KOBİ POSTASI

Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın süreci uzadıkça psikolojimiz de olumsuz etkilendi. Sağlık kaygılarının yanında finansal kaygılar iş dünyasını kuşatmış durumda. Birçok sektörü siftah yapamaz duruma getiren bu durumda çareler üretilse bile belirsizlik karamsar bir hava yaratarak psikolojimizi alt üst edebiliyor. Psikolog ve Evimdeki Psikolog dijital platformu kurucusu Aynur İlhan, uzman gözüyle sorularımızı cevaplandırdı. İş dünyasına psikolojik destek reçeteleri veren Psikolog Aynur İlhan, kendimizi dört duvar arasında sıkışmış gibi hissetsek de bu durumdan güçlenerek çıkacağımızı belirtiyor.

Psikolog ve Evimdeki Psikolog dijital platformu kurucusu Aynur İlhan

Pandemi sürecinden etkilenen iş dünyasına bir psikolog olarak uzman önerileriniz nelerdir? Neden?

Pandeminin hepimizi hazırlıksız yakaladığı bir gerçek… Geleceğin belirsiz senaryoları arasında finansal ve sağlık anlamında yaşadığımız kaygılar ise gün geçtikçe artıyor. Bu süreçte yaşadığımız kaygı hayatta kalabilmek adına her ne kadar işlevsel bir kaygı olsa da, belli bir seviyenin üstüne çıkmasıyla artık kişinin iş ve yaşam dengesini olumsuz anlamda etkilemeye başlıyor.

Küresel çapta yaşanan bu krizi atlatabilmek için her şirketin kendi kültürü ve iş alanı çerçevesinde farklı çözüm stratejileri izlediğini görmekteyiz. Pandeminin bize getirdiği en büyük öğretilerinden biri de bu olsa gerek. Aslında her birimizin özümüzde ne kadar esnek, güçlü, yaratıcı ve savaşçı bir ruha sahip olduğumuzu tekrardan gördük. Dolayısıyla her koşula bir şekilde uyum sağlamayı başarabiliyoruz ancak burada dikkat etmemiz gereken konu; şirket yöneticileri ve çalışanlar olarak bu krize nasıl uyum sağladığımız…

Pandemi ile büyük-küçük birçok şirket kalıcı olarak evden çalışmaya başladı, bir kısmı da hibrit çalışma modeline geçti. Özellikle uzaktan çalışanlar için ekip içerisinde kurulan açık ve şeffaf iletişim en önemli role sahip. Bu hususta, yöneticilerin ve çalışanların bu iletişimi sürdürülebilir hale getirmesi için daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor. Yöneticilerin teknolojik alt yapının sağlanması ve çalışanlarının kendilerini rahat hissetmesi adına büyük bir sorumluluğa sahip olduğunu söyleyebilirim. Mesai saatleri ve iş yükü dengesi konusunda desteklendiğini hisseden çalışan daha yaratıcı ve üretken olacaktır. Karşılıklı olarak beklentilerin doğru bir şekilde belirlenmesi ve ifade edilmesi çalışan motivasyonunu daha olumlu yönde etkileyecektir. Ancak burada en temelde güven ilişkisinin korunmasından bahsetmekteyiz. Güveni sağlayacak en önemli unsur ise ‘’empati’’dir. Eğer hedefimiz performans ve verimliliği artırmaksa, çalışanların ihtiyaçları ve talepleri doğru şekilde değerlendirilmeli ve karşılığı verilmelidir. Sadece iş değil, çalışanın aile ve ev ile ilgili yaşayabileceği kişisel sorunlarını da paylaşmasına imkân sağlanmalıdır. Birçok şirketin ekonomik ve sağlık hizmetleri kapsamında çalışanları için yeni prosedürler uyguladıklarını görmekteyiz ancak psikolojik destek hizmeti halen çok yaygın olarak kullanılmamaktadır. Pandemi sürecinde çalışanlarına psikolojik anlamda yatırım yapan şirketlerin uzun vadede daha büyük katma değer yaratacaklarını düşünüyorum.

Psikolog ve Evimdeki Psikolog dijital platformu kurucusu Aynur İlhan

Online çalışmaya geçildi ama sosyalleşme ihtiyacı, ekip ruhunun sağlanması, en iyi iletişim olan yüz yüze iletişim yerine neler önerirsiniz? Bu boşluklar nasıl doldurulabilir? İşveren ve çalışanlar neler yapmalı?

İnsan doğası gereği sosyal bir varlık. Dijital yaşama ne kadar uyum sağlamaya çalışsak da en derinlerimizde bir yerde yalnızlık duygusuyla acı bir şekilde mücadele ettiğimiz bir dönem oluyor. Bu nedenle pandeminin bizde bıraktığı etki uzun zaman hafızalardan silinmeyecek gibi duruyor. Nasıl ki bir bebek ilk doğduğunda annesine sarılarak ve onun kokusunu alarak güvende olduğunu hisseder, bir yetişkin olarak bizler de iyi hissetmek için sevdiklerimize temas etmeye, onların fiziksel varlıklarına ihtiyaç duyarız.

Bu nedenle bu boşlukların yerinin kolay kolay doldurulamayacağını düşünüyorum. Hiçbir şey göz göze bakmanın, ten tene olmanın verdiği doyumu ne yazık ki yaratmıyor. Ancak bu boşluğun yeri doldurulmasa da kazanacağımız yeni rutinler ile daha iyi hissetmemiz mümkün. Online çalışma hayatında ekibiyle daha sık, samimi ve şeffaf iletişim kuranların işten tatmin oranlarının daha yüksek olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle ekip ruhunun sağlanması adına yöneticilere büyük sorumluluklar düşüyor. Bu esnada teknolojik açıdan iletişimi güçlendirecek alt yapının sağlanması, buna uygun eğitim ve araçların uygulamaya koyulması gerekmektedir. Çalışanlar arasında kaliteli iletişim sağlanacağı sohbet odaları ve video konferans ortamları ile etkileşimleri arttırılmalıdır.  Çalışanlar ise kendi motivasyon ve verimliliklerini iyileştirmeye yönelik ev ortamı içerisinde belirli değişiklikler yapabilirler.  Sessiz, güneş alan ve temiz bir ortamda çalışmak her zaman kişinin daha üretken olmasını sağlayacaktır. Bununla beraber bir çalışanın mesai saatleri dışında da ekip arkadaşlarıyla iletişimini devam ettirmesi, sahip olduğu iş yüküne dair duygularını ve düşüncelerini paylaşması çok önemlidir. Aynı şekilde, yöneticiler iş dışında da çalışanları bir araya getirecek ve motivasyon yükseltecek online etkinlikler organize edebilir.

Bu dönemin en büyük ilacının sabır olduğunu düşünüyorum. Yakınlarımızla aramızda olan mesafenin kalkacağı günler de gelecek. O günler gelene dek sahip olduğumuz kaynakları ne kadar etkili kullanabilirsek bu süreçten o kadar hasarsız çıkacağız.

Pandemi sonrasına, muhtemel hibrit çalışmaya en iyi şekilde nasıl hazırlanmalı?

Her şirket kendi kültürü çerçevesinde yeni normali farklı bir strateji ile değerlendiriyor. Pandemiden önce çok yaygın olmayan evden çalışma modeli pandemi ile beraber birçok şirket için kalıcı hale getirilirken bazı şirketlerde de hibrit çalışma modelinin uygulanmaya başladığını görüyoruz.  Evden çalışma kısa vadede çözüm sağlasa da uzun vadede sürdürülebilir bir model gibi durmuyor. Yapılan araştırmalardan da gördüğümüz gibi birçok kişi için evden çalışmak avantajlı olsa da birçoğu için ev koşulları dezavantajlı bir durum haline geldi. Bu nedenle çalışan motivasyonunu ve verimliliğini arttıracak yeni çözüm arayışları içinde olan şirketler hibrit modeli kullanmaya başladı.

Bu modelde çalışanların mesailerinin belirli sürelerini ofiste geçiriyor, diğer günlerinde ise evde çalışıyor. Zamansal ve mekânsal açıdan çalışana sağlanan esneklik ve beraberinde çalışanda gelişen özerklik duygusunun motivasyonel anlamda olumlu sonuçlarıyla karşılaşmaktayız. Ofise gidip gelirken yorulanlar ve evden çalışırken sıkılanlar için hibrit model güzel bir dengeleyici unsur olmaya başladı. Bu sistemle beraber ofisteki kişi sayısının minimuma düşmesiyle, küçük ama birbirine daha bağlı ekip dinamiklerinin tekrar hayata geçmesine olanak sağlandı.

Ancak hibrit model her çalışan için uygun olmayabilir elbette. Kişi; karakteri, ev koşullarına ya da iş pozisyonuna bağlı olarak hibrit çalışma modelini tercih etmeyebilir. Dolayısıyla hibrit çalışma modelini uygulamak için çalışanlar arasında memnuniyet ve ihtiyaçlara yönelik bir değerlendirme yapılmalı. Hibrit modele hazırlık sürecinde ise elbette bir adaptasyon dönemi olacak. Bu nedenle çalışanlara zaman tanınmalı ve yeni rutinlerini sağlıklı bir şekilde uygulamaya geçirmeleri için anlayışlı yaklaşılmalıdır. Bunlarla beraber hibrit çalışma modelinin etkili bir şekilde kullanılması için teknolojik altyapının güçlendirilmesi gerekmektedir. Şirketler çalışanlarına bu döneme yönelik bir oryantasyon vermeli, bu şekilde devam etmeye hazır çalışanlara öncelik vermelidir. Yaşadığımız bu değişim aynı zamanda risklerle dolu bir yolculuk bu nedenle güvenli bir ağda çalışmak ve siber güvenlik gibi önlemleri almak da şirketlerin dikkat etmesi gereken diğer konulardan biri.

Pandemi sürecinden etkilenen iş dünyasının moralini sağlam tutması için ekleyeceğiniz başka neler olur?

Evimdeki Psikolog olarak görüşlerimize yer verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Pandemi süreci devam ederken iş ve yaşam dengesini sağlama konusunda hepimiz zaman zaman zorluklar yaşayabiliriz. Kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığı her şeyin ötesinde… Dört duvar arasında sıkışmış hissetsek de bu süreçten güçlenerek çıkacağımız bir gerçek… Ancak yaşadığınız zorluklar artık gündelik hayatınızı etkiliyor ve bir çıkış yolu göremiyorsanız, belki de başka birisinin yolunuza ışık tutmasının zamanı gelmiş olabilir. Farklı uzmanlık alanlarına sahip birbirinden deneyimli ekibimizle sizleri dinlemek için her zaman buradayız. Yeter ki siz hayatınızda değişime açık olun, zamanla her şey yoluna girecektir…

Psikolog ve Evimdeki Psikolog dijital platformu kurucusu Aynur İlhan

sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın