyatın 4,70 TL/litre olduğunu ve bu rakamın Aralık ayı satışlarına kısmen etkisi olduğunu bildirdi.

“Güneş enerjisi ile yıllık 3 milyon 300 bin Kwh tasarruf sağlayacağız”

Sektörde 50. yılını geride bırakan SÖKTAŞ, Aydın Söke’deki fabrika binalarının çatılarına 1.9 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali (GES) kuruyor. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kayhan, “Yenilenebilir enerji, doğal kaynaklardan elde edildiği için kendini yenileyebilme özelliği ile tükenmiyor ve çevreye zararı azaltarak karbon salınımının önüne geçiyor. Dünyada var olan en önemli enerji kaynağı bildiğimiz üzere güneş enerjisi. Bizim ülkemiz de konumu itibari ile enerji kaynakları bakımından oldukça yüksek potansiyele sahip. Sera gazlarının azaltılması için yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yapılmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları, enerjide dışa bağımlılığı ve karbon emisyonlarını azaltır. Biz de kuracağımız GES projemiz ile yıllık 3 milyon 300 bin Kwh elektrik giderlerimizden tasarruf sağlamayı hedefliyoruz. Söz konusu rakamın toplam tüketimi karşılama oranı yüzde 20’dir” dedi.

“2021 yılını su yılı ilan etmiştik”

2021’i su yılı ilan ettiklerini söyleyen Muzaffer Kayhan, “Suyun öneminin bilincinde olarak üretimde su kullanımını mümkün olduğu kadar azaltmalı, endüstriyel atık suyun arıtılarak tesis içinde geri çevrimini sağlamalıyız. Çevreyi ve insan yaşamını korumayı merkezimize alarak çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Teknolojik donanımlarımızı, üretim stratejilerimizi sürdürülebilirlik ile oluşturduk ve eğitimli iş gücümüz ile birleşirdik. Doğal kaynak su kullanımının azaltılması amacıyla atık su arıtma tesisi çıkışında ileri arıtma yöntemlerinden “Reverse Osmosis” sisteminin kurulması için Aqumatch Türkiye ile sözleşme imzaladık. Atık su arıtma tesisini tekstil sektöründe ilk kuran şirketlerden biriyiz. Geçmiş dönemde su kullanımındaki verimlilik projeleriyle su tüketimimizi yüzde 37 oranında azalttık. Bu yeni sistem sayesinde tükettiğimiz suyun yüzde 60, yüzde 65’inin tekrar kullanılmasını sağlayarak verimlilik elde ediyoruz. Gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakabilmek adına çevre dostu projelerimize devam edeceğiz” diye konuştu.  

“Doğalgaz tüketiminde verimlilik sağlayacağız”

“Su kullanımındaki verimlilik projelerimizin yanında doğalgaz tüketiminde yıllık yüzde 4 oranında tasarruf sağlayacak ve 391 ton karbon salınımının önüne geçecek Enerji Performans Sözleşmesini Siemens Türkiye ile imzaladık diyen Kayhan, sözlerini şöyle sürdürdü, “Isı geri kazanım sistemi kurulumu, brülör optimizasyonu ve sistem renovasyonlarını kapsayan projeyle doğalgaz tüketiminde verimlilik sağlayacağız. Elde edilecek verimlilikten sağlanacak ek kaynak ile projenin 210 bin Euro + KDV tutarındaki maliyeti ödenecek ve şirketten herhangi bir nakit çıkışı olmayacak.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın