İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Merkez Bankası’nın sırf cari açığı düşürebilmek için Türkiye’nin büyümesini yavaşlatmaya karar verdiğini ve kredileri kesmeye başladığını belirterek, ”Bunun etkisini şu ana kadar görmedik, zaten bir iki ayda görülebilecek bir şey değil, etkilerini bir kaç ay sonra göreceğiz” dedi.

Yalçıntaş, İTO Nisan ayı Meclis Toplantısı’nda 2010 yılı milli gelir rakamlarını değerlendirdi. Türkiye’nin 2010 yılında yüzde 8,9’luk büyüme yakaladığını, böylece Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi, G-20 içinde ise Çin ve Arjantin’den sonra 3’üncü sırada yer aldığını anımsattı.

İTO Başkanı Yalçıntaş, büyüme, faizlerin ve enflasyonun düşmesi, devletin disiplinli bütçe izlemesi ve harcamalarda aşırıya gitmemesinin gayet güzel olduğunu ancak cari açığın ülkenin kırık noktası olduğunu ifade ederek, cari açığın yüzde 16’sını yatırım ve sermaye mallarının yaptığını, yani Türk sanayicisinin üretim ve yatırım için yurt dışından mal aldığını anlattı.

Cari açığın yüzde 70’ini de ara ve hammaddelerin oluşturduğunu belirten Yalçıntaş, şöyle konuştu:

”Ara ve hammaddenin en önemli kaleminin ne olduğunu sorunca şunu görüyorsunuz. İthalatımızın yüzde 20’si petrol ve doğalgaz. Dolayısıyla Türkiye ciddi anlamda enerji ithal eden ülke. Dış ticaret açığı vermek istemiyorsak, ithalat ile ihracatın dengeli olmasını istiyorsak, Türkiye mutlaka enerjide kendi kendine yeten bir ülke haline gelmelidir. Bu 2010 rakamlarının bize öğrettiği birinci nokta. İkinci önemli nokta da Türkiye mutlaka kendi hammaddesini ve makinasını üretir hale gelmelidir. Bu ikisi olmadığı sürece uygulanacak hiç bir para ve mali politika, kurlar üzerinde yapılacak herhangi bir işlem Türkiye’nin cari açığını kapatmaz. Bunu ciddi olarak bilmemiz lazım ve diğer alınan önemlerin hepsinin geçici ve yetersiz olduğunu da her fırsatta söylememiz lazım.”

“Gücümüzü birleştirelim, bölgemizi kalkındıralım”

İTO Meclis Toplantısı’nın konuğu olan Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş, huzurun olmadığı bir yerde ticaretin yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, ”Geçmiş yıllarda uygulanan olağanüstü hal ve şimdiki hal, çözüme katkı sağlamamıştır. Biz huzur istiyoruz, biz sağduyulu olmayı, Türkiye’nin yeniden kendisiyle barışmasını bekliyoruz. Gelin hep beraber gücümüzü birleştirelim. Geri kalmış bölgemizin bereketli toprağını, suyunu, güneşini değerlendirerek, kalkındıralım” dedi.

İTO Nisan ayı meclis toplantısına 20 kişilik heyetle katılan Osman Geliş, Kürtçe’de ”Umudun olduğu yerde sitem olur” atasözü bulunduğunu anımsatarak, ”Bizim sizden, büyük camianızdan büyük umutlarımız, beklentilerimiz var” dedi.

Her zaman Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisinde kalan Şırnak’a ve bölgeye, Marmara’dan gelecek dostluk, kardeşlik ve beraberlikle birlikte bereketli yatırım yağmurlarının yağmasını beklediklerini ifade eden Geliş, ülkede yaşayan herkesin aynı gemiden çıkan, aynı gemide yol alan, aynı dine mensup insanlar olduğunu vurguladı.

Buna rağmen ”o sizden, bu bizden” diye ayrım yapıldığını, anaların göz yaşlarına engel olunamadığını, ülkenin topyekün kalkınması için değil de bireysel çıkar ve hırslar için çalışıldığını, ülkenin farklı kültürlerinden zenginlikler çıkarmaktansa, bunların birer çatışma nesnesi haline getirildiğini anlatan Geliş, ”Yüzümüzü barışa, huzura, kalkınmaya çevirmektense, yüzümüzü huzursuzluğa, çatışmaya ve kaos ortamına çeviriyoruz” dedi.

İstanbul’a göç veren ikinci il Ordu

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin de İstanbul’a göç veren iller arasında Ordu’nun ikinci sırada yer aldığını belirterek, İstanbul’da yaşayan hemşerilerini ve buradaki iş adamlarını Ordu’ya yatırım yapmaya çağırdı. Kentin yapılan yatırımların ardından cazibe merkezi haline geleceğini ifade eden Şahin, Ordu’nun özel bir yere sahip olduğunu ve ticaret potansiyeli bulunduğunu sözlerine ekledi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın