- Pandemi devam ederken, en önemli riskler arasında iklim krizi, artan toplumsal bölünmeler, siber riskler ve eşit olmayan küresel toparlanma süreci yer alıyor.
- Uzmanlarla yapılan küresel ankete göre, her 6 kişiden yalnızca 1’i iyimser ve hatta her 10 kişiden yalnızca 1’i küresel toparlanma sürecinin hızlanacağına inanıyor.
- İş birliği alanlarının daralmasına rağmen, bu sistematik sorunların çözümü için, küresel liderler koordine halinde çok paydaşlı bir yanıt benimsemelidirler.
Dünya pandeminin üçüncü yılına girerken, iklim riskleri küresel endişeleri domine etmektedir. Dünya Ekonomik Forumu tarafından, Marsh & McLennan Şirketleri, SK Group ve Zurich Sigorta Grubu ile Oxford Martin Okulu’nun (Oxford Üniversitesi), Singapur Ulusal Üniversitesi’nin stratejik ortakları ve Wharton Risk Yönetimi ve Karar Süreçleri Merkezi’nin (Pennsylvania Üniversitesi) akademik danışmanlarıyla hazırlanan Küresel Riskler Raporu 2022’ye göre en önemli ve uzun vadeli riskler iklim riskleri ile ilgiliyken; en önemli kısa vadeli küresel endişeler arasında ise toplumsal bölünmeler, geçim krizleri ve zihinsel sağlık durumlarında bozulmalar yer almaktadır. Ayrıca çoğu uzman, küresel ekonomik iyileşmenin önümüzdeki üç yıl içinde değişken ve dengesiz olacağına inandıklarını belirtiyor.
Bu yıl 17. si yayımlanan raporumuz, tüm liderleri üç aylık raporlama döngüsünün dışında düşünmeye, riskleri yöneten ve gelecek yıllar için gündemi şekillendiren politikalar oluşturmaya teşvik ediyor. Rapor, yükselen riskleri 4 alan özelinde -siber güvenlik, uzay rekabeti, iklim geçişlerindeki istikrarsızlık ve göç baskıları- inceliyor ve her bir riskin başarılı yönetimi için küresel koordinasyon gerektirdiğini belirtiyor.
Dünya Ekonomik Forumu Genel Müdürü Saadia Zahidi ön görülerini şu şekilde aktarıyor: “Sağlık sorunları ve ekonomik istikrarsızlıklar toplumsal bölünmeleri artırıyor. Bu durum ise, toplumlar arasında ve uluslararası topluluklar arasında iş birliğinin daha eşit ve hızlı bir küresel iyileşme sağlaması için temel olacağı bir zamanda gerilim yaratıyor. Küresel liderler bir araya gelmeli ve amansız küresel zorluklarla mücadele etmek ve bir sonraki krizden önce direnç oluşturabilmek için koordineli ve çok paydaşlı bir yaklaşım benimsemelilerdir.”
Marsh, Kıta Avrupası Risk Yönetimi Lideri Carolina Klint’in belirttikleri ise şu şekilde: “Şirketler pandeminin etkilerinden kurtulurken, organizasyonel dayanıklılık ve ESG (Çevre/Sosyal/Yönetişim) referanslarına odaklanmalarını haklı olarak keskinleştiriyorlar. Siber tehditler, onları kalıcı olarak ortadan kaldırma yeteneğimizden daha hızlı büyürken, güvenilir ve karmaşık siber risk yönetimi planları olmadan ne dayanıklılık ne de yönetişim mümkün görünmüyor. Benzer şekilde jeopolitik hırslar ve gerilimlerdeki artış göz önüne alındığında, şirketlerin uzay risklerini, özellikle de giderek daha fazla bağımlı hale geldiğimiz uydulara yönelik riskleri anlamaya başlamaları gerekiyor.”
Zurich Sigorta Grubu Riskten Sorumlu Başkanı Peter Giger ise şunları söyledi: “İklim krizi, insanlığın karşı karşıya olduğu uzun vadeli en büyük tehdit olmaya devam ediyor. İklim değişikliği konusunda harekete geçilmemesi, küresel GSYİH’ı altıda bir oranında küçültebilir ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda alınan taahhütler, 1.5 C hedefine ulaşmak için hala yeterli değildir. Hükümetlerin ve şirketlerin karşılaştıkları risklere göre hareket etmeleri, ekonomileri ve insanları koruyan yenilikçi, kararlı ve kapsayıcı bir geçişi teşvik etmeleri için çok geç değil.”
Rapor, COVID-19 pandemisinin ikinci yılına ilişkin çıkarımlarla sona eriyor ve ulusal düzeyde dayanıklılık hakkında yeni bilgiler sunuyor. Bu bölüm aynı zamanda, kuruluşlar için dayanıklılığın uygulanmasına yönelik pratik tavsiyeler sunmak için Dünya Ekonomik Forumu’nun risk uzmanları topluluklarından (the Chief Risk Officers Community and Global Future Council on Frontier Risks) da yararlanmaktadır.
Küresel Riskler Raporu 2022, Dünya Ekonomik Forumu’nun Global Riskler Danışma Kurulu’nun son bir yıl boyunca verdiği paha biçilmez destekle geliştirilmiştir. Ayrıca stratejik ortakları Marsh & McLennan Şirketleri, SK Group ve Zurich Sigorta Grubu ile Oxford Martin Okulu’nun (Oxford Üniversitesi), Singapur Ulusal Üniversitesi’nin ve Wharton Risk Yönetimi ve Karar Süreçleri Merkezi’nin (Pennsylvania Üniversitesi) akademik danışmanlarıyla devam eden işbirliğinden de yararlanmaktadır.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.