Birinci yıl sonunda Sağlık Bakanı: Elimizdeki tek silah tedbir

Türkiye’de koronavirüs pandemisinin başlangıcının birinci yılında konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “2020’e çöken kabus, 2021’de olmayacak” dedi.

“Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının tespit edilmesinin üzerinden bir yıl geçti” sözleriyle başlayan Bakan Koca, açıklamalarını sürdürüyor: 

“Dünyada kullanımda olan 7 aşı var. Türkiye aşı tedariğinde hızlı olan ülkelerdendir. Toplam 130 milyon doz aşı için bunun dışında da üç ayrı aşı üreticisiyle görüşüyoruz. 

• BİR YILLIK RAKAMLAR: Sağlık Bakanlığı’nın günlük yayınladığı tablolardaki verilere göre, bir yılda 2 milyon 821 bin 943 kişi koronavirüse yakalandı. 29 bin 227 kişi ise hayatını kaybetti. PCR testi ile günde ortalama 94 bin 652 kişi koronavirüs testi oldu, toplamda bu rakam 34 milyon 548 bin 238’e ulaştı.

5 yerli aşıda insan testleri 

“Çok yakında beş yerli aşı adayımız daha insan çalışmalarına başlayacaktır. Yakın bir gelecekte kendi aşılarımızı kullanacaklar.

Araştırmalar SinoVac aşısının her 100 kişiden 80 kişide etkili olduğunu ortaya koydu. (Türkiye’deki denekler üzerinde yapılan incelemeleri kastediyor.) 

Koronavirüs kısa bir sürede grip gibi sıradan bir hastalık haline gelmeyecek ama 2020 üzerine çöken kabus 2021’in üzerine çökmeyecek. 

Bir süre sonra belki Covid’den ‘üzerinize afiyet’ diye bahsedilecek.”

Ek tedbir açıklaması yok 

“Mevzi kaybedersek üzücü günler geçiririz. Bu ihtimal yüksek değil ama umursanmayacak kadar düşük de değil” diyen Koca, beklendiği gibi ek bir tedbir açıklamadı ancak şunları söyledi: 

“Aşı tamamlanıncaya dek elimizdeki tek silah tedbir. Maskeyle hastalığın bulaşma yollarını kapatmalı, sosyal mesafe ile kişisel sınırlarımızı korumaya almalıyız. Bir yıl boyunca bu sözlerin çok tekrarlandığını söyleyenler çıkabilir, haklılar, anlıyorum.

Sayısız insan hastalığa basit ihmaller sonucu yakalandı. Tedbirlere uymak için büyük çabalar sarf ettik, küçücük ofislerde, dolmuşta riskten uzak durmak sıradan zorluklar değil.

“Kişisel sınırlarımızı korumalıyız”

Maskeyle hastalığın bulaşma yollarını kapatmalı, sosyal mesafe ile kişisel sınırlarımızı korumaya almalıyız. Bir yıl boyunca bu sözlerin çok tekrarlandığını söyleyenler çıkabilir, haklılar, anlıyorum.

Sayısız insan hastalığa basit ihmaller sonucu yakalandı. Tedbirlere uymak için büyük çabalar sarf ettik, küçücük ofislerde, dolmuşta riskten uzak durmak sıradan zorluklar değil.

Kuvvetle umut ediyorum, dünya ölçeğinde verilen bu savaşta başarı gösterilen ilk cephelerden biri bu ülke olacak.

Karamsarlığı, belirsizlik ve bıkkınlık duygularını üstümüzden atalım, umutla, geleceğe ilişkin planlarımızla hayata, yarınlarımıza bağlanalım. Salgının 1 yıl süren sabrınızı daha fazla zorlamayacağını bilmenizi isterim.”