ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> Rusya hamlesiyle gelişmeler… Putin’in Ukrayna hamlesi ve Rus ordusunun ilerlemesi safhasında olayın sadece Donbas’taki Rus ayrılıkçılara yardım maksadında olmayacağı anlaşılıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı sadece Donbas’tan değil, Odessa’dan Karadeniz donanması üzerinde, Kharkiv’den, Belarus sınırı üzerinden kuzeyden ve içeride Kiev’e doğru ablukaya aldığını görüyoruz. Dolayısıyla, Batı aksiyonsuzluğu devam ederse iş Ukrayna’da Zelenskiy yönetiminin düşüp Rus yanlısı bir hükümetin başa geçmesi, Ukrayna’nın genişleyen NATO dışında kalması ve Donbas’ın de-facto Rusya’ya devri şeklinde son bulabilir.

Güncel yaptırımlar… Dün Biden ve Johnson tarafından açıklanan ABD ve İngiltere kaynaklı yaptırımlara inceleme yaparsak, çıkarttığımız notlar şu şekildedir. Yaptırımlar genel olarak Sberbank, VTB Bank ve birkaç önemli kurulu içeriyor ve SWIFT sisteminden soyutlanmak yerine finansal piyasalara erişim, varlık dondurma ve tahvil ihraçlarının engellenmesi şeklinde oluşturulmuş durumda.

·        OFAC, 30 gün içinde tüm ABD finans kurumlarının tüm Sberbank muhabirlerini veya ödemeli hesaplarını kapatmasını ve Sberbank ya da yabancı finans kuruluşu yan kuruluşlarıyla ilgili gelecekteki tüm işlemleri reddetmesini şart koşuyor.

·        Sberbank’ın müşterileri için ABD doları cinsinden işlemeye çalıştığı ödemeler – teknolojiden ulaşıma kadar çeşitli örneklerle – ödeme bir ABD finans kurumuna ulaştığında kesintiye uğrayacak ve reddedilecek. Buna göre, ABD finans kurumları, muaf olmadıkça veya OFAC tarafından yetkilendirilmedikçe bu tür işlemleri reddetmelidir.

·        OFAC, Rusya’daki bankacılık varlıklarının yaklaşık yüzde 20’sine sahip olan Rusya’nın ikinci en büyük finans kuruluşu olan VTB Bank’a tam engelleme yaptırımları uyguladı. Bu yaptırımların uygulanmasıyla, ABD finans kurumlarında tutulan varlıklar anında dondurulacak.

·        VTB Bank’ın doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 50 veya daha fazlasına sahip olduğu tüm kuruluşlar, OFAC tarafından tanımlanmasa bile engellemeye tabidir.

·        OFAC ayrıca üç büyük Rus finans kuruluşuna daha engelleme yaptırımları uyguladı: Otkritie, Novikom ve Sovcom. Bu üç finansal kurum, 80 milyar dolar değerinde birleşik varlıklara sahip olarak Rus ekonomisinde önemli roller oynuyor. Bu tanımlamalar, Rus finansal hizmetler sektörünü daha da kısıtlamakta ve diğer kritik Rus ekonomik sektörlerinin küresel pazarlara erişme, yatırım çekme ve ABD dolarını kullanma kabiliyetini büyük ölçüde azaltmaktadır.

·        OFAC, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgalini veya Başkan Putin’in diğer önceliklerini finanse etme kabiliyetini sınırlamak amacıyla Rusya ile ilgili borç ve öz sermaye kısıtlamalarını Rusya ekonomisinin ek kilit yönlerine genişletti. Rusya’nın kamu iktisadi teşebbüsleri, Rusya ekonomisinin mali hizmetler sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar ve bu yönergede yer alan yasaklara tabi olduğu belirlenen diğer kuruluşlar; “Rusya ile İlgili Bazı Kuruluşların Yeni Borç ve Özkaynaklarına İlişkin Yasaklar” (“Rusya ile İlgili Kuruluşlar Yönergesi”) Direktif 3 kapsamında 14 günden uzun vadeli yeni borç ve yeni hisse işlemleri yapamayacak.  Bu, mali hizmetler sektöründe faaliyet gösteren 11 devlet teşebbüsünü ve iki büyük özel kuruluşu içeriyor:

o   Sberbank

o   Gazprombank Joint Stock Company

o   Joint Stock Company Russian Agricultural Bank

o   Public Joint Stock Company Gazprom

o   Public Joint Stock Company Gazprom Neft

o   Public Joint Stock Company Transneft

o   Public Joint Stock Company Rostelecom

o   Public Joint Stock Company RusHydro

o   Public Joint Stock Company Alrosa

o   Joint Stock Company Sovcomflot

o   Open Joint Stock Company Russian Railways

o   Joint Stock Company Alfa-Bank

o   Credit Bank of Moscow Public Joint Stock Company

SWIFT aksiyonsuzluğu, sistemin devinimi… SWIFT aksiyonsuzluğunu ise şu şekilde değerlendirebiliriz; 26 Ocak tarihli Makro Perspektif raporumuzda Rusya ve Çin kaynaklı birkaç ülkenin daha dahil edileceği bir alternatif finansal sistemden bahsetmiştik. Aslında başta Rusya ve Çin olmak üzere birçok ülke ticari ilişkiler açısından alternatif finansal sistem ödemelerini entegre etmeye çalışmakta. Olay yeni bir finansal sistem hareketi veya birçok ülkeyi içine alacak bir finansal sistem krizi olarak tezahür edebilir. Bence tüm ödeme sistemlerini ayırmak keskin bir bıçak gibi olur. Küresel finans sistemi yeterince entegredir ve böyle bir yaptırım sadece Rus bankalarının değil, Batılı finansal sistem oyuncularının da iş ve ticaret ilişkilerini zorlaştıracak, aynı zamanda doların dolaşımını azaltarak yerel para birimlerinin dolara çevrilmesini de azaltacaktır. Ödeme sistemleri ve para araçlarının dönüşümü de iktisadi tarih çağlarını oluşturur. Barter, altın standardı, Bretton Woods gibi evrimleri İlk Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ’a benzetebilirsiniz. Bu nedenle SWIFT olayının, Çin dominasyonunu artırması ve Çin güdümünde bir Rusya-Çin siyasi ve ekonomik ittifakı şeklinde oluşması muhtemel. Çin de birkaç yıl içinde Tayvan’a girmeyi planlıyor ve ABD çoklu bir savunma cephesi oluşturmak zorunda kalabilir.

SSCB etkisi, ekonomik aktör olarak Çin… Ekonomik açıdan bu Çin dominasyonu süreci önemli.. Çünkü Covid sonrasında ticaret ağları ve tedarik zinciri kayma eğiliminde ve alternatif rotalar, aynı coğrafi keşifler sonrasındaki devinim gibi ekonomik aktörleri değiştirebilir. Küreselleşme süreci SSCB’nin dağılmasından sonra Batı’nın ekonomik ilişkileri yönlendirdiği bir entegrasyonu getirmiş ve kapitalist düzeni hakim kılmıştı. Çin’in ekonomik atılımları aslında uzun süreliydi ve Çin’in ekonomik gelişimini tamamlaması, Rusya’nın SSCB dağıldıktan sonra 90’lar ve 2000’lerdeki eski gücünü toparlama sürecini 2010’ların ortalarıyla (ekonomik değil, askeri ve siyasi) tamama erdirmesi hemen hemen aynı döneme denk geldi. Çin halen elindeki devasa ABD Hazine tahvil stoğuyla önemli bir finansal etki yaratabilir. SSCB ise hiçbir zaman ekonomik açıdan güçlü bir aktör olmadı ve zaten ekonomik devinimi yönetemediği için de dağıldı. Trump döneminde Çin ile ticaret savaşı, 2014’te ilk Ukrayna krizi ve ekonomik yaptırımlar bu sürecin halkaları. 2022 Ukrayna krizinde ise bambaşka bir boyutta oyun sahneleniyor.

Krizdeki ABD çıkarları… NATO’nun etki alanının eski Doğu bloğunun üyelerinin demokratikleşmesi sonrasında genişlemesi yavaş yavaş Rusya ile olan tampon bölgeleri ortadan kaldırınca, direkt olarak NATO ile çevrelenmekten rahatsız olan Rusya harekete geçti ve eski toprakları ya direkt alarak (Kırım, belki de şimdi Donbas), ya da uydulaştırarak (eski SSCB ülkelerinin durumu) stratejisini ilerletiyor. Avrupa’nın üzerindeki Rus tehdidi için 2. Dünya Savaşı’na ve Stalin dönemine gitmek gerek. Çünkü SSCB, Stalingrad’a ilerleyen Almanlarla savaşmaya başlayana kadar saldırgan tarafı. Baltık ülkeleri yutulmuş, Polonya parçalanmış, Finlandiya’ya da saldırılmıştı. Sovyet Rusya, ele geçirdiği bu bölgeleri savaştan sonra da geri vermemişti (1939 ve 1945 Polonya haritalarını karşılaştırırsanız, sola kaymış bir ülke göreceksiniz). Savaş sonrasında da Prag ve Budapeşte’ye yapılan Sovyet müdahaleleri NATO’nun amacıyla birebir örtüşüyordu. Rusya şimdi doğuya genişleyen NATO’yu güvenlik tehdidi olarak görürken, ABD ise Rusya’yı halen Avrupa için bir tehdit olarak gösteriyor, AB üzerindeki Rus tehdidini canlı tutuyor, askeri harcamalarını artırdığı Avrupa’yı sanayisi için pazar halinde tutup kaynak alokasyonunu ekonomik olarak güçlenemeyecek seviyede tutmayı amaçlıyor. Merkel ve Macron’la oluşturulmak istenen bu dönüşüm etkisi, ABD tarafından kırılmak isteniyor.

Sonuç? Ukrayna’nın bağımsızlığı gözden çıkarılmış olabilir. Rusya ilerlemesini sınırlı tuttuğu takdirde, alanını genişletip eski sınırlarına yaklaşan Rus tehdidini AB üzerinde devam ettirerek kıtayı ABD’nin arka bahçesi olarak tutar. Nükleer halen bir seçenek değil ve işi topyekün olmaktan uzak tutuyor. Yalnız başına bırakılan bir Ukrayna’da hükümet değişir ve Rus yanlıları iktidara gelir ki, Putin için çok önemli bir kazanımdır. Batı açısından; Ekonomik sıkıntılar dünyada enflasyon ekseninde yoğunlaştı ve bu süreçte hammadde fiyatlarında tedarik zincirleri kaynaklı etkilerin siyasi sıkıntılarla katlanması muhtemel. Merkez bankalarının işi de zorlaşıyor ve enflasyon/büyüme dengesini oturtmaları içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Sermayenin yönü halen çok önemli..


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın