Yemek kartı sektörünün öncüsü ve lideri Ticket Restaurant Edenred, şirketlerin gelir, gider ve nakit yönetimlerini daha doğru planlayabilmeleri ve vergi risk farkındalığı oluşturmak için başlattığı webinar serisine tüm hızıyla devam ediyor. Vergi Uzmanı Ozan Bingöl’ün vergi affı konusundaki son gelişmeleri, vergi risk yönetiminde dikkat edilmesi gerekenleri ve vergi planlama yöntemlerini paylaştığı ikinci etkinlikte vergi okuryazarlığının önemine dikkat çekildi. Doğru bir vergi planlaması ile olası vergi risklerini yönetmenin ve bu nedenle ortaya çıkabilecek maliyetleri en aza indirmenin mümkün olduğunu belirten Ozan Bingöl, vergi planlaması yöntemlerinden biri olan yemek bedeli istisnasından, alternatif bir yöntem olan yemek kartı sistemine geçerek yararlanabileceğinin altını çizdi. 

Yemek kartı sektörünün öncüsü ve lideri Ticket Restaurant Edenred, yüzde 100’e varan vergi istisnası avantajı ile tüm şirketlerin maliyetlerini düşürerek kaynaklarını daha verimli kullanabilmelerine ve tasarruf etmelerine yardımcı oluyor. Tasarruf sağlayan çözümlerinin yanı sıra şirketleri kaynak ve kurumsal gider yönetimi konusunda da bilgilendirmek isteyen şirket, Vergi Uzmanı Ozan Bingöl’ün katılımıyla başlattığı webinar serisine hız kesmeden devam ediyor. Düzenlenen ikinci etkinlikte katılımcılar, vergi risk yönetimi ve vergi planlaması konularında bilgi sahibi olurken kapsamlı borç yapılandırması, matrah artırımı ve vergi aflarını beraberinde getiren 7326 sayılı Kanunun (Yeni Vergi Affı Kanunu) getirilerini de konunun uzmanından öğrenme şansı yakaladı.

Doğru vergi planlaması ile şirketlerde kaynak ve nakit yönetimini profesyonel şekilde yapmak ve tasarruf sağlamak mümkün

Vergi planlamasının yapay şirket bölünmeleri veya hisse payı değişimleri ile ortağa stopajsız kâr payı aktarımı, özel vergi avantajlarının uygulanması, idari yargı yolunun daha etkin kullanılması, yüksek miktarda kullanılan kredilerin faizlerinin zarar bittikten sonraki yıllar için maliyetten ayrıştırılıp direkt gider yazılması, kreş desteği seçeneği, ulaşım ödemesi istisnası gibi pek çok yolu olduğunu örneklerle açıklayan Bingöl, vergi planlamasının en etkili yöntemlerinden birinin de yemek bedeli istisnası olduğunu vurguladı. Yemek kartı sisteminin faydalarına da değinen Bingöl, “Çalışanlarına yemek haklarını yemek kartı aracılığıyla veren şirketler; gelir vergisi, damga vergisi ve sosyal güvenlik primi istisnaları dikkate alındığında ciddi bir vergi avantajı elde ediyor. Yemek kartı sisteminin sunduğu avantajlardan faydalanan şirketler hem kendi bütçelerine hem de devlet bütçesine ciddi oranda katkı sağlıyor.” şeklinde konuştu.

Ya siz riski yönetirsiniz ya da riskler sizi yönetir

Vergi risklerinin mali ve cezai yaptırımlar başta olmak üzere itibar anlamında da şirketler için yönetilmesi önem arz eden bir konu olduğunu söyleyen Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, gerekli önlemleri önceden almaları konusunda şirketleri uyararak şu bilgileri paylaştı: 

“Riski genel anlamda zarara uğrama tehlikesi olarak tanımlayabiliriz. Vergi riski ise vergi uygulamaları nedeniyle şirketlerin mali zarara uğraması veya faydalanması mümkün olan vergisel avantajlardan yararlanamaması şeklinde ortaya çıkıyor. Vergi risklerinin mali sonuçlarının yanı sıra çalışan ve şirket sahipleri için hapis cezasına kadar uzanan birçok yaptırımı bulunuyor. Pek çok şirket ne yazık ki vergi risklerine karşı önlem geliştirme konusunda yetersiz kalıyor. Şirketlerin öncelikle pek çok vergisel riskle karşı karşıya olduğunu bilmesi, sonrasında ise bu risklerin yönetilebilir olduğunu anlaması gerekiyor. Eğer her türlü önleme rağmen risk yine de ortaya çıkmış ise bu kez olumsuz etkilerin en aza indirilmesi yönünde stratejilere sahip olunması önem arz ediyor.” 

Vergi risk yönetimi için ‘Vergi Check-up’ı şart

Vergisel risklere karşı önlem almanın, ortaya çıkan risklerle mücadele etmekten çok daha az maliyetli olduğunu belirten Ozan Bingöl, sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde birçok şirket yöneticisi tam olarak ne olduğunu anlayamadığı vergi uygulamalarının ve işlemlerinin altına imza atıyor. Bu sebeple özellikle şirketlerin üst yönetimlerinde vergi okuryazarlığı aslında çok önemli bir konu olarak ön plana çıkıyor. Etkin vergi risk yönetimi, şirketleri vergi cezalarından ve ödememesi gereken vergi yükünden kurtardığı gibi vergi avantajlarından da en etkin şekilde yararlanılıp verimli bir iş ortamı oluşturulmasına katkı sağlıyor. Belirsiz vergileme süreçlerinin önüne geçtiği için şirketlere öngörü yeteneği kazandıran bu uygulama, mutlu çalışanları ve verimli iş ortamını beraberinde getiriyor. Yöneticilerin, vergisel risklere karşı önlem almanın, risklerin ortaya çıkmasından sonra onlarla mücadele etmekten daha az maliyetli olduğunu unutmaması gerekiyor. Bu nedenle şirketinizin karşı karşıya bulunduğu vergisel riskler konusunda şirketinize özel ‘vergi check-up’ı öneriyorum. Böyle bir çalışma ile öncelikle şirketinizin bulunduğu noktayı tespit etme şansınız olacak.   Şirketinizi, şirketinizin mali durumunu, vergisel risklerini, vergi planlaması imkanlarını, muhasebe ve vergi departmanlarınızın durumunu, muhasebe sisteminizin etkinliğini öğrenme, müşterilerinizi daha iyi analiz etme ve muhtemel risklere karşı etkili önlemler geliştirme imkanına sahip olacaksınız.”

Yeni yapılandırma ve vergi affı Kanunu beraberinde neleri getiriyor?

Vergi affı konusunda yaşanan son gelişmeler konusunda da katılımcıları bilgilendiren Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, “Bilindiği gibi kapsamlı borç yapılandırması, matrah artırımı, stok ve kasa afları öngören, şirket varlıklarının yeniden değerlemesine imkan veren 7326 sayılı Kanun Mecliste kabul edildi ve Cumhurbaşkanının onayı sonrası 9 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi cezaları, gecikme faizleri ve gecikme zamlarını da içine alan pek çok borç uygun koşullarda ve alternatifli taksit seçenekleri ile yapılandırılabilecek. Diğer bir konu ise matrah/vergi artırımı uygulamasıdır. Mükellefler kanunda belirtilen matrah ve oranlar üzerinden ilgili yıllar için yapacakları vergi/matrah artırımı ile vergi incelemesinden bağışık tutulacaklar. Bir nevi vergi incelenmesine alınmama sigortası söz konusudur. Önceki yıllarda bir türlü hatalı, eksik vergisel işlemi olan mükelleflerin bu sigortayı yaptırmalarında fayda vardır. Diğer bir husus, devam eden vergi incelemeleri ve sonuçlanmamış davalara ilişkindir. Mükelleflere bu kapsamda da önemli vergi indirimi ve vergi aslına cezaların sıfırlanması imkanı tanıyor. Şirket kayıtları ile fiili durumun düzeltilmesine yönelik düzenleme söz konusudur. Ayrıca şirketin varlıklarının gerçek değerleri ile finansal tablolara yansıtılmasına yönelik hükümler de mevcuttur. Vergi risklerini en aza indirip temiz bir sayfa açarak sürekli geçmiş endişesi yaşamak istemeyenlerin dikkatle değerlendirmesi gereken düzenlemeler söz konusudur.” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın