Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı

AYDIN YURDUM; avm mfi partners Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü

>> Perakende sektörünün gündemini son günlerde en çok meşgul eden konu, alışveriş merkezlerinin pazar günlerinde faaliyetlerinin kısıtlanmasına yönelik önerileri de içeren Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı oldu. Yasa tasarısı, bu haliyle yalnızca sektör için değil, ülke ekonomisinin geneli için de epeyce tartışmalı bir konu?

Öncelikle, alışveriş merkezlerinin çalışma prensipleriyle ilgili olarak dünyada yaşanmış, denenmiş, sorgulanmış bir deneyim altyapısı mevcut ve biz bunu gözden kaçırıyoruz. Birçok Batılı ülke, konuyu çok uzun zaman önce tartıştı ve belli noktalarda çözüme kavuşturdu.  Ekonomiyi sağlıklı bir şekilde kayıt altına almanın önemini göz ardı etmemek gerekliliğiyle birlikte, kayıtlı ekonominin temel dayanaklarından olan organize perakendeyi de sekteye uğratmamak gerekiyor. Çünkü Türkiye şartları ve gerçeği, sistemin işleyişi için kendi dinamiklerini doğal yollarla oluşturmuş durumda? Örneğin, Türkiye?deki alışveriş merkezlerinin cirosunun yaklaşık yüzde 20?lik kısmı tek başına pazar günleri gerçekleşiyor.

İkinci önemli nokta; perakende sektörünün yarattığı istihdamın çarpıcılığı? Türkiye genç nüfusuyla övünen bir ülke ama diğer yandan liseyi bitirmiş ama üniversiteyi kazanamamış ya da yüksek öğrenimine başlamış ama bu eğitimi devam ettirebilmek için çalışmaya ihtiyacı olan önemli bir nüfusu besliyor. Bu insanların ekonomiye kazandırılmaları, Türkiye?nin geleceği için kilit önem taşıyor. Perakende sektörünün önemi de işte bu noktadan başlıyor. Sektör, bu kitleye istihdam sağlayan temel dinamikler arasında yer alıyor. Üstelik sektörün yarattığı dolaylı istihdamı da göz önüne alırsak, hazırlanan yasa taslağının, Türkiye?de önemli bir nüfus için istihdam olanaklarından yararlanamama riski oluşturduğu görülüyor.

Yasa koyucuların konuyu değerlendirirken dünyada yaşanmış örnekleri dikkatle incelemeleri ve sektörü derinden etkileyecek olan düzenlemelere farklı bakış açılarıyla yaklaşmaları önem taşıyor.