Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde global ekonominin mevcut durumu ve geleceği konuşuldu

Citibank Türkiye sponsorluğunda gerçekleşen “Global Ekonomi 2021 & Gelecek” oturumunda küresel ekonomi uzmanları mevcut ekonomik koşuları ve ekonominin geleceğini değerlendirdi. 

Moderatörlüğünü Capital Dergisi Editörü Aslı Sözbilir’in yaptığı panele John Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi Profesörü Prof. Steve Hanke, Ekonomist Lord Jim O’Neill ve Allianz Makro & Sermaye Piyasaları Araştırmaları Başkanı Eric Barthalon katıldı.

Hanke: ABD’de enflasyon artarken, Çin her şeyi doğru yapıyor

John Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi Profesörü Prof. Steve Hanke, “Ekonomilerin nereye gittiğine bakarken riskin de nereye gittiğine bakmanız lazım” dedi.  Hanke, şöyle devam etti: “ABD’de yüksek enflasyon bir sorun olarak karşımıza çıkarken, Çin yüzde 3,5 enflasyona karşılık yüzde 12 büyüme ortaya koyuyor. ABD’nin aksine Çin’de her şey doğru şekilde yapılıyor. Bununla birlikte dünya piyasasında uluslararası ticaretin yüzde 40’ı dolarla yapılıyor ve fiyatlandırılıyor. Birçok varlıkta, petrolde emtiada hala dolar geçerli. Aslında bu durumdan çıkmak için iyileşme potansiyelimiz oldukça yüksek, ancak Euro bölgesinin sorun yaşadığını gözlemliyorum. Görünüşte merkezi bir plan yapıcı rolündeyken, aşı dağıtımında karmaşa yaşıyorlar.”

O’Neill: Dünya büyük bir sistem değişikliğine doğru ilerliyor

İçinde bulunduğumuz krizin eşsiz bir kriz olduğunun altını çizen Ekonomist Lord Jim O’Neill, şunları söyledi: “Hem ölçek hem neden olduğu ekonomik çöküş anlamında benzersiz bir durumla karşı karşıyayız. Burada kayda değer bir belirsizlikle karşılaştık. Sadece ekonomik hasara neden olmakla kalmadı, toplumların yaşam biçimi üzerinde de derin izler bıraktı. Ben bu krizden çıkma noktasında döngüsel açıdan iyimserim, ancak yapısal güçlüklerle karşı karşıyayız. Küreselleşmenin yarattığı eşitsizlik ve adaletsizlik, Amerika ve Çin arasındaki anlaşmazlıklar AB’nin istikrarını tartışmaya açabilecek sonuçlar doğurabilir. Dünyanın karşılaştığı yapısal güçlüklerin büyük bir bölümü ABD dolarına dayalı finansal sisteme çok bağlı olmamızdan kaynaklanıyor. ABD ekonomisi daha az öncelikli hale gelirken ve önemini kaybederken, özellikle Asya bölgesi bu durumla demokratik batı dünyasına kıyasla daha iyi başa çıkıyor. Batı dünyası demokratik olmayan bir ülkenin başarılı olması fikrini kavrayamıyor, bence bu durum kısa bir süre sonra dünyada sistem değişikliğini beraberinde getirecek.” 

Barthalon: Yaşanan belirsizlik uzun vadeli odaklanmayı zorlaştırıyor

Allianz Makro & Sermaye Piyasaları Araştırmaları Başkanı Eric Barthalon da ekonominin bugünü ve geleceğine dair şu yorumları paylaştı: “Risk dünyasında ne olacağını bilmezsiniz, ama neyin olamayacağını bilirsiniz. Belirsizlik dünyasında ise neyin olamayacağını da bilmezsiniz, bilinmezlerle baş başa kalırsınız. Belirsizliklerin olduğu bir dünyada uzun vadeli odaklanma imkânsız ama bu yapacak bir şey yok anlamına da gelmiyor. Piyasa bazlı enflasyon beklentisi geçmiş dönemdeki enflasyon verilerine dair aklımıza kazınmış bilgilerle ilintili. Bunları öğrenmemiz ve beklentilerimizi ona göre ayarlamamız lazım. Para önemli ama paranın hızı da önemli. Geçen yıl yaşananların şokuyla paranın hızının krizden önceki duruma hızla geri döneceğini düşünmüyorum. Benim tavsiyem kendi beklentilerinizi oluşturmanız yerine dinamikleri anlamaya çalışmanız yönünde olacaktır.”